Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“O Rus, Bu Abd”
O ülkenin başka taşaklılan da yavaş yavaş taşak yarışına girmeye başladılar. Özellikle ülkenin taşaklı aydınları, basındaki taşaklı gazeteciler, taşaklı bilimciler ve sanatçılar yönetimi ele geçirmiş bulunan sahte taşaklılara ucundan kıyısından laf dokundurmaya başlamışlardı. Bu aydınların çoğu terbiyeli iyi aile çocukları olduklarından ve terbiyeleri müsait olmadığı için doğrudan “taşak” diye yazamıyorlar, bunun yerine “Taş ak olmalı, kara taş olmamalı.” gibilerden çok ağır başyazılar, köşeyazıları yazıyorlardı.
Sayfa 127 - İğdiş Edilmiş İnsanlar Ülkesinde Ayıp Yeri Yerinde Kalmış BiriKitabı okudu
Ahaliye burun kıvırıp tepeden bakarlar, ona buna takılıp laf dokundurmak için fırsat kaçırmazlardı
Reklam
İlim yok irfan yok, lafı neresinden dokundurmaya kalksan adam umursamıyor.
Sayfa 164Kitabı okudu
küsünce..
Karşılıklı beklentiler, sitemler, hayal kırıklıkları, laf dokundurmalar ....
Sayfa 57 - Doğan KitapKitabı okudu
Deliliğe karşı aynı tutkuyu, ruhun bu farklılığına olan aynı eğilimi paylaşıyorlardı. Neden hiç anlaşamamışlardı? Neden kırıcı laf dokundurmalar, sert tartışmalar olmadan sakince konuşmayı başaramamışlardı?
İnce ince laf dokundurmalar
«Yakında mı dönüyorsunuz, Londra'ya?» «Londra'ya dönmüyorum, Miss Hickey. Henüz Dört Mil Suyu'ndan bıkmadım.» «Bu kadar beğendiğiniz için, Dört Mil Suyu gurur du­yuyordur muhakkak.>
İnanılmaz Öç öykusunden
Reklam
RESÛLULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEMİN ASHÂBINA SÖVMENİN YASAKLANMASI
“Aslâ ashâbım aleyhinde konuşmayın. Aslâ ashâbım aleyhinde konuşmayın. Benden sonra onlara kesinlikle laf dokundurmayın. Onları seven, beni sevdiği için sever. Onlara düşmanlık eden, bana düşmanlık beslediği için onlara düşman olur. Onlara eziyet eden, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden, Allah’a eziyet etmiş olur. Allah’a eziyet edenin ise çok geçmeden Allah belâsını verir.”
Neden hiç anlaşamamışlardı? Neden kırıcı laf dokundurmalar, sert tartışmalar olmadan sakince konuşmayı başaramamışlardı?
Aynı bilgiyi, deliliğe karşı aynı tutkuyu, ruhun bu farklılığına olan aynı eğilimi paylaşıyorlardı. Neden hiç anlaşamamışlardı, neden kırıcı laf dokundurmalar, sert tartışmalar olmadan sakince konuşmayı başaramamışlardı?
Sayfa 199Kitabı okudu
ALMAK f. (Cinsel ilişkide pasif durumda bulunan için) Erkeklik organı, organına girmek: “...gençlik gayreti ile tamamını alır ve adamın canına can katar." (Derviş ismailMurat Bardakçı, Tellaklar Kitabı). “Zenn e - Ben kimseyi içeriye almam, seni de almam. Karagöz- Ben de kapıdan sürüş­ türür giderim." (Karagöz, Abdal Bekçi). • Somut anlamının yanı sıra, alay etme, laf dokundurma, küfür etme gibi amaçlarla da kullanılır: "Pişekâr- Efendi, bir cepkenim var. Kavuklu- Nerede? Pişekâr- (kürkün altını göstererek) Alabilir misin bunu? Kavuklu- Görmüyorum ki. Pişekâr- Dur sana çıkartayım." (Ortaoyunu, Sandıklı). Ayr. bk. ALDIN MI? (Tanık için ayr. bk. ALÂT.)
Reklam
Neden hiç anlaşamamışlardı? Neden kırıcı laf dokundurmalar, sert tartışmalar olmadan sakince konuşmayı başaramamışlardı?
Sayfa 199Kitabı okudu
Terör'e vermiş olduğum destekten bahsedicem ve geçmişe götürücem yine sizleri bu Pazar yazımda.. Büyük destek vermiştim Terör'e, hatta o dönemler de Terör'ü büyüttüğümde söylenebilir.. Lise 2'de sınıfta kalıp, iki yıl ara verdikten sonra tekrar Bafra İmam-Hatip'in kalabalık koridorlarına, üçer kişi oturulan, 40-50 kişilik sınıflarına yeniden
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.