Çin edebiyatından okuduğum ilk eser, yaşamakla yaşayamamak arasındaki ince çizgiye dair müthiş anlatım.Yazar kitabını “Mutlu Azınlığa” adamış,kitabın kapağındaki 6 siyah karalama bana Fugui’nin hayatındaki 6 önemli kişinin yaşamından kesit olarak göründü nedense. Adıyla taban tabana zıt denebilecek roman, böyle “Yaşamak” mı olur,dedirtecek bir hikayesi var.Her seferinde bundan kötüsü olmaz herhalde dedirtip daha kötüsünü yaşatan bir hayat.
Eser Çin’de köy köy gezip köylülerden dinlediği türküleri derleyen bir halkbilimcinin Fugui ile yollarının kesişmesi ve onun hayat hikayesini dinlemesiyle başlıyor ve roman boyunca Fugui bu derlemeciye hayatını anlatıyor.Derlemecinin romana müdahalesini sadece başta ve sonda görebiliyoruz bu yüzden oldukça akıcı,kesintiye uğramayan okuyucuyu canlı tutan bir eser.
Mao liderliği ve Çin Kültür Devrimi döneminde gerçekleşiyor olaylar,çok zengin bir ailesi olan Fugui’nin bu serveti kumarda ve hovardalıkta tüketmesi,gençliğinin hatalarını fakirlikle ödemesi (tabii bu ödemede Fugui yalnız değildir)kendi ekseninde söndürdüğü hayatlar,ailesini birer birer kaybedişi ve her birini kendisinin toprağa vermesi,yalnızlığı,pişmanlıklar, savaş,siyaset,yoksulluk,hastalık,ölüm,sakatlık neler yok ki.
Yaşanmış ve yaşatılmış onca şeyi inceledikten sonra 20.yüzyıl için “lanetli” suçlaması pek de abartılı değildir. Bu düşünceye sebebiyet veren önemli parametreler; ölüm kampları, gaz odaları, katliamlar, işkenceler ve örgütlü devlet suçlarıdır. (Saymaya kalksak bunlar gibi daha bir çok mesele bulunabilir.) Gariptir ama asıl niteleyici olarak da hep “sayılar” devreye girer: Yüzyılın bilançosu, ölülerin sayılması... Peki bu sayma isteği nereden gelir? Etik yargı burada, kurbanları milyonlarla hesaplayarak kendi vicdanını rahatlatıyor muhtemelen. Keza “sayma” ahlaki buyruğa atfedilen gerçektir. Bu gerçek ile devlet suçunun birlikteliğinin bir adı vardır: Bu yüzyıl totaliter bir yüzyıldır...
Lanetli Yüzyıl, 1917 yılında Lenin’le başlar, 1937 yılında Stalin’le, 1942-45 yılında Hitler’le doruğa ulaşır ve 1976’da Mao Zedong’un ölümüyle sona erer. Demek ki altmış yıl kadar sürer...
Peki bütün bunlar üzerine felsefi olarak nasıl düşünebiliriz? Dönemin önde gelen düşünürlerinin görüşleri nelerdir ve 20. yüzyılı neden lanetlediler?
YüzyılAlain Badiou · Sel Yayıncılık · 201127 okunma
KANINI SATAN ADAM
YU HUA tarafından yazılan eser 1960 yıllarında Çin Kültür Devrimini size kemikleriniz acıyana kadar hissettiriyor.
XU SANGUAN küçük yaşta babasını kaybetmiş ,annesi başka biri ile evlenip gitmesi ile dedesinin ve amcasının yanında büyüyen ve şehirde bir ipek böceği fabrikasında çalışarak yaşamını sürdüren bir işçidir.
Roman size
"Karmaşık ve çok renkli olan kırsal yaşam büyük bir edebiyat eserine benzer,okuyup bitirmesi kadar okuyup bitirdikten sonra anlaması da çok zordur."
Bu cümle kitaptaki Uçan Gemi adlı öyküde geçiyor. Okuduğumdan beri kafamda geziniyor ve öykülerin arka planını çok güzel anlatıyor!
"Çin mitolojisi... tarih, efsane ve mitin bir
Yerleşik hayata geçme Göbekli Tepe keşfine kadar çiftçilikle bağdaştırılıyor olsa da bu keşiften sonra amacını değiştirmiş ve insanların bir araya gelmesi, iç içe yaşaması tapınaklara yakın olabilme isteği amacını ortaya çıkarmıştır. Göbekli Tepe’de bulunan T Sütunları ilk insanların sosyalizasyon nedenidir. Dinsel ritüeller aracılığıyla
"ABD' de yayımlanan haber dergisi Newsweek 'tüm zamanların en iyi 100 kitabı' listesini yayımladı.Liste, aralarında İngiliz Daily Telegraph ve The Guardian gazeteleri ile ABD'li talk show sunucusu Oprah Winfrey'nin Kitap Kulübü'nün de bulunduğu 10 farklı en iyi kitap listesinin tercihlerine dayanarak oluşturuldu
1.Savaş ve Barış / Lev
Benim hiç ataeist bir tanıdığım olmadı. Ya da konusu açılmadığı için bilmiyorum. Bu kitaba başlarken de farklı bir görüşü öğrenmek istediğim için merak içindeydim. Kitabın ilk başları gayet güzel geldi. Genele baktığımda ise ateist olan yazarın bazı fikirlerini doğru bulmakla beraber çoğu fikrine de katılmadım. Ve bir noktadan sonra çok sıkıcı