Ne demişti Paulo Coelho:
Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun
gözlerinin içine bakın...
Çünkü bir çocuğun bir yetişkine öğretebileceği her zaman üç şey vardır:
Nedensiz yere mutlu olmak,
Her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak
ve
Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak.
Burada da paylaşmazsam olmaz. Ben ATANIYORUM arkadaşlar, darısı çabalayıp da isteyenlere olsun inşaAllah. 🌸
KPSS çalışırken feragat etmediğim bazı şeyler vardı. Bunlardan birisi ve başlıcası kitap okumaktı. Belki KPSS’nin sonu gelmeyecekti, atanamadan ölecektim, yine atanamadan, hedefime ulaşamadan ölebilirim, sorun değil ama kitap okumadan, henüz kendimi aydınlatamadan, buna başlayamadan ölmek düşüncesi her zaman korkunç geldi bana. Çünkü kitap okumak bir hedef değildir, o hedef için bir yoldur. Her ne ile meşgul olursanız olun kitap okumaya ve çokça düşünmeye ara vermeyin. 👋🏽🥰
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında."
Gururla söyleyebilirim: "Bu dünyadan bir
Ahmet Hamdi Tanpınar geçti ve ben onu okuma şerefine nail oldum." Bazı yazarlar vardır, geç tanırsın. Bazıları da vardır ki, geç tanımanın daha kötüsü: yanlış tanımak...
Geçtiğimiz yıllarda çok sevdiğim,
‘’İnsan aşılması gereken bir varlıktır.’’ (sf. 6)
Bana kalırsa tek bir cümle bile bu kitabı okumak için yeterince merak uyandırıcı. Tüm insanlığın kendinden bir şeyler bulabileceği, sindirilmesi pek kolay olmayan, insanın boğazında yumru varmış hissi yaratan, mideye bir yumruk gibi inen, üstüne saatlerce hatta günlerce kafa patlatılması gereken,
Hacı Bey, tekrar merhaba. Biliyorum, belki iletilerinizde gündeminizi fazlasıyla meşgul etmiş olabilirim, ama bu paylaşımımla birlikte, inanın, belki de tüm okurlara faydası olacak bir öneride bulunmak istiyorum.
Hepimiz az çok biliyoruz ki, özellikle ve sıklıkla spam paylaşımı yapan, ikili, üçlü ya da farklı sahte (fake) yan hesaplarla
İnsanlar bugüne katlanmak yerine, hayal güçlerini seferber ederek geçmişin kötülüklerini çağrıştıracak hatıralarla meşgul olmasalar, daha az acı çekerlerdi.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa 🙂🕊️
Yıl 1800’lü yıllar…
Mehmet Ağa köyün ağasıdır, diğer bir anlamda köyün babasıdır. Genel olarak köy ağalarını eski Türk filmlerinden kötü olarak anımsarız, bunların aksine Mehmet Ağa çok hayırsever bir insandır.
Mehmet Ağa şehirdeki tüm esnaf tarafından tanınırmış. İhtiyaç sahipleri ise yaptıkları alışverişlerde hesabı Mehmet Ağa’ya yazdırırmış.
Ayın belli günlerinde şehre inen Mehmet Ağa tüm esnaflara uğrar, borçlarını ödermiş. Hatta yeni evlenen gençlere hediye olarak toprak, yer verirmiş.
Mehmet Ağa hayatı boyunca hayır işleriyle meşgul olmuş, yardımlar yapmış ve zengin bir toprak ağası iken beş parasız bir şekilde vefat etmiş…
Barış Manço 1971 yılında gittiği Kıbrıs’ta bu hikayeyi duyar ve araştırır. Daha sonra da bu unutulmaz eseri ortaya çıkarır.
Ayrıca Barış Manço 1982 yılında Mehmet Ağa’nın mezarını bulur ve bir mezar taşı yaptırır.
#alıntı #kültür-sanat
youtu.be/IwNjBeIIWpo?si=...