Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
705 syf.
8/10 puan verdi
Hayatın tam merkezinde yer alan iki unsur suç ve ceza; hayatı şekillendiren ve hiçbir ideolojinin, inancın değinmeyi ihmal etmediği bu iki unsur üzerine yazılan, çizilen her şey dikkate değer olmalıdır. Edebiyat dünyasının dehası olarak görülen bir yazar çıkıp bu derece önemli bu konuya ilgi duyup, değerlendiriyorsa, bu her okur için bir
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,3bin okunma
...Çok açık, anlaşılması son derece kolaydır. Ço­cuklar onu gözden geçirirler, gençler okurlar, yetiş­ kinler anlar, yaşlılar da göklere çıkarırlar. Kısacası bu kitap her çeşit insan tarafından o kadar gözden geçirilmiş, o kadar okunmuş, o kadar ezberlenmiştir ki, insan ihtiyar, lagar 1at görür görmez: İşte Ros­sinante! demekten kendini alamaz. Nihayet bu hika­ye, okunabilecek hikayelerin en eğlenceli olanların­dan biridir. Hele yüz kızartacak tek 1kelimenin, inançlı 1katoliğe yakışmayacak tek 1düşünce­nin bulunmayışı bu hikayeyi daha eğlenceli kılmak­tadır. Cervantes'in kendisi eserinden böyle söz eder ve onun insanca ve evrensel karakterini 1kelimey­le gösterir: Don Kişot...
Sayfa 35 - PDFKitabı okudu
Reklam
"...sadece vasıta ile gayeye erişilemez! Evvelâ uçmaya değer gövdeyi bulacaksın ve sonra onu, inceler incesi vasıtalarla kanatlandıracaksın. Yoksa toprakta soluyan lagar gövdelerde boş yere çırpınan kanatlar ne kadar gülünçse, o gülünçlüğe düşmemek için kanatlarını yorulmuş dazlak gövdelerin uçmaya davranışı da o nispette acındırıcıdır."
Sayfa 483 - POETİKA
Kederlisin, acılar içinde ruhun; İnanıyorum, şaşılacak şey acı çekmemek burda. Kuşatması altındayız yoksulluğun Burda doğa da eşlik ediyor yoksulluğa. Şu otlaklar, tarlalar, çayırlar, Şu kuru ot yığınının tepesindeki Islak, uykulu ve bezgin kargalar, Acıyla doldurmaktadır insanın içini; Var gücüyle dörtnala koşarak Gidiyor mavi dumanlar içinde saklı uzaklara, Üstündeki sarhoş köylüyle şu lagar beygir, Şu bulanık gökyüzü... İstersen ağla!
Bazen odam öyle daralıyordu ki, bir tabutta yatıyordum sanki. Şakaklarım yanıyordu, organlarımdan en ufak bir hareket beklenemezdi. Bir ağırlık, göğsümü eziyordu: Siyah lâgar beygirlerin yanlarına asıp kasaba götürdükleri koyun ölüleri gibi ağır bir ağırlık.
Sayfa 76 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Gökdelenler doğaya, yani Tanrı'ya hakarettir. Yalnız doğanın birer parçası olacak kadar ona uymuş, içine girmiş oyuklar mükemmel birer meskendir; çünkü insani gururumuzdan, ormanların ve dağların kutsal bekâretlerine lüzumsuz ve lagar duvarlar dikmeye kalkışan o gururumuzdan vazgeçtiğimizi gösterir.”
Sayfa 16 - 2.KitapKitabı okudu
Reklam
"...Evvelâ uçmaya değer gövdeyi bulacaksınız ve sonra onu, inceler incesi vasıtalarla kanatlandıracaksınız. Yoksa toprakta soluyan lâgar gövdelerde boş yere çırpınan kanatlar ne kadar gülünçse, o gülünçlüğe düşmemek için kanatlarını yolmuş dazlak gövdelerin uçmaya davranışı da o nisbette acındırıcıdır."
