Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
496 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar Bugün severek okuduğum @salonyayinlari kitaplarından #evreniyutancocuk kitabı ile geldim. Evreni yutan çocuk; Sorunlu bir ailenin 8 yaşında ki oğlu Eli Bell'in hayatını anlatan dramatik bir kitap. Eli Bell , bağımlı bir anne ve uyuşturucu satıcısı üvey baba ve yıllardır kendini suskunluğa mahkum etmiş konuşmayan bir abi ile birlikte yaşamaktadır. Bunun yanı sıra hapishane kaçını bir bakıcının ışığı altında iyi bir adam olmanın yollarını arıyor. Zorlu ve keyifli olan bu yolculukta Eli Bell'i kim bilir neler bekliyordu ? Tytus Broz; efsanevi uyuşturucu satıcısı. Zaten karmaşık ve zor bir hayatı olan Eli'nin hayatını daha da çıkmasa sokar. Önce üvey babası , sonra annesi , çok sevdiği hapishane kaçkını arkadaşı ve ortalarda hiç görünmeyen alkolik bir baba... Ama bunca çıkmazsa rağmen Eli , hayallerin, umutlarıdan asla vazgeçmez ve cesaretinden ödün vermez. Kardeşliğin, gerçek aşkın ve aynı zamanda arkadaşlığın önemini anlatan akıcı dili ve kurgusuyla sizi merak içinde bırakan güzel bir kitap. Eli Bell çok güçlü bir karakter, aklı ve kalbi arasında yaptığı seçimler, zorluklarla başa çıkma yöntemleri, alışılmadık düşünce yapısı ile bize bunu kanıtlıyor. İlk başta -sarmadı, nasıl bitecek bu kitap, okumasam mı acaba diye düşünürken bir anda merak içinde sayfaları çevirmeye başladım ve keyif alarak okudum . Sizlere de tavsiye ederim
Evreni Yutan Çocuk
Evreni Yutan ÇocukTrent Dalton · Salon Yayınları · 201988 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
"Birisi kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve kanamaya başlıyor yeniden oluk oluk.. Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıyor. Oyüzden değil mi içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta gergin ve tedirgin dolanmalarımız? -Anlatsam
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,1bin okunma
Reklam
264 syf.
3/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Hayal kırıklığı
Tam bir hayal kırıklığıydı benim için. Roman Yusuf'un annesi ve babasının öldürülmesi ardından Kaymakam Salahattin Bey tarafından evlatlık alınmasıyla başlıyor ve her zamanki Anadolu taşra insanının yaşamını konu alıyor. Kitapta tek bir düzgün karakterin olamaması yanı sıra Yusuf'u özellikle sevmedim. Başlarda masum bir çocuk olarak karşımıza çıksada roman ilerledikçe kibirli ve nankör birine dönüştü benim gözümde. Salahattin Bey'in kendisini okula gönderme çabaları, iş bulma çabalarına rağmen hiçbir şeyi beğenmeyip burun kıvırmasına; kendisinin köydeki diğer cahil insanlardan hiçbir farkı yok iken onları küçük görmesi ve üstüne kendisine sunulan fırsatları yok sayması beni deli etti. Başına gelen trajik olayların temel kaynağı kendi saçma ve yanlış kararlarıydı ve onların da sorumluluğunu almadı. Bunun farkına bile varamadı hatta. Yusuf ve Muazzez' in abi-kardeş ilişkisinin aşka dönüşmesi ayrıca beni rahatsız eden durumlardan biri oldu. Ve genel olarak kitabın bende yarattığı his de rahatsızlık oldu zaten. Olay örgüsü ve karakterler hayal kırıklığı olmasına çelişkin yazım dili oldukça başarılıydı. Sabahattin Ali'nin o doğal ve akıcı bir anlatımı kitabı bitirebilmemi sağlayan yegane şey oldu.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Can Yayınları · 2019173,5bin okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap bestegül ve onunla beraber on dört liseli öğrencinin bir metro istasyonunda mahsur kalmasını konu alıyor. Kendi yorumuma gelecek olursam kitabın başları fazla sarmadı hatta bırakmayı düşündüm fakat ben daha önceden zaten spoiler yemiştim ve benim okuma amacım sonunun nasıl bittiğini okumaktı. O yüzden sonuna kadar okumak için direndim. Böyle diyorum fakat kitabın kötü olduğunu asla söyleyemem. Sadece belki yazarın ilk kitabı olduğundandır belki de liseliler arasında olduğu için diyalogları o şekilde yapmak istemiştir bilemiyorum ama ben pek hoşlanmadım bazı yerlerden. Ayrıca ölümler fazlasıyla üst üste oldu. Yazara da hak veriyorum belki ara bölümleri yazamamıştır ve heyecanlı olsun diye her bölüm bir karakteri öldürmüştür fakat o zaman da kişi sayısını az tutabilirdi diye düşünüyorum. Sonu ise beklentimi karşıladı yeri geldi ağladım yeri geldi mutlu mutlu ekrana baktım. Benim için mutlaka okunması gereken bir kitap değildi fakat güzel 7/10 lık kitaptı.
