Binaları böylesi korkunç yüksekliklerde inşaa etmek ve bahçeleri de tepelerine yerleştirmek zorunlu hale gelmişti, çünkü yeryüzünün düzayak kısmı mecburen tarıma ayrılıyordu. Dünyanın nüfusu o kadar çok artmıştı ki kıtlık tehlikesi karşısında boşta kalan her köşeciğin saplı meyvelerin yetiştirilmesine ve kasaplık hayvanların beslenmesine adanması gerekiyordu.