1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
"Türk Edebiyatı'nın En İyi 100 Romanı"
1. İnce Memed - Yaşar Kemal
2. Tutunamayanlar - Oğuz Atay
3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar
4. Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar
5. Kara Kitap - Orhan Pamuk
6. Bereketli Topraklar Üzerinde - Orhan Kemal
7. Aylak Adam - Yusuf Atılgan
8. Aşk-ı Memnu - Halit Ziya Uşaklıgil
9. Benim
Esra Kurt kardeşimizin yaptığı ( #30997659 ) Mehmet Uzun etkinliği vesilesiyle yazılacaktır. Kendisine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir etkinliği yapan yoğun duygulara sahip kendisi incelememizi okumasın. (Bu şaka tabi) :)
Bazı kitaplarda olduğu gibi biz de yazımızda bir
Merhaba değerli okurlar, öncelikle incelememe yazarın şu sözü ile başmak istiyorum; “Sizler kendi bölgenizde ki değerleri kaleme almayacaksanız, kim onları kitaplaştırıp gelecek kuşağa aktaracak?” ve gerçekten de çok haklı kendi değerlerimize biz sahip çıkmayacaksak kim sahip çıkacak, biz okumaya, öğrenmeye ve başka insanlara ulaştırmaya gayret
Dili yasaklamak insanlık suçudur. İnsanı anadilinden koparmak vahşettir. Bir insanı kendi dilinden koparmak, insanın ruhunu, kişiliğini zedeliyor, gelişimini engelliyor. Bence bu Kürtçe yasağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yanlışlarından biriydi. " Mehmed Uzun
Dünyanın kaç yerinde insanların anadili yasaklanmış, sırf dillerinden dolayı
Kürt Edebiyatı Zindan Edebiyatı olarak gelişimine devam ediyor. Gerçekleri ve Coğrafyayı Hapishane haline getiren olduğu yerde Edebiyat ve Özgürlük arayışçılarının Zindanda olması şaşırtıcı değildir.
Kuantum mekaniği ve dinamikleri üzerine evrene bakışı değişen Kürt Özgürlük Hareketi ve Emektarları da bu değişimden etkileniyor. Görüyoruz ki Roman
Bir olay koptuğunda hemen ardından yazılan, çizilen "kardeşlik edebiyatı" samimiyetini o kadar yitirmiş ki, gerçek ile sahte artık kendini belli edemez oldu. 20 yaşında bir genç öldürülüyor, hemen ardından bir açıklama getiriliyor "Yüksek sesle şarkı dinleyenleri uyardı diye öldürüldü."
Kullanılan açıklama dili o kadar duygusuz
Her ne kadar geç kalmış bir buluşma olsa da öncelikle Mehmed Uzun'la ve kitabıyla beni buluşturan #30997659 etkinliğinde
Esra Kurt hanım başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim...
En baştan vurgulamak isterim ki; konu olarak çok farklı, dil ve anlatım yönünden çok zengin, zihnimde
Modern Kürt Edebiyatı'nın en önemli şahsiyetlerinden biri olan Rênas Jiyan'ı okumak insanı ayrı bir cezbeder. Şiirlerindeki benzetmelerinin, kurgularının ayrı bir özgünlüğü olan Jiyan, Kürt edebiyatında şimdiden tarihe yazdırmıştır kendini...
Adını içindeki Janya şiirinden alan ve kardeşimin ismini Janya yapmamda etkili olan bu kitabın bir çok yerinde etkilenecek, aynı şiiri tekrar tekrar okuduğunuz olacaktır, bundan eminim.
Jan Axîn (Kul û Kulîlk) , Hîvron (Hebhinarkê) gibi tanınmış Kürt müziğinin önemli isimlerinin yorumladığı şiirlerin sahibidir Jiyan...
Kürtçe'ye yeteri kadar hakim olmayan arkadaşlara kitabın dili ağır gelebilir. Ama buna rağmen yine okuyun! Bir çok farklı ve özel sözcük seçimleri ile Kürtçe kelime haznenizi dolduracaktır en azından. Bu kitaptan sonra "Dîn û Şîn" kitabını tavsiye ederim.
Rênas'ı siz de seveceksiniz. Janya'sını unutmayacaksınız...
JanyaRênas Jiyan · Belki Yayınları · 2009401 okunma
***Yazacaklarım, kitap hakkında ipucu içermemektedir, zira kitaba değil kitap ekseninde, kitaba konu olan gerçeklere değinmek istiyorum.
Celadet Bedirhan...Tam adıyla Celadet Eli Bedirxan. Bilhassa tüm Kürtler tarafından yakından bilinen, Mehmed Uzun'un tabiri ile "Gökteki on dördünü doldurmuş ay gibi tanınan" bir aydın, bir yazar,
Sembollerle dolu olan ve müthiş bir edebi/tarihi birikim içeren bu kitabı incelemek, dolayısıyla hakkını vermek oldukça zor. Mesela kitabın ana kahramanı Selim Pusat'ın askerlik yıllarında intihar eden yakın arkadaşı Şeref'in, aslında Selim Pusat'ın kendi şerefi olabileceğini size nasıl kolay yoldan anlatabilirim, bilmiyorum. Küçük bir deneme
Bir zamanlar bu ülkenin televizyonlarında da nitelikli programlar yayınlanıyor, özellikle de çocuklara edebiyatı sevdirmek için hem de şimdiki tabirle 'prime time'da yayınlar yapılıyordu.
Yıl 1975. Tek kanallı TRT yılları. Televizyon yayıncılığı rating denen o canavara teslim olmamış henüz. TRT'de Bir Öykümüz Var diye bir program izleyiciyle
kürt edebiyatı denilince "mehmed uzun" dışında kimse kürtçe yazmadı sananlar ve kürt edebiyatı denilince akıllarına "ahmed arif" ile "yaşar kemal" gelenlere umarım birazcık da olsa faydası olur bu listenin.
ayrıca bir türk olarak söylemek gerekirse 1000 yıldır beraber yaşadığımız bir ırkın edebiyatını bilmemek
Kürt edebiyatını, devletleri, kurum ve enstitüleri olan diğer ülke edebiyatlarıyla karşılaştırmak haksızlıktır.
***
Üzgünüm ki Kürt Edebiyatı, yalnızca yurt dışında nefes alıp verebiliyor...