Edmond iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. İnsanlara fazla güveniyordu. Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. Eğer geriye dönüp söyleyebilsem söylerdim. Edmond derdim, her ihanet sevgiyle başlar.
Önce her incelememde olduğu gibi kitabın yazarında biraz bahsetmek istiyorum.
Alexandre Dumas , Fransız bir yazar.1805-1870 arasında yaşamıştır.Macera kitaplarında tam bir üstad.Eserlerinin 200 den fazla filmi yapılmıştır.Tiyatro ve gezi ile de ilgilenmiştir.100.000 sayfayı geçer onun tüm eserlerinin toplamının sayfa sayısı.Paris te Tarih Tiyatrosununda
Aysun Kayacı'nın sosyoloji dünyasını çatlatan meşhur tespitini pek çoğunuz bilirsiniz;
"Ben vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, 'dağdaki çoban'la benim oyum eşit mesela. Niye? Hiç vergisini vermeyen biriyle niye benim oyum eşit. O benim kadar duyarlı benim kadar sorumluluk sahibi bir şekilde yaklaşıyor mu acaba"
'BEN VERGİMİ
İnsanoğlunun ya da insan kızının doğası gereği olmuş ve olabilecek her şey hakkında yorum yapmak ister ve yapar. Sokaktaki insanlara, ünlü sanatçılara ya da oyunculara, futbolculara, devletin yüksek mevkiye sahip kişilerine; kısaca insanın bulunduğu her yere gidin. Örneğin elinizde bir saat götürün. Hepsinin de o saat hakkında yorumu vardır. O ana
Daha önce hiç intikam aldınız mı? Sizi üzen veya canınızı yakan bir insanı, aynı şekilde üzmek veya canını yakmak istediniz mi? Eminim ki, intikam alma fırsatını elde edememiş olsanız bile kesinlikle intikam almak istemişsinizdir. Çünkü intikam çok güçlü bir duygudur ve içerisinde ihanete uğramışlık hissini barındırır. Pek tabii hiç kimse de
Uzun süre bekledim bu güzel kitabın basılmasını, iyi bir çeviriden okumak istedim hep... Sonunda İş Bankası yine beklentimi karşılayacak, neredeyse hatasız harika bir çeviriyle iki cilt olarak bastı Monte Cristo Kontu'nu...
Tam bir başyapıt okudum. Kalın, 1500 sayfalık kitap su gibi aktı. Sayfaları çevirdikçe heyecanım da merakım da artarak devam
Cinayetleri işleyen koca yürekli abimizin ismini ilk duyduğumda "Bak, bu adamda bir şeyler olabilir." diye tahmin yürüterek inanılmaz bir iş çıkarttığımı belirtiyor ve incelememe gerekli olduğundan emin olmadığım bu ön bilgiyle başlamış bulunuyorum. Öhm..Öhm. :D
Kitabın yapısından bahsedelim. Minik bir şah simgesiyle kısımlara ayrılmış.
Korku-Gerilim türünün üstadı King'i okumaya davet ediyorum dostlar, var mısınız ?
''O'' isimli romanıyla zamanında aradığımı bulmamı sağlayarak, beni okumaya teşvik etmiş bir yazardır. Bu nedenle bende yeri çok ayrıdır. İnsana kafayı yedirdetecek bir anım var kendisiyle; ama o anıyı buraya yazıp 10 sayfalık bir etkinlik oluşsun istemiyorum
Hacı Agalansak da mı Hacılansak, Hacılanmasak da mı Hacı Agalansak?
Efendim? Peki, peki yeterince anlaşılmadı farkındayım… Biraz daha açık olmakta fayda var...
Kitaba tam 35 alıntı yapmışım. Daha fazlasını pek ala yapabilirdim. 105 Sayfalık bir kitap nasıl bu kadar anlam yüklü olabilir, nasıl bu kadar halimizi ve ülkemizi anlatabilir size
Kitabı, Kral 23 Eylül 2018'de tamamlamış ve torunlarına çocukları anlatan bir kitap olmasından dolayı ithaf etmiştir.Ama bu süreçte yol arkadaşı olan ve kitaplarını hazırlarken ondan yardım aldığı Doktor arkadaşı Russ Dorr u da öldüğü için ithaf kısmına eklemiştir.Bu nedenle kitap Stephen King açısından daha da bir kıymet kazanmıştır. Kitap, aynı
"Fikrimin İnce Gülü" Adalet Ağaoğlu'nun yol tariflerini büyük bir ustalıkla betimleyerek yazmış olduğu, Türkiye'de yazılmış ilk yol romanıdır. Bu bakımından edebiyatımızda önemli bir eser.
Romanımızın başında Almanya'da işçi olan ve amcasının hastalığı üzerine memleketi Ballıhisar'a doğru yol almış Bayram
“Türkiye aslında bir Afganistan'dır. Kadını bikini giyer erkeği Mercedes'e biner güzel takım elbise giyer ama kafaların içini açtığın zaman Afganistan'daki kafanın aynısı.”