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sevemediginiz bir kitaba yazılan övgü dolu yorumları okurken -benim okuduğum neydi peki- dediğiniz oldu mu hiç? Ya da okuyan herkesin çok sevdiği bir kitabı ben niye sevemedim diye sorguladiginiz oldu mu ? Son zamanlarda okuduğum gerilim kitaplarından sonra Ne Yaptığını Biliyorum kitabı benim için hayal kırıklığı oldu. Bir çok bookstagram arkadaşımın severek okuduğunu biliyorum ama beni sarmadı kitap. Akmadı resmen.Kurrgu dağınıkti bana göre. Sürekli bir hareket olsun artik dedim ama sona kadar o hareket gelmedi. Yazar bütün kitap boyunca ters köşe bir son yazacağım diye bağırmış resmen. Bu da bizim -benim- katil diye yönlendirdiği kişilerden şüphe etmemizi engelledi. Açıkçası onlardan biri katil çıksa ben o zaman ters köşe olurdum. Ve son olarak yazarın hikayede ki en masum kişiyi harcamasi da mum dikti bana göreBu türü yeni okumaya başladıysanız sevebilirsiniz. Bu yüzden okuyup okumamak size kalmış
Ne Yaptığını Biliyorum
Ne Yaptığını BiliyorumAlice Feeney · Yabancı Yayınları · 20222,433 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
"Bütün insanlar günü belirsiz bir ölüme mahkumdur"
Victor Hugo öyle dahi bir yazar, öyle güçlü bir kalem ki size anlatmak istediğini zihninizdeki tüm bariyerleri, tüm engelleri yıkarak anlatmayı başarıyor. İdama mahkum olmuş bir insan öleceği tarihi bilen insandır ve bu bence bir insanın yaradılışı gereği kabullenemeyeceği tek bilgidir. Çünkü insan her zaman ve her daim uzun bir ömrü olacak gibi
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Koridor Yayıncılık · 2019119,9bin okunma
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerir!!
İlk olarak hakkımda bir kaç şey söylemek istiyorum. Ben setli kitaplara bayılırım. Çünkü bir kitabı bitirdiğimde "Ee hani bunun devamı?" demekten kendimi durduramıyorum! Elimden gelmiyor ama devamı olan kitapları mutlaka birlikte alıyorum ki, birini bitirdikten sonra zaman kaybetmeden diğerine geçip bilgiler tazeyken olayları yorumlayıp, algılayabileyim. Bir pazar günü annemle çarşıya çıkıp Beşeri Kitabevine uğramak istedik. Eee malum bayağa büyük bir yer ve çok fazla 2.nci el kitap -ve aşırı kalın kitaplar- barındırıyor, Kısacası orada bu kitabı gördüm ve ilk olarak pek aydınlanamadım, konusu sarmadı gibi geldi ama yine de almakta kararlıydım. Neyse o gün aldık kitabı ben aradan biraz zaman geçtikten sonra başladım ve 1.inci kitabı 2 günde bitirmeyi başardım. 1 günde de 2.nci kitabı bitirdim. Kitap hakkında ne düşündüğümü sorarsanız bence harikaydı. Gerçekten hiç ama hiç beklemediğim olaylar yaşandı. O kadar beklemezdim ki bir an Diana'nın bile kötü olacağını sanmıştım Mesela Kitana'nın babasını etkisiz eleman (pasif mi demişti?) olduğunu söyleyip daha çok annesine yoğunlaşmıştı. Ama sonradan böyle olmadığını anladım. Peki Armin'in İrina'yı şantajlayıp Kitana'yı göndermesi? Ben onu gerçekten Kitana gibi "masum" görmüştüm aslında. Her şeyin arkasında olması beni biraz üzdü hatta Armin'in öldüğü yerde biraz ağlamıştım, Armin ondan nefret etmiyordu hatta Kitana'ya ölürken bile tebessüm etmişti. Her ne de olsa kardeşlerdi aynı kanı taşıyorlardı. Neyse belki 3.üncü kitap çıksaydı ve Mia ile ilgili olabilirdi ama bencd de biraz gereksiz olurdu bu.
