Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
147 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Eşekli Kütüphaneci/ Köylere kitap götürmek, çöle su götürmek gibidir!
Bu kitabı en iyi kim anlar biliyor musunuz? Köyde büyümüş olanlar anlar! Okumayı çok isteyip okuyamamış olanlar anlar! Biz kitabı nerede görüyorduk, okutmadılar ki, diyenler; hayatla erken mücadeleye girenler anlar! Kabul edin, birçoğumuzun evinde çocukluk dönemi boyunca
Kur'an'ı Kerim
Kur'an'ı Kerim
dışında kitap olmadı. Elbette bu konuda daha avantajlı olanlar
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,8bin okunma
531 syf.
9/10 puan verdi
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil... ''Sözlerimin sonunu duymadığın zaman Cümlelerimin sonunu duymadığın zaman Değiştiriyorum son kelimelerimi Değiştiriyorum sonumu.'' Sayfa 22 Başlamayan biter mi? Biten başlar mı? Ya da hangisi ilktir? Başlamak mı bitmek mi? Bitmeden bir başlagıç mümkün müdür?
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227bin okunma
Reklam
179 syf.
·
Puan vermedi
·
196 günde okudu
Gülmekten yerlere düşerek okuduğum hikayeyi aşağıya bıraktım. Bir kaç hikayeyi saçlarım kafama batıyormuş gibi hissettirdiğinden yarım bıraksam da... Bu abimizle muhabbet etmek isterdim doğrusu tabi iyi bir zamanında sülüğü olmak hoş olurmuş :))) Mesela at yarışında tutturduğunda, hayata daha az sinirli bir anında :)) Bir de size nasıl
Sıradan Delilik Öyküleri
Sıradan Delilik ÖyküleriCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20181,339 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Merhaba, Martin Eden hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biri diyerek söze başlamak istedim. Bir yandan beyin zihinsel gelişim ve değişim sürecini işlerken bir yandan da içinde bulunduğu topluluğa yabancılaşmasını anlatıyor. Toplumun değer verdiği kişi veya sanat ürünlerinin kofluğunu anlatıyor. Sefaleti, emeği, yılmadan çalışma arzusunu anlatıyor Düşüncelerin tıpkı anne karnındaki cenin gibi şekillenme sürecini anlatıyor ve bunu öyle güzel bir edebi dille yapıyor ki okuduğum her satırda mest oldum. London' ın ortaya çıkardığı olağanüstü edebi dehasının satırlara aktardığı güzellikle büyülenerek okudum. Şuan bile boğazım düğümleniyor, her an gözlerim dolacakmış gibi, akmaya hazırlanmış gözyaşlarımı hissediyorum. Çoğu satırda aklıma sefalet çeken hatta öldükten sonra ancak kıymeti anlaşılmış büyük sanatçılar geldi. Bir de şu an çok satan listesindeki kağıt ve mürekkep yığınları. Bu kitabı sadece güzel olduğu için okuyun. London bana Martin Eden ile daha önce ışıltısından bir parça göstermiş olduğu güzelliğini verdi. Bu kitabı zihinsel gelişim sürecinize katkı sağlaması için okuyun London bana ne kadar şımarıkça yaşadığımı hatırlattı. Herkese tavsiye ederim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,6bin okunma
495 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
