Gazze’de yaralıları tedavi eden İngiliz Cerrah, ‘asla unutamayacağım’ diyerek anlattı:
“Bir çocuğun yüzü, kemikleri gözükecek kadar yanmıştı. Acısı dinsin diye verebileceğimiz bir morfin bile yoktu. Acil servisin koridorunda acı çekerek öldü.“
İkinci Dünya Savaşı'nda Müttefik kuvvetler Nazileri kovarken korkunç yaralanmaların sayısı o kadar fazla olmuştu ki, tıbbi ekipler çoğu zaman afyon bazlı ağrı kesicileri yetiştiremez hale gelmişti. Ön saflarda görevli Amerikalı bir anestezi uzmanı olan Henry Beecher, askeri uyuşturmadan ameliyat etmeye kalkarsa kalp yetmezliğinden ölümlerine yol açacağından endişeleniyordu. Çaresizlik içinde bir deneye kalkıştı. Askerlere hiç ağrı kesici içermeyen tuzlu su enjeksiyon yaparken, onlara morfin verdiğini söylüyordu. Hastalar sanki morfin verilmiş gibi tepki vermiyorlardı. Çığlıklar atmıyor, feryat figan bağırmıyor, şoka da girmiyorlardı. İşe yaramıştı.
''İster uyuşturucu ister alkol ister morfin ister idealizm olsun.
her türlü bağımlılık kötüdür."
Bari biraz morfin verseler de kendimden geçsem.
Bir morfinmanın, kimsenin ondan koparıp alamayacağı tek bir mutluluğu vardır: Yapayalnız bir hayata sahip olma yeteneği. Yalnızlık ise önemli, derin anlamlı düşüncelerdir; gözlem gücüdür, huzurdur; mantıktır.
Sayfa 43Kitabı okudu
Karda kışta doktorluk ayrı bir zor eski devirde
Bunları düşünürken nasıl giyindiğimin farkına bile varmadım. Giyinmek de öyle kolay değildi: Pantolon ve gömlek, keçe çizmeler, gömleğin üzerine deri bir ceket, sonra palto, onun üzerine de koyun postu bir kürk, şapka, çanta, çantanın içine kafein, kâfur, morfin, adrenalin, pens, steril bandaj, şırınga, sonda, bir Browning tabanca, sigara, kibrit, saat, stetoskop...
"Matematikti her şey. Hatta sadece bir çıkarma işlemi. Nefretimi bu dünyadan çıkarınca geriye ne kaldığını bulabilsem, bitecekti bütün hikaye... Çünkü sonrası sadece gündelik hayattı... Belki biraz da morfin sülfat."
Sayfa 91 - Doğan Kitap
Sancılı bir hastanın morfin için yalvarması gibi unutmak için Tanrı'ya yakarıyor ama bedeninin bu yakarışına ruhu başkaldırıyor , Mehpare Hanım'ın en güzel hallerini hatırlıyordu.
“Merhamet duygusu iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Onu kullanmasını bilmeyen, vazgeçmelidir bu işten. Tıpkı morfin gibi merhamet de başlangıçta hastaya iyi gelir, onu yatıştırır, bir ilaç gibidir adeta. Ama dozunu kaçırdınız mı ya da frenlemesini beceremediniz mi, merhamet öldürü bir zehir haline geliverir.”
Sayfa 177Kitabı okudu
