Sanat eşyada değil, insandadır. Sanatın özü, kesinlikle eşyanın insan tarafından görünüşünde, yani bir sezgide değil, belki insanın ta kendisinde, iradesinin derin ve tabir caizse aşkın hareketinde barınmaktadır. Bir muhtevası olmaksızın sezgi boştur, saf hâline indirgenmiş bir duyumdur, daha başka bir şey değildir. Şayet o tek başına sanatı verseydi, sanat, boşluğu dolduran bunca şekillerin basit bir oyunu olacaktı. Bu ise derin mânası olmayan şekilleri yeniden yan yana koymak üzere kesip biçmekle yetinen, saf şekille oyalanan sanat, aşağı yukarı sahte veya suni sanat denilen şeydir. Fakat hakiki sanatkâr sanatta başka bir şey arar, eşyanın kendi üzerinde kurtarıcı etkisi olduğuna inanır.
Sayfa 163Kitabı okudu
Kurban-Kurtarıcı
“İlişkilerindeki dengeyi gözden geçirmelisin. Sadece senin emeğinle ve senin idare etmenle yürüyen ilişkinin toksik olduğunu kabul etmelisin.”
Duygularımızı ortaya çıktığı an ya da kısa zaman içinde dışa vurmamız hayat kurtarıcı olabilir.
Çukurova’da Atatürk Devrimleri
Annemin ve babamın, Çukurova'da, Atatürk devrimlerinin yerleşmesi bakımından önemli hizmetleri olduğu inancındayım ve bu yöndeki gayretlerine, çocukluğumda hemen her gün tanık oldum diyebilirim. Kadınlara siyasi hakların verilmesinden hemen sonra annem Mersin'de Belediye Meclisi azalığı, Belediye Encümen azalığı, Türk Hava Kurumu
Türkiye sebeptir, İslam dünyası neticedir. İslam dünyasının bu halde olmasının sebebi Türkiye'dir. Türkiye'nin tam güçlü olmamasıdır. Belki görünürde belli olmasa da, bilinçaltında kurtarıcı olarak herkes Türkiye'yi beklemektedir. Çünkü bu işin özünde biz varız. Biz özümüze dönüp tekrardan Türkiye'yi güçlü bir hale getirdiğimizde, Müslümanları birleştirmeye gerek kalmayacak. Çünkü hepsi bir boncuk olup, biz imamenin etrafında birleşecekler. İşte o zaman hilafeti ilan etmeye dahi gerek kalmayacak. Çünkü hilafet kendiliğinden ortaya çıkacak. Bizim her güçlenişimiz, esasında adı konulmamış bir hilafettir.
Sayfa 196 - Lopus yayıneviKitabı okudu
Manipülasyonun ve şantajın benzini aşırı merhamet ve fazla anlayıştır.
Kurtarıcı tuzağına düşmemek için dikkat etmen gereken en önemli şeylerden biri kişisel bakımdır.
Sayfa 85Kitabı okudu
... Bu sebeple kurtarıcı olan insanlar aynı zamanda en çok kullanılan insanlardan olabilir. Çünkü koşulsuz şartsız bir şekilde birisine, hem de her istediğinde bir şekilde yardım etmek, kendi hayatını mahvetmek pahasına buna devam etmek, özellikle istismara yatkın kişiler tarafından kullanılmana neden olabilir.
Sayfa 84Kitabı okudu
Kurtarıcı Kompleksi
Hep dile getirilen bir ifade vardır ya, "Sorunlu insanlar hep beni buluyor!" diye, işin aslı tam tersi, farkında olmadan sen onları arıyorsun ve buluyorsun.
Sayfa 81Kitabı okudu
Hakiki dünya — ulaşılamaz? En azından ulaşılmadı. Ulaşılmadığı için b i l i n m i y o r da. Dolayısıyla avutucu, kurtarıcı, yükümleyici de değil: bilinmeyen bir şey bizi neye yükümleyebilir ki?
Kurtarıcı bekleyen herkesin kaderi, daima kandırılmaktır.
Sayfa 109Kitabı okudu
‘Kurtarıcı olmakla yardım etmek arasında fark vardır. Fark, sorun ve çözümün sorumluluğunu kimin aldığında yatar. Sorunun çözümü sorunun sahibinden başka birinden geliyorsa, bu bir kurtarmadır ve kesinlikle kurtarıcıda geri tepecektir. Bir terapist danışanının içinde bulunduğu durumunet bir şekilde görmesine ve bilinçli seçimler yapmasına izin veren terapiseansını gerçekleştirerek ona yardım edebilir. Kurtarıcı olmakla yardım etmek arasındaki fark budur. Arkadaşlar için de aynı şey geçerlidir. Onlarınsorunlarını çözmeye başladığınızda onlara artık yardım etmiş olmuyorsunuz. Sebebi, Kurban Üçgenine dayanıyor. Başkalarını kurtarmaya ya da sorunlarını çözmeye çalıştığınızda onları kurban rolüne koymuş oluyorsunuzve ellerinden gücü aldığınız için kendilerini yine çaresiz hissediyorlar. İşleryolunda gitmeyince size zorbalık yapacaklarından veya sizi suçlayacaklarından emin olabilirsiniz.’
“İnsanın gönül borcuna boğazına dek battığı bu kurtarıcı-bakıcı dünyası içinde, bir koza usluluğuna ulaşıp kalması beklenir.”
Sayfa 34Kitabı okudu
Doğu insanına gelince, durum büsbütün değişiktir. Bir kere, 'Yeryüzünde ne var, ne yoksa hepsi Allah'ındır'(*) İslamın kutsal kitabı Kur'an, böyle söylemektedir. İslamiyetten önceki dinlerde de bu fikir temel olarak alınmıştır. Hıristiyanlık, mülkiyeti temelinden reddettiği gibi, ticareti de en büyük günah sayarak suçlar... Eski İncil metinleri bunu açıkça gösteriyor. Yüzyıllar sonra İslamiyet, orijinal bir sosyal ünite ortaya koyarak ticareti günah olmaktan çıkarması üzerine 13üncü yüzyılda Tomas D'aqin, İslamiyetin özel mülkiyeti meşrulaştırmasını Hıristiyanlığa taşıyarak bir reform ortaya çıkarmış ve "Kilise Kanunlan"nın içine almıştır. Yoksa İslamiyetin bu kurtarıcı fikri olmasa, Hıristiyanlık günümüze kadar belki ortaçağ karanlığını çeşitleyerek sürükleyecekti.
Eğer Tomas D'aqin'in bu fikir aşısı olmasa, Roma hukukunda kutsallaşan mülkiyet hakkı da rafa kaldırılacaktı, belki..."
Sayfa 45
sen nefsini hak ile meşgul etmezsen nefsin seni batıl ile meşgul eder
Sayfa 141Kitabı okudu