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1Dilara Keskin · Ephesus Yayınları · 20221,968 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
Filistin ve İtrail savaşının üstüne bu kitabı okumam anlamlı oldu. Bu eserde Leş köpeği Abd'nin ırak topraklarında yaptığı zulmü konu ediyor şiirlerde. Duygusal bir eser... Ve savaşlarda her şey masum insanlara oluyor.. Alta biraz alıntı bırakıyorum... Onca kan, onca acı, Onca zulüm ve ölüm. Hangi birini saymalı. Sonra kadınlar geldi kürsüye Kadınlar, çocuklar ve erkekler... Bağdat'tan, Sadr'dan, Necef'ten Abd'den ve dünyanın her yerinden... Geldiler kürsüye bir bir Tanıklık ettiler zulme... Bekleşiyor insanlar Tel örgüler önünde; Su yok, yiyecek yok. Çocukların kulaklarında Acı çığlıklar...
Silinsin Diye Yeryüzünden Savaş Sözcüğü
Silinsin Diye Yeryüzünden Savaş SözcüğüGülsüm Cengiz · Evrensel Basım Yayın · 20107 okunma
384 syf.
3/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Selam Millet Evettt Beyza Alkoç kalemi ile ilk tanışma kitabım. Kalemi kendini okutuyor bu bir gerçek. Ama eleştireceğim noktayı daha önce hiç bir kitapta yaşamadım sanırım. Çünkü kitabın başlangıç konusu muhteşemken ve sonunu baştaki olaya bağlayarak bitirmesi ciddi anlamda çok hoşuma giderken konunun orta kısmını hiç sevmedim. Beni hiç mi hiç sarmadı ortası çok alakasız geldi. Konusuna gelirsek; Nefes yeni evli bir gelin kızımız, balayına geldiği otelde başka bir damat ile asansör de mahsur kalır. Başka Damat Enes ise baba zoruyla evlenmiş, eşini sevmeyen gırgır şamata bir karakter. ( Gerçekten Enes'i okurken çok sevdim ) Ve bu ikili asansör de birbirlerinden bir elektrik alırlar. Daha sonra Nefes, esas eşi Murat' in yanına gider ama o günün gecesinde kaynanası muhabbet için otele çiftimizin yanına gelmiştir. ( Nefes' i istemeyen bir adet kaynana ama tam kaynana ifrit oldum kadına) Nefes bu anın siniri ile otelin barında sarhoş olana kadar içer ve o ilk geceyi bizim başka damat Enes ile geçirir. Bir aylık görüşmeme zamanı anlatılır ve bir bakarsiniz o bir aylık süreçte Nefes esas kocaya boşanma davası açmış ve güya Enes ' e aşıktır. ( Ulan ne ara aşık oldun gecirdigin geceyi bile hatırlamıyorsun ) Bu kısımlar benim için çekilmez olan kısımdı. Onun haricinde başını ve sonunu sevdiğim bir kitap oldu. Orta halli bir kitaptı diyebilirim. Bu kitaptan istediğim elektiriği alamasam da yazarın Kalp Muhafızı serisini merak ediyorum. İlgisini çekenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim
Asansör
AsansörBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20176,5bin okunma
249 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İlk kez Javier Marias okudum ve çok beğendim. Öyle büyük bir edebî eser olduğunu söyleyemeyeceğim ancak ilgiyle okunacak bir kitap. Yazar akla geliveren basit ilişkileri bile bir ziyafete dönüştürebilecek yeteneğe sahip, kesinlikle tavsiye ederim ve okuyunca yazarın diğer kitaplarını da okumak isteyeceksiniz, tıpkı benim gibi. Bir kusur mu tam
Beyaz Kalp
