Muhammed Kılıçarslan

23 Temmuz 2020 14:59

120 syf.

8/10 puan verdi

3 günde okudu

Spoiler İçerir!

Kitap tiyatro olması sebebiyle okuması keyifli ve akıcıydı. Karakterlerin isimlerini kafanızda oturttuktan sonra kitap akıp gidiyor. Yer yer gülünç sahnelerle yer yer göndermeli sahneleriyle okuması keyifli bir kitap oldu benim için. Harpagon'un paragözlüğüne, cimriliğinin aşırılığına pes dedirtiyor. Sonunun mutlu bitmesi, herkesin sevdiğine kavuşması, Harpagon'un da çok sevdiği paralarına kavuşmasıyla herkes için tam bir mutlu sondu. Kitabı eğlenceli buldum ve oldukça beğendim.

CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200621,8bin okunma

Reklam

Muhammed Kılıçarslan

21 Temmuz 2020 01:58

103 syf.

8/10 puan verdi

32 saatte okudu

Serinin ilk iki kitabı gibi yine duygu yüklüydü. Zeze'nin bu kez genç bir erkek olup olgunlaşmaya başladığı dönem ele alınmış. Zeze aynı Zeze. Aynı duygusallık, aynı kafa dikliği bu yaşında da onu terketmemiş. Sevdiği kız için verdiği sözü tutamayacak duruma gelmiş, aşkın gözü kör eden haliyle tanışmış. Büyümüş genç olmuş ama bence küçüklüğünden bir şey kaybetmeyen bir genç olmuş. Serinin son kitabı olması nedeniyle Zeze'nin hayatını son kez okumuş olmam sebebiyle biraz hüzünlendirdi açıkçası.

DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202127,3bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

18 Temmuz 2020 13:03

216 syf.

8/10 puan verdi

Beğendi

3 günde okudu

Ömer Hayyam'ı Semerkand kitabıyla tanıdım ve kişiliğine hayranlık duymaya başladım. Bu vesileyle Semerkand kitabında da sık sık methedilen Rubaiyat (Dörtlükler) kitabını okumak istedim. Kısmet bu günlereymiş. Rubailerde üzerinde özellikle durulan birkaç konu var. Bunlar: şarap, aşk, yaşama sevinci, sevgi gibi konulardı. Kitapta Tanrı'nın yazdığı insanın kaderine tamamen bir boyun eğme ve bu boyun eğmeyle kendini sorumluluk altından çıkarma düşüncesi sık sık dile getirilmiş. Özellikle Ömer Hayyam'ın şaraba olan tutkusunu birçok rubaide görebilirsiniz. Bazı rubailerde bu sevgi oldukça abartılmış. Genel olarak rubaileri beğendim.

DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Muhammed Kılıçarslan

16 Temmuz 2020 00:28

632 syf.

8/10 puan verdi

22 günde okudu

Oblomovluk. Ya da hiçbir şey yapmadan yaşamak mı desem. Bir kitap düşünün ki yazıldıktan sonra bir yaşam biçimine ismini vermiş olsun. İşte Oblomov böyle bir kitap. Kitaptaki baş karakter hayatı o kadar yavan ve sade yaşamak istiyor ki bu kadar da olmaz dedirtiyor insana. Adeta hiçbir şey yapmama hastalığına tutulmuş, dünyaya hiçbir şey yapmadan yaşamak için gelmiş. Oblomov için kitabın son sayfasında geçen şu yazıdan çok etkilendiğimi söyleyebilirim: Zekaca kimseden aşağı değildi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiçbir şey yapmadı.

Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

24 Haziran 2020 01:04

396 syf.

7/10 puan verdi

14 günde okudu

Kitap bir klasik olmakla beraber çok uzun ve bazen sıkıcı olmaya başlayan betimlemelerle dolu. Betimlemelerin bu denli fazla olması bir zamandan sonra sıkabiliyor. Buralarda sabırlı olup kitabın sonunu getirmek için bayağı uğraştım. Kitabın konusuna gelince evliliğinde umduğunu bulamayan bir kadının ihtiraslarına yenik düşmesi ve bu ihtiraslarının hayatını nasıl mahvettiğini ele almış.

Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,1bin okunma

Reklam

Muhammed Kılıçarslan

09 Haziran 2020 18:40

724 syf.

6/10 puan verdi

21 günde okudu

Kitabı okumaya karar vermemde kitabın hemen herkes tarafından bilinir olması önemli bir sebep olmuştu benim için. Türk edebiyatının önemli bir başyapıtı olduğunu düşünerek okudum. Okumaya başlamadan önce birkaç inceleme okuma fırsatım oldu. İncelemelerde kitabın zor okunduğu, akıcı olmadığı vs. anlatılıyordu. Bunları okuyunca açıkçası şaşırdım ve tereddüt ettim okumada. Nitekim okumaya başladım ve incelemelerin haklı olduğunu anladım. Kitabı okumak oldukça zor ve olay örgüsünü kavrayabilmek oldukça güç oldu benim için. Hele 76 sayfalık noktalama işareti kullanılmayan bölüm beni canımdan bezdirdi. O bölümde noktalama işareti kullanmamanın mantıki hiçbir açıklaması olamaz bana göre. Çünkü tüm paragraf ya "ve" bağlacıyla birbirine bağlanmış ya da hiçbir şey yapılmadan, nokta kullanılmadan, başka bir cümleye geçmiş. Okuyucuyu yormak dışında pek bir işe yaramamış bence. Zaten yazar bir kitabın okuyucuyu yormayarak ona hakaret edildiğini söylemiş. Bu düşünce bence doğru bir düşünce değil. Tam tersi okur kitabı okurken fazla yorulmamalı. Bu yönleriyle bu kitap bende "tutunamadı" diyebilirim. Beklentilerim hayli yüksekti. Ancak bunları karşıladığını söylemek zor.

TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

20 Mayıs 2020 00:24

576 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

15 günde okudu

Dