Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve kalemine hayran kalmıştım. Evrim gibi bir konuyu masal, hikaye anlatır gibi öyle güzel, öyle sade anlatıyor ki. Özellikle uykuya dalarken ki sıçramalarımızın nedenini okuduğumda çok şaşırdığımı söylemeliyim. Yaklaşık 150 sayfalık kitabı okumaya başlayınca bitirmeden bırakamıyorsunuz. O denli ilgi çekici. Mutlaka okuyun.
itiraf etmeliyim ki başlarda olaylara adepte olmakta zorlandım , ama gittikçe sadece soluksuz okuyacağınız bir romana dönüşüyor. Masal aslında gerçeğin ta kendisi oluyor. Şimdi kitaptan biraz bahsedip yoruma geçeyim..
Yaşadığımız dünyadan milyon ışık yılı uzaklıkta, asla ulaşamayacağımız seviyede teknolojileri ve insanlıklarıyla yaşayan Sonje ve Numi’nin hikayesi. Aeden’de yaşayan canlıların çoğuna ilk defa şahit olacaksınız çünkü yazar hepsini ince ince düşünerek bizim hayatımızda olmayan canlıları yazmış. Bizden çok farklılar. İletişim anlayışları, çevrelerine duydukları saygı, teknolojileri, insanlıkları bunlar bizim dünyamıza çok uzak şeyler.
Numi annesinin dünyayla bağlantısı olduğunu öğrendiğinde tek amacı dünyaya gidip onu bulmak olur ve ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi Sonje’dir. Nefrintor ile dünyaya ışınlanırlar ve maceraları işte orada başlar. Dünyaya indiklerinde, ne kadar geri kaldığımızı fark ederler ve geri dönmek isterler. Ancak yapmaları gereken başka şeyler vardır, dünyaya neden geldiklerini artık biliyorlardır.
Yaşadığımız dünyayı ne hale getirdiğimizi hayretler içerisinde okudum. İnsan doğulmaz, insan olunur sözünü iliklerime kadar hissettim. Biz yaşadığımız dünyaya zarar vermekten başka hiçbir şey yapmıyoruz.
Karakterler ustaca seçilmiş, inanılmaz bilgi dolu.. yani usta bir kalemin elinden çıktığı belli.
L&M BurAksak ve Diğer Ba(ğ)zı Şeyler
Spoiler
* Kafam olmuş Ortadoğu diyor Mecnun. İş bu inceleme Mecnun’un kafasında olacaktır.
* Ben Mecnun Çınar. Ve sürekli yanlış tercihler yaparım.
* Gökdelenler şehrin mezar taşlarıdır.(Bana Masal Anlatma)
* Anayasada yeri yok mu bunun? ( Anayasada yeri yok ama edebiyatı seviyoruz. Emrah Serbes)
* Tarifler alındı, sevdikleri dizinin son bölümü
Hikaye balık ninenin yüzlerce yavruya masal anlatması ile başlıyor. Bir zamanlar bir kayanın altın annesi ile birlikte küçük bir kara balık varmış. Bu balık yaşadığı yerden çok sıkılmış ve yeni yerler görmek istiyormuş. Annesi her seferinde ona başka bir yer olmadığını söylüyormuş balık bunu dillendirdikçe etraftan duyanlar olmuş ve onu dışlamaya
#kitapyorumu
#Gönülçelen
#GizemBilici
Merve Sakar, sevimli ve topuklu ayakkabı sevdalısıdır. O sakarlıkla o topuklu ayakkabıları ısrarla giyen inatçı kızdır.
Demir ise Buz kütlesi kadar soğuk, çatık kaşlı, egoisttir. Yakışıklı buz mavisi gözleriyle ürkütücü bakışlara sahip bir adam.
Sakarlıkta adını 1. listeye yazdıran Merve ve yaşadığı olaylardan dolayı kasıntı ve soğuk Demir’in hikayesi.
Olaylar Merve’nin sakarlıkları ile başlar. Asansör kabininde Demir’in üstüne kahveyi döker. Ama sadece kahve dökmekle kalmaz ardı arkası kesilmeyen bir sürü sakarlıklar yapar. Bu yüzden kahve kokuludur kitap.️
Demir ve Merve arasında yaşanan tatlı, sert atışmalar ara karakterler Deniz ve Aras ile çok güzel tamamlanmış. Kitabın içinde iki de minik karakter var Masal ve Emir sarılıp öpücüklerle kucaklayasım geldi.
Demir ve Merve’nin hayatı, acıları, özlemleri, kıskançlıkları ve aşkları hepsi kahve kokulu kitabımızda.
Kitap romantik komedi tadında yazıldığı için okurken yüzünüz daima gülüyor. Yazarın kalemi ve kaleminin akıcılığı okuyucuyu içine hapsediyor.
Okuyacak tüm okurlara keyifli okumalar dilerim.
Teşekkürler Gizem Bilici
Günümüz ve tarihte yaşanan birçok olayın temeli, okuyanı sıkmadan masal tadında sunulmuş . Eğlenceli bir hikaye ayrıca sonunda bu değişmez düzeni pek üzmeden anlatmış yazar
Masallar, ninniler, türküler bir halkın ortak sesidir.Ne kadar kuşaktan kuşağa aktarılırsa ortak kültür o kadar uzun hayatta kalır ve bozulmaz.
