Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dilber evin barkın yokmu, dinden çıkaracak adamı:))
Hangi dinden isen ona tapayım Yarın mahşer günü sana koşayım Eğil bir yol ak boynundan öpeyim Beri dur hey şeker dilber beri dur.
Ahh Düştü Gönlüme
Ya Resûlallah! Senin; canınla, malınla yaptığın mücadeleyi, kelimelerle ifade etmekten bile aciz olan bizlere "ümmetim" diyecek misin " Hesap Gününde", Allah'ın huzurunda? Senin davan için uykuları kaçmayan, rahatları bozulmayan, kalpleri titremeyen, Allah'a ve Resulü'ne karşı utançlarından ayaklarının dermanı kesilip yerlere yıkılmayan, senden görünüp, davan için hiçbir şey yapmayan, Müslüman olduklarını söyleyip bütün hayatlarını İslam'a zıt olarak tanzim eden bu insanlar, senin sancağın altına girmek isterlerse Mahşer Günü'nde onları nasıl takdim edeceksin Rabbine? Sen ey Vahşi'ye ve Hind'e selâmet ihsân eden Yüce Peygamber! Mümin ölüp, sancağının altında haşrolunmak istiyoruz Ekber Allah'ın huzurunda. Bize, bize rağmen şefaat et!
Sayfa 11 - BEYANKitabı okuyor
Reklam
Hz. Ömer ise Onu: "İçi İlim Dolu Bir Dağarcık" Olarak Tanıtır
...Ağaca çıkınca Müslümanlar arasında gülüşmeler oldu. Efendimiz (sav): -Neden gülüyorsunuz, diye sordu. -Abdullah'ın bacaklarının inceliğine, dediler. Abdullah (ra), kısa boylu, ince ve sıska bacaklı, ufak tefek ve zayıf biriydi. Efendimiz(sav) önce: -Gülüşmeyin,diyerek onları uyardı.Ardından da: -Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki Abdullah'ın bacakları, Mizan'da (Mahşer günü kurulacak terazide) Uhud dağından daha ağır gelir,⁹⁸ buyurdu.
Sayfa 155 - Timaş Yay. ,Abdullah b. Mesud(ra), 98:Hâkim, a.g.e., 3/317 ; İbnu Abdi'l-Berr, İstiab, 3/989Kitabı okuyor
Rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav), ölümü sırasında Cebrâîl (as)'e: "Benden sonra ümmetimin durumu ne olacak?" diye sorar. Bunun üzerine Yüce Allah, Cebrâîl (as)'e şöyle vahyetti: "Ümmeti açısından O'nu rezil etmeyeceğimi, Kıyâmet günü herkes kabirlerinden dirileceği günde, O'nun ümmetinin öncelikle diriltileceğini, Mahşer'de toplandıklarında da liderleri olarak başında bulunacağını müjdele. Rasûlümün ümmeti cennete girmezden önce başka hiçbir peygamberinin ümmetinin girmeyeceğini, senin ümmetinden önce onların girmesinin haram olacağını bildir." Bu müjdeyi alan Rasûlullah (sav): "İşte şu anda gözüm aydın olmuştur" buyurdu.
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
"Kulaklarımda uğultular var. Bir bakıma geminin makine ses­lerine benziyor. Hayır! Bunlar yer altından, ölüler dünyasından gelen homurtular! Yuf sesleri... lsrafilin borusudur bu ... Nereden mi biliyorum? Ruhumu dondurmasından ... Ölümün tırpanı vın­ lıyor başımın üstünde ... Düpedüz kıyamet! Mahşer meydanına koşacağız hepimiz, hesap günü, hesap vermeğe ... terazi başına ...
Reklam
İsmail İbn Ebi’l Yusr
Bağdat’ta tam anlamıyla bir mahşer günü yaşandı. Peygamber’in ehl-i beyti ve ilim adamları esir alınmıştı. Düşünün, onların kaybından sonra artık şehirler kime yurt olacaktı?
Sayfa 139Kitabı okudu
Allah'ın rızasını kazanmak için titizlikle yerine getirmeye gayret ettiğimiz ibadetlerimiz kadar, hayat boyunca çeşitli vesilelerle muhatap olduğumuz insanlar ve onlarla olan münasebetlerimiz ve insani ilişkilerimiz de akıbetimiz açısından belirleyici olacaktır. Mahşer günü belki namaz sınavını, ibadet sınavını vereceğiz ama insani ilişkilerimizdeki özensizliğimiz, Allah'ın hakkına riayet ettiğimiz kadar insanların haklarına riayet edemeyişimiz de başımızı tahmin ettiğimizden daha da çok ağrıtabilir.
Peygamber efendimizden şöylece nakledilir ki: "Bu cihanda halka idarecilik yapanlar, mahşer günü huzura elleri bağlı getirilirler. Şayet adil imiş ise, adalet onun ellerini çözüverir ve cennete ulaştırır; yok eğer zalim imiş ise zulmü ellerini bağlar ve elleri boynundan zincire vurulmuş bir şekilde onu cehenneme götürür."
Sayfa 15
Osman Gâzi'nin, oğlu Orhan Gâzi'ye vasiyeti.
Orhan Gazi'nin geldiğini fark eden Osman Gazi, eliyle işaret ederek onu yanına oturttu. Sonra etrafındakilere onu yerine tayin ettiğini bildirdi. Evlatlarına ve kumandanlarına, Orhan Gazi'ye itaat edip, ona bey'at etmelerini emretti. Ardından Orhan Gazi'ye, Osmanlı Devleti'nin temel harcı mahiyetindeki şu vasiyet ile son
Erkam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kudüs sizin olduğu kadar bizimdir de; hatta bizim için daha da önemlidir, çünki peygamberimiz miraca oradan çıkmıştır ve mahşer günü geldiğinde ümmetimiz orada toplanacaktır. Dolayısıyla Kudüs'ü terk etmemiz söz konusu olamaz. Top- rak konusuna gelince; o topraklar hep bize aitti ve sizin işgaliniz geçicidir. Siz oraya ahaliyi oluşturan Müslümanlarn zaaflarndan istifade ederek yerleşebildiniz. ama savaş sürdüğü müddetçe müddetçe ele ele gecirdiğiniz toprakların keyfini sürmenize izin vermeyeceğiz. Haça gelince; O bizim elimizde büyük bir koz ve ancak onun karsılığında islam 'in lehine önemli bir taviz. elde edersek size geri verebilitiz.
Ey işleri sonuca bağlayan ve hasta kalplere şifa veren Allahım! Denizleri birbirine karışmaktan koruduğun gibi beni de cehennem azabından, kabirde sorulacak suallere cevap verememekten ve mahşer günü feryadu figân içerisinde dövünmekten koru.
"Şu gördüğünüz yürek öyle şeylerle dolu ki, mahşer günü ortaya döküldüklerinde Tanrı bile şaşırır!"
Zikrederken sesli bir şekilde ağlamak, mahşer günü arşın gölgesine nail olmaya vesiledir.
Mahşer Günü'nü beklemeyin. Zaten her gün yaşanıyor… Albert CAMUS
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.