Beyaz KalpJavier Marias · Yapı Kredi Yayınları · 2016529 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Selam size farklı farklı hayatlara yolculuk yapabileceğiniz #dalındaöyküler kitabı ile geldim. Şahsen öykü okumayı çok seviyorum.Her öykü bize yeni hayatlar,farklı bakış açıları, empati yapmayı öğretiyor. Kimi zaman bir hayvanın sadakatini,aşkın gözünün kör aklının kıt olduğunu,tam duygularını açıp karşılık alıp mutluluğa adım atmışken hiç beklemediğin bir olay sevdiğini elinden alır.Sen de o acıya tanıklık edersin.Herkese gösterirsin lakin senden başka kimse o kiliseyi görmez senin o kilise de anneni ve babanı gördüklerini nereden bilsinler. En zoru da kendinin bizzat yaşadığın çocukluğu kızının da yaşıyor olduğunu bilmek.Büyükler boşuna dememiş kizlar annelerin kaderini yaşarlar diye.Babanin eve bir kadın ile gelip anneni hiçe sayması mi yoksa annenin olaylara dayanamayıp kendini öldürmesi miEv de olan sesleri duymamak için kulaklarını sıkıca kapatıp,kedinin yumuşacık tüyleri ile ısınmaya çalışmak mı canını yakar.Ya da babanın 5 para etmez biri için sizi terkettiğine mi üzülürsünAnne bunları yaşadığından kızının neler hissettiğini çok iyi bilmesi güler yüzlü başka bir adamın babalık etmeye çalışması mı umutları yeşertir."INSAN DOĞDUKTAN SONRA ÖLÜME GİDEN BIR HİKAYEDİR..."15 yaşında hayalleri olan gencecik bir oğlanı hayasız bir ağanın iftirası ile yoksulluğa,evsiz bırakmaya,kimsesizlige...mahkum etmek nedir? Dedim ya size her öyküler başka hayatlara yolculuktur.Yaşama bakış açın değişir.Öykülere tutunun canlar içinizdeki duyguyu ortaya çıkartmaya yardımcı olurlar.
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Dalında Öyküler
Dalında ÖykülerKolektif · Romanoku Yayınları · 202344 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
Hayatımda bu kadar manyak bir kitap okumadım tarryn bu işin ustası ve keşke kitapları iyi bir yayınevi alsa. Thursday kocasını bekliyor sadece haftanın tek günü onu ziyaret ediyor diğer günler diğer iki eşinin yanına gidiyor , ama bir süre sonra merak edip diğer kadınları araştırıp tanışıyor ve kocası aslında tanıdığı gibi olmadığını öğreniyor , kitaba başlarken seatle da adamın üç eşi nasıl olabileceğini düşünüp kitabın saçma olacağını düşündüm ama sonra kitap öyle farklı ilerledi ki cidden kaç ters köşe oldum saymayı unutum o kadar iyi ters köşeler ki bir de bu hikaye de kim masum kim yalancı asla anlamıyorsun , son sayfalarda kafam error verdi artık , kitap baya iyiii şiddetle tavsiye ederim.
The Wives
The WivesTarryn Fisher · Graydon House · 201988 okunma
600 syf.
2/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bugüne Kadar Yazdığım En Uzun Kitap İncelemesi
Muhtemelen tecavüz fantezisi olan bir yazarın 600 sayfa saçmalaması. 4 sene önce, daha liseye giderken okumuş ve sevmiştim. Şu an okuduğumda neyi sevdiğimi anlamıyorum. Aslında bu mutluluk verici benim açımdan. Çünkü bu demek oluyor ki geçtiğimiz dört senede değişmiş ve gelişmişim :) Aynı Bahar olarak kalmadığım için kendime teşekkür ediyor ve
Yabancı - Şahmeran
Yabancı - ŞahmeranÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 20167,1bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
VICENTE B. IBANEZ: HAYATI VE ROMANCILIĞI
Vicente Blasco Ibáñez, 1867 yılında, önemli bir kültür kenti ve Akdeniz'in başlıca limanlarından biri olan Valencia'da doğup büyümüştür. Küçük bir işletmeye sahip olan orta sınıftan Aragon kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Annesi sert ve dindar bir kadındır. Babasının bir ticarethanesi vardır. Blasco, çocukluğunda
Kulübe
KulübeVicente Blasco İbañez · Öteki Yayınevi · 200772 okunma
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.