"... deniz o kadar durgun, o kadar durgundur ki kimi günler, karıncalar su içer..." Böyle dinginliği olan bir denizin ortasındaki Ada ve o Ada'ya gelip yerleşen, yerleşip tutunmaya çalışan bir grup insan. Evet, bazen deniz o kadar durgun oluyor ki.. Lakin Ada'daki insanlar için aynı şey geçerli değil. Gerek önceki hayatları için gerekse Ada'ya geldikten sonraki hayatları için çalkantılı çoğunun hayatı. Bu Ada'da kardeşlik var, dostluk var, birbirini kollama sahip çıkma var. Aşk var sonra, sevginin en saf hali var. Acı ve keder... Öyle çok ki! "Bundan daha fazla acı çekeni yoktur." dediğin an daha başkası, türlüsü çıkıyor ortaya. Analar var bir de. Kendi çocuklarını savaşta kaybetse de hâlâ "oğlum" diyebilen analar var. Mücadele olmaz mı, o da fazlasıyla var. Varını yoğunu, canının cananını, malını mülkünü mübadelede kaybedip de mücadele etmeden olur mu? Çok uzun bir sürede okudum maalesef bu güzel kitabı, kitap okuyamama sorunsalımın ortasına denk geldi. Ama okurken aldığım keyif paha biçilemez. Gerek Yaşar Kemal'in kullandığı kelimeler, gerek betimlemelerle dolu anlatımı bana "ben de o Ada'da yaşayan biriyim" izlenimi verdi. O Ada sakinleriyle ben de balık tuttum, ben de gece yarılarını geçeye kadar süren dengbej sohbetlerine dahil olup onlarla birlikte mest oldum. İkili diyaloglarda bir üçüncü göz de bendim. Bir Ada Hikayesi'ne ben de dahildim.. Öyle ki koklanan menekşenin o mor rengiyle menevişlemesi bizzat görüp şahit olduğum bir şeydi sanki. Usta bir dil, önünde saygıyla eğiliyorum.
Karıncanın Su İçtiği
Karıncanın Su İçtiğiYaşar Kemal · Adam Yayınları · 20024,015 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
Gerçekten çok değerli bir kitap. Özellikle yaşamın kısalığı üzerine olan bölümün bazı yerleri zorunlu olarak küçük yaştan herkese aşılanmalı. İlk bölümü okurken düşünce tarzıma yakın çok fazla cümle ile karşılaştım fakat ikinci bölüme geçince resmen mest oldum. Bu sıralar zaman yönetimimin zayıf olduğunun farkındaydım ve kitabın ikinci bölüme bana tokat mahiyetinde oldu. Kitap direkt ismi neyse onunla alakalı değerli anlatıdan ibaret. Kendi yorumuma gelirse gençliğin en verimli zamanlarında yaşamın kısalığını mühim bir şekilde ders edinmiş birisi olarak bu incelemeyi okuyan herkese ricam ve tavsiyem ne kadar kendinizden ve zamanınızdan ödün vereceğiniz olay ve kişi varsa defedin. Bir noktadan sonra boşa geçen zamanınıza bir geri dönüş baktığınızda uçurum fazlaysa boğulacak kıvama gelebiliyorsunuz. Pişmanlık insanı yiyip bitiriyor. Birileri kırılır, üzülür diye hayır diyememekten vazgeçmenin tam sırası. Yıllar önce çok sıkı olduğunuz birisiyle geçmişi düşündüğünüzde hayır diyememelerle dolu bir ilişki görülmesi muhtemeldir. Fakat şöyle bir bakınca şu an o kişi yanınızda bile değil geçmiş hayır diyemediğin anlarla ve harcanan zamanlarla dolu. Ne kadar acı veriyor düşünmesi bile. Yazıyı en az bu kitap kadar uzun tutmam gerekir içimdeki hisleri ve düşünceleri aktarsam fakat kendim de çok fazla uzatmayı tasvip etmiyorum. Umarım düşüncelerim bir kişinin yararına olur
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,6bin okunma
Reklam
724 syf.