Hepimiz çocukluğumuzda annelerimizden, ninelerimizden dinlediğimiz masallar ile büyüdük.Teknolojinin ilerlemesi,medyanın yaygınlaşması ve
televizyon ne yazık ki bu masal anlatma geleneğini de masalları da unutturuyor.
Hâlâ ilgi duyanlara on keyifli masal
sunuyor yazar.İçindeki lirik tekerlemeler çocukları da gülümsetecek , okuyan yetişkinleri de.Arı Türkçesi ve şiirsel anlatımı ile ana sınıfından ebeveyn yaşına kadar herkesin okuyabileceği bir kitap.
Daha önce Gavur Mahallesini okumuştum ve beğenmiştim, bu kitabı daha da çok beğendim dersem yalan olmaz galiba.
Kitap ilk olarak, Margosyan'ın ustam diye hitap ettiği Hagop Mıntzuri'ye cevap niteliğindeki yazısı ile başlıyor.
"Margosyan'ın Diyarbakır yöresini anlattığı ilk öykülerinden "Halil İbrahim"i okuyan Erzincanlı Ermeni
Muhayyelat gerçekten klasik bir Doğu mistisizmi anlatımı. Doğu'nun, eski tabirle Şark'ın kendi içinde saklı olan masalları, doğaüstü olayları ve kahramanlarıyla bezeli bir anlatıma sahip. Ortaokul ikinci sınıftayken okumuş olmama rağmen hâlâ zihnimde capcanlı ve büyüleyici anlatımı etkisini sürdürüyor, kendisini hatırlatıyor. Kitap ne roman, ne hikâye, ne masal. Bu üç ana anlatım biçiminin birbirine geçmiş, girift bir biçimi. Bu nedenle kurguyu anlamak ilk başta zor olsa da, kitabın ilerleyiş mantığını fark ettikçe daha keyifli hale geliyor okumak. Tabi bu tarz anlatımları ve hayalleri, masalları sevenler için keyif alınacak bir kitap.
E gereğini Gözü
Zülfü Livaneli 'nin tüm romanlarından farklı anlatımıyla masal tadında modern bir roman. Osmanlı sarayındaHarem ağası Habeşli Süleyman'ı ağzından anlatılan roman, iktidarın çevresinde ışık görmüş pervanelere gibi dönen insanlar üzerine kurulu. Romandaki padişah hasta bir adam. Çocukluğunda kardeşleri gözünün önünde boğdurulmuş, yıllarca kafesin önünde ölmeyi beklemiş genç bir adam. Sonrasında Hz. Ömer'in sarığını giyip hükümdar oluyor. Sonrasında kendi iktidarı için oğlu olan padişahın ve torununun üzerinde oyunlar oynamaktan çekinmeyen valide sultanın oyunlarıyla gelişen olaylar...
Romanda asıl olan köle-efendi sistemine köle cephesinden bakış. Öncesinde tapınma düzeyinde olan bağlılık. Sonrasında efendinin defasında tüm kötülükleri ve yetersizlikleriyle bir insan olduğunun bilincine varış. En sonunda köle ile efendinin insan olmakta eşitlendiği nokta. En son olarak kölenin yeni efendisine karşı gösterdiği KRAL ÖLDÜ, YAŞASIN YENi KRAL tavrı. Kısacası, köle bile olsa İKTİDARIN ÇEKİCİLİĞİ, BÜYÜLEYİCİLİĞİ...
Simyaci
Masal aleminden yeryüzüne inen bir geçit gibi simyaci romanı, kader, şans , baht kavramları ,herseyden önemlisi insanın kendini bulma serüveni, özellikle doğu kültürü ile batı kültürünün güzel bir sentezi.
Çocuğumun Kitaplığından
Mutlu Su Aygırı
Hiç de mutlu olmayan suaygırı,sürekli su da yatıp debelenmekten çok sıkılmıştır.Artık suaygırı da olmak istemediği için arkadaşlarının yanından ayrılmaya karar verir.Yürürken de bir şarkı söylemeye başlar.
"Suaygırı olmak istemiyorum.Yo! Yo! Yo!
Zebra ya da bufalo lo lo lo,
Ağaçta şarkı söyleyen maymuuun
Suaygırı yerine maymuuun olsam."
Sonra bir maymun la karşılaşır.Maymuna özenerek ağaca tırmanır ama ağaç suaygırını taşımaz ve kırılır.Derken kuyruksüren ve kartala da özenir.Lakin onlar gibi de davrandığımda yine zarar görür.En sonunda bir keçiyi,timsaha av olmaktan kurtarır. Ve keçi, suaygırının ne kadar cesaretli olduğunu, büyük olduğunu,çok şanslı olduğunu söyleyince sevinerek arkadaşların yanına döner.Artık çok mutludur.
Bizimki aldığım günden beri elinden bırakmıyor.Masal da bile "suagı anlat"diyor.İçindeki yazılar 2,5 yaş için biraz fazla ama resimler çok güzel onlara bakarak,kısaltarak okuyorum.Hele o şarkı kısımlarını hepimiz çok sevdik.
·
Puan vermedi
Kış geceleri çocuklara masal anlatan altmışını geçmiş Muhsine Hanım, bir gece, kendi anıları arasında yer alan Gulyabani’yi anlatır. Genç yaşında kimsesiz kalan Muhsine, evlendirildiği sarhoş kocasının kötülüklerinden kaçarak Üsküdar’da, Bulgurlu’dan ötede, cinleri, perileri ile tanınmış bir çiftliğe kapanır. Çiftlik evinde Çesmifelek Kalfa ile
