Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Sevgi Sadi

Merve Sevgi Sadi
@mervesevgisadi
Kendileri, gençliğinde böyle kara kuru, suratsız, her şeye parmak sallayan biri değilmiş elbette. Kimse anasından kederli doğmuyor, böyle şeyler zamanla oluyor. Sadece genç kızların gözünde görebileceğiniz o gece yıldızı, güneş ışığı, kor alevi parlaklığını söndürecek bir şeyler zamanla çıkıyor. Ve bu memlekette genç kızların ekserisi, sönerek kadın oluyor.
Sayfa 84
Reklam
Kötü kötüdür. İyi iyidir. Öyle değil mi ? Bizde değil. Benden olan iyidir, geri kalan herkes kötüdür.
Sayfa 270Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Orta sınıfta olmayı kabullenemeyen, üst sınıfa atladığında mutluluğu yakalayabileceğini zanneden, bu yolda büyük savruluşlar yaşayan Madam Bovary’ nin hayatını anlatan romanın asıl meselesinin ne olduğunu, Yorgo anlatınca anladım. Meğerse Fransa’ da palazlanmaya başlayan burjuvazinin kıyasıya eleştirisiymiş. Kitap, kadına toplumsal hayat içinde biçilen role karşı da çok ciddi bir eleştiriymiş.
Ordinaryüs Prof. Sabri Şakir hoca yaş haddinden emekliye ayrılınca o kadar üzüldü ki, ‘Bu fakülteden cenazemin çıkmasını isterdim’ dedi. Emekli olunca evinde inzivaya çekildi. Hoca rahatsız diye duyduk ve kayınvalidemle evini ziyarete gittik. Çünkü kayınvalidemle eskiden tanışıyorlardı. Rahmetli kayınpederim Adalet Bakanı veya müsteşarken Sabri şakir hoca da bakanlıkta hukuk işleri genel müdürüymüş. Evine gittiğimizde küçük çalışma odasında raflarda sıra sıra zarflar vardı. Benim dikkatle raflara baktığımı görünce hoca, ‘Zarflara bakıyorsunuz değil mi ? Bunlar bir gün yazarım diye fişlerini hazırladığım konular fakat artık yazamayacağım.’ dedi. Şimdi ben de onun durumuna geldim. Bir gün yazarım diye benim de fişlerini hazırladığım neler var neler!
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Rahmetli hocam Ord. Prof. Sabri Şakir Ansay’ ın yukarıdaki mektubundaki öngörüsü 50 yıl sonra gerçekleşti. Nizasız kaza isimli doçentlik tezimin yayımlanmasından 50 yıl sonra çekişmesiz yargı Türkiye’de ayrı bir kanunla değilse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ayrı bir bölümünde ilk defa (kanunla) düzenlendi.
Sayfa 157Kitabı okudu
İlkokulda bir müsamerede görev aldığımı hatırlıyorum. ‘Meslekler’ diye bir okuma dersi vardı. Her çocuk bir meslekten söz ediyordu...Bana verilen sözler şöyleydi: ‘Olacağım avukat, dava kazandığım gün şanım olur iki kat.’ O gün, kaderimi dile getirmişim.
Denizin çağrısını duyduğunu ona uyarak denizlere açıldığını sanan o gazeteci gibiydim. Oturup bu tutkusunu açıklayan serüvenlerini! anlatan bir de kitap yazmaktan çekinmemişti. Kendini jack london mı sanıyordu, neydi ?
Sayfa 160Kitabı okudu
Kaşlarını çatma öyle. Hayattaki başarılar ancak başkalarının gözünü kamaştırır. Kendisiyle başbaşa kaldığında her insan başarısızdır.
Sayfa 154Kitabı okudu
Sana bir öğüdüm olsun ki kulağına küpe yap da bu öğüdümü ölünceye kadar taşı kulağında. Ömrün oldukça hiçbir adama böyle tepeden, böyle karıncaya bağırır gibi bağırmayacaksın. Bilmediğin insanlara böyle davranman senin çiğliğini gösterir. İnsanlara böcek gibi, karınca gibi bakamazsın. Şu evren içinde ne kadar yaratık varsa en kutsalı insandır. Hiçbir insanı küçük göremezsin, aşağılatamazsın. İnsanı aşağılatan önce kendini aşağılatmış demektir. Kendine saygısı olan, olumlu, sağlıklı bir adam başkalarına da en büyük saygı duyar.
Reklam
Her devirde, her şehirde, her okulda, sınıfın arka sıralarının birinde, çoğunlukla radyatörün yakınında, boş bakışlı bir öğrenci hep olmuştur, hep olacaktır. Her ayağa kalktığında, bir soruya cevap vermek için ağzını her açtığında, bilir ki ona gülecekler. Öylesine cevap verir, çünkü anlamamıştır, asla da anlamayacaktır. Öğretmen bazen sadistçe, izleyenlere eğlendirmek, neşelendirmek ve reytingini arttırmak için ısrar eder.
...engelli bir çocuğun ölümü genelde fark edilmez. Yükün ortadan kalktığı söylenir...
Artık onuru korumak için büyük paraların gerektiğini ama büyük paraların onuru yitirmeden kazanılamayacağını öğrenmiştim.
Başarılı politikacıların kendi içlerinde hep yenilmelerinden ötürü, başkalarının önünde yenilmeye dayanamayacaklarını biliyordum. Bir insan çifte yenilgiye katlanamaz. Onların yükselmek için sürekli uğraşmalarının gizi budur.
Sadece avunmak, çünkü yokluğun yaraladığı bir kalbi hiçbir şey iyileştiremezdi.
Çünkü bilir ki terk edilmek, görünürde gideni azıcık olsun haklı gösteren bir sebep olmadığı halde geride bırakılmak, bir çocuğun kalbini kanatır, ciğerini yakar.
Sayfa 377Kitabı okudu
Reklam
Kızımı bağıra çağıra doğursaydım, işin içine başka türlü duygular girerdi belki de gerçekten. Sonradan duyacağım ruhsal acıyla hiç tanışmamak için, doğum masasında daha çok acı çekmeliydim belki de. Kim bilir...
Sayfa 167Kitabı okudu
İnsanlar sizin suskunluğunuzun üzerine daha iyi olasınız diye gitmezler. Onlarınki kimsenin işine yaramayacak kötücül bir meraktır. O merak kendilerinin daha iyi durumda olduklarını görüp rahatladıklarında nihayete erer. Bir tecavüzden farksızdır.
Doğum tarihim bana hep bir parça ürkütücü gelmiştir. Sanki malumdan çok meçhule, doğmaktan ziyade ölmeye elverişli bir zaman gibi...
İhtimal bir gün... Kimbilir... Evet, ümit ölmüyor...
Sayfa 386Kitabı okudu
Gün boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaşamaya çalışırız.
Sayfa 18
Bazen büyük kilitlerin küçük anahtarlarla açılabileceğini söylemişti.
Sayfa 237Kitabı okudu