10/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Tutunamayanlar ve ben. Ruhumun harmanlanmış duygularının içine oğuzcum atayın tutunamayanlar eserini katarak birazdan okuyacağınız yazıyı yazıyor ve aynı zamanda trt belgeselin hazırladığı oğuz atay ile ilgili olan hayat bir oyundur belgeselini dinliyorum. Sanırım şu an önümde yanan mum gibi eritiyorum zihnimi. Karmaşık bir yazı: tutunamayanlar ve
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062bin okunma
139 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Sezai Karakoç'un çeşitli zamanlarda yazmış olduğu, oruç ve ramazana dair yazılarının derlendiği bir kitap Samanyolunda Ziyafet. Bunu bildiğimden ötürü kitabı çok daha önceden almama rağmen bilerek ramazan ayında okumak istediğim için beklettim ve bu ay okudum, bitirdim. İyi ki de öyle yapmışım. Gerçekten çok güzel düşünceler, hisler içinde bir okuma yapmış oldum. Ramazana, oruca, sahura, iftara, Kur'an'a, teravih namazına, Kadir Gecesine, bayrama dair farklı bakış açıları edindim, tefekkür ettim. Ben de önümüzdeki, gelecek ramazanlar adına tekrar ve tekrar okumayı hedefledim. Sizlere de fikir olması açısından paylaşmak istedim. Orucun dört mevsimi ve 24 saati vardır. Ramazan, bahara gelir; açlıkla eşyanın ruhuna ve ötesine varlığının sebebine çevrilmiş olan insan leylâk kokuları, portakal çiçeklerinin buğusu ve gül, lale, ağaç ve yabani bitki çiçeklerinin rengiyle mest, bir nevi mutlakın şiiri, bir gerçeklik lirizmi içinde yaşar. İlkbaharda renk, su sesi, kuş uçuşu ve gül kokusuyla, tabiat, içine girdiği değişimde oruçlunun içini saf duygularla, zengin figürlerle donatır. Oruçlunun, topraktan kopmasına engel olur. İlkin onu iç yolculuğundan alıkoymak ister; fakat, o, bu igvaya aldanmazsa, bu sefer, onun arkasına takılır gibi bir orkestra zenginliğiyle idrâkine yardımcı olur. Bahar, oruçlu için, menekşeden vişneye kadar mor rengi, bayıltıcı kokusu ve mayhoş tadıyla, toprakla gök arasında, yeni bir sentez sebebidir.
Samanyolunda Ziyafet
Samanyolunda Ziyafet
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Samanyolunda Ziyafet
Samanyolunda ZiyafetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20233,355 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Selam Bibliyofiller “Görmüyor musun ki gözlerim, neşe ve sevinçle parıl parıl parlamaktadır. Ama bunun sebebini başka bir şeye bağlama. Gözümdeki ateşinin bu kadar parlak olması ancak senin parlak yüzünün ışığından yansımış bir parlaklıktır. Hiç aynayı eline alıp da kendi güzelliğini seyrettin mi ve özellikle gözlerinin güzelliğine ve hoşluğuna dikkat ettin mi? Senin insanı mest eden gözlerin gibi gözleri, dünyadaki hiçbir göz görmemiştir. Kendi gözlerin, kendinde olan güzelliği görmekten aciz ise sana ben haber vereyim. Senin gibi baştan ayağa kadar hoş bir nazlı güzeli dünyanın hiçbir tarafında göremediler. Zira Allah öyle bir vücudu bir daha yaratmadı. Bizim seni seyretmekten aldığımız zevki sormuyor musun? Biz senin kaşların ve gözlerin karşısında tir tir titremekteyiz. Zira âşıkların kanına ve canına kastetmek için, kâh senin mestane gözlerin pusu kurmuş, kâh acımasız kaşların da yay kurup çekmiştir. Doğrusu sen bizim böyle mahzun mahzun ah edişlerimizden ve ağlayarak yalvarışlarımızdan zevk alıyorsun; ancak cayır cayır yanan sinemin dumanı, her dem başımızı bürümektedir. Bu dumanın misk gibi kokusu için bir ud ağacı gibi ateşler üzerinde yanıp kaldım? Senin aşk derdinle hasta oldum. Yataklara düştüm. İşte hayatımın devamında da umut kalmadı. Eğer tatlı canımın dudaklarıma gelmiş olduğu şu an da, sen dudaklarını dudaklarımın üzerine koyarsan ölümsüz hayatı bulurum, yoksa böyle kıvrana kıvrana can verir, giderim.”  Kitabın konusunu herkes az çok bilir ben içinden bir alıntı alarak inceleme yapmak istedim. Keyifli Okumalar.
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Felatun Bey ile Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi · Panama Yayıncılık · 201622,8bin okunma
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.