Sayfa 483 - Poetika | lâgar: (hayvan için) cılız, çelimsiz / (mec.) uyuşuk kimseKitabı okudu
"Gökdelenler doğaya, Tanrı' ya hakarettir. Yalnız doğanın birer parçası olacak kadar ona uymuş, içine girmiş oyuklar mükemmel birer meskendir; çünkü insani gururumuzdan, ormanların ve dağların kutsal bekaretlerine lüzumsuz ve lagar duvarlar dikmeye kalkışan o gururumuzdan vazgeçtiğimizi gösterir."
Kendisini tekrar kaldırdılar. Umutsuzluk ve öfke dolu bir sesle: - yeter artık! Tamam! Elveda! Talihsiz kız!.. lağar beygiri çok yordular!.. Çatladı artık! Diye bağırdı ve başı yastığa düştü.
Boş bir kavram olmayabilir, ama bugünki bilgisizlik düzeyi ve tarih yazımının lagar kullanımıyla fazla bir şey ifade etmiyor.
Reklam
Cervantes’in Don Kişot’u bakışı
“Çok açık, anlaşılması son derece kolaydır. Ço­cuklar onu gözden geçirirler, gençler okurlar, yetiş­kinler anlar, yaşlılar da göklere çıkarırlar. Kısacası bu kitap her çeşit insan tarafından o kadar gözden geçirilmiş, o kadar okunmuş, o kadar ezberlenmiştir ki, insan ihtiyar, lagar bir at görür görmez: İşte Rosinante! demekten kendini alamaz. Nihayet bu hika­ye, okunabilecek hikayelerin en eğlenceli olanların­ dan biridir. Hele yüz kızartacak tek bir kelimenin, inançlı bir katoliğe yakışmayacak tek bir düşünce­nin bulunmayışı bu hikayeyi daha eğlenceli kılmak­tadır”
Don QuijoteKitabı okudu
Karanlık ve suskun bir gece, tıpkı hayatımın üzerine çökmüş gece gibi. Kapıdan, duvardan, perdenin arkasından bana yüz göz oynatan korkunç karaltılarla dolu gece. Bazan odam öyle daralıyordu ki, bir tabutta yatıyordum sanki. Şakaklarım yanıyordu, organlarımdan en ufak bir hareket beklenemezdi. Bir ağırlık, göğsümü eziyordu: Siyah lagar beygirlerin yanlarına asıp kasaba götürdükleri koyun ölüleri gibi ağır bir ağırlık
Karanlık ve suskun bir gece, tıpkı hayatımın üzerine çökmüş gece gibi. Kapıdan, duvardan, perdenin arkasından bana yüz göz oynatan korkunç karaltılarla dolu gece. Bazen odam öyle daralıyordu ki, bir tabutta yatıyordum sanki. Şakaklarım yanıyordu, organlarımdan en ufak bir hareket beklenemezdi. Bir ağırlık, göğsümü eziyordu: Siyah lâgar beygirlerin yanlarına asıp kasaba götürdükleri koyun ölüleri gibi ağır bir ağırlık.
Sayfa 76
— Hadi herkes binsin! –diye bağırdı.– Herkes binsin, hepinizi götüreceğim! Bir anda herkes gülmeye, bağrışmaya başladı: — Bu lağar mı çekecek bizi? — Mikolka, aklını mı kaçırdın aslanım sen? Bu dangalak kısrak bu arabaya koşulur mu hiç?
İş vardır, iş vardır. Bir kaba iş, öküzün ve yük beygirinin, canı çıkmış lagar beygirin yaptığı iş vardır, bir de kafa işi, zihin işi vardır. Bilgiyle harmanlanıp on kat, yüz kat, hatta bin kat daha verimli hale getirilen iş. Bir de döve döve yaptırılan, toprak kölelerinin istemeye istemeye yaptığı, başkasının işi olan iş vardır. İnsanın canını sıkan iş. Bir de insana şevk veren, onu canlandıran iş vardır. Özgürce yapılan iş. Canlı ve yaratıcı iş. İnsanı kartal gibi kanatlandıran iş.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.