Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayallerinden vazgeçmek yerine hayallerini yıkandan vazgeç. La Edri
Reklam
La Edri
"Seninle hasta gönüller şifâdır yâ Rasûlallah Senin cefaların derdî devâdır ya Rasûlallah..." (Hasta gönüller seni anmakla şifa bulur ey Allah'ın elçisi; senin için çekilen dertler hakikatte devadır..)
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bu nizam-ı alemi kimdir eyleyen tedvir, Eserden müessire intikal ferasetdir. La Edri
Malik bin Enes
' Haramdır, helaldir ' sözlerinide kullanmamaya çalışırdı. Fetva vermenin Allah Teâlâ adına konuşmak olduğunu vurgular ve yanlış yapmaktan çekinirdi. Bu nedenle sık sık : 'Bilmiyorum ! -la edri- ' dediği görülmüştür. Kendisine sorulan bir soruya yine 'la edri' cevabını verdiğinde, soru sahibi, basit bir meseleyi neden bilmediğini merak ettiğini belirtince, hiddetlenmiş ve ona şu cevabı vermişti: ' Basit mesele ha! İlmin basiti olur mu? Kıyamet günü sorulacağımız hiçbir şey basit değildir! '
Reklam
"İyi şeyler inandığında daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgemediğinde gelir." La Edri
Destek YayınlarıKitabı okudu
•Malik bin Enes
Talebelerinden biri,onun bu endişesini tarif ederken diyor ki: 'Malik'e bir soru sorulduğunda, sanki cennetle cehennemin arasına konmuş da bekletiliyor gibi olurdu. Ona bir soru sorulduğunda, meseleye yüzde yüz vakıfsa cevap verir, yoksa 'la edri' derdi."
la edri = bilmiyorum
"Herkes aynı anda geceyi yaşar ama herkesin karanlığı farklıdır." La Edri
Sayfa 121
Düşenin dostu olmaz demişler düş de görürsün, Sen o zaman dostları, düşte görürsün. La edri
Reklam
Ya babasının yüzünü hiç görmemiş, elinin şefkatini üzerinde hissetmemiş, ama içten içe onun hasretini çekmiş olanlar? Onlar ne derece dik durur engebeli yamaçlarda? Ne kadar içten gülebilir? Ne kadar hayat saçabilir çevresine? Nasıl yaşayabilir tüm tasalardan uzak? Ve ne kadar mutlu olabilir bu şartlarda? Gizlenme takma isimlerin ardına Lâ edrî! Havada kalmasın sorularım. Yüreğimi hançerleyip kaçmak yakışmaz sana...
önemli bir husus:
"Bir âlim 'La Edrî' (bilmiyorum) demeyi ihmal ederse, sonunu hazırlamış olur. " İmam El-Gazzâlî ihyâ-u Ulûmi'd-Din kitabında şöyle der; --"Bir kimse, bilmediği konularda Allah rızası için susarsa, bilerek konuşan kimsenin alacağı sevaptan daha az sevap almış olmaz. Çünkü bilmediğini itiraf etmek nefise daha ağır gelir. Abdulfettâh Ebû Ğudde tahkik ettiği risâletü'l-Kuşeyriyye'de Ebû Talib El Mekkî'nin Kutü'l-Kulûb adlı kitabından şöyle nakleder; --"Allah korkusundan dolayı bilmediği hususlarda susan kimse, Allah rızası için bildiği hususlarda konuşup fayda sağlayan kimse gibidir." İbn Adilberr, Câmi'u Beyâni'l-ilmi ve fadlihi adlı eserinde şöyle der; --"Sen her daim "Biliyorum" demeyi değil, "Bilmiyorum" demeyi öğren. Zira sen, "Bilmiyorum" dersen, bilinceye dek sana öğretirler. Ancak sen, "Biliyorum" dersen, "Bilmiyorum" diyene dek sana sorarlar." Ebû Hayseme en-Nesâî, kitabü'l-ilim'de şöyle der; --"Kişinin bilmediği hususlarda "Allahu a'lem" demesi bir ilimdir."
Gel gül dedi bülbül güle, gül gülmedi gitti Gül bülbüle, bülbül güle yâr olmadı gitti Lâ Edri
“Riske girmeyen ilerleyemez. Kaplumbağa bile ilerlemek için boynunu dışarı çıkarmak zorundadır.” La Edri
La Edri
Baba ne kadar sağlamsa Kızı o kadar dik durur Baba ne kadar gülerse Kızı o kadar hayat saçar Baba ne kadar hayattaysa Kızı o kadar yaşar..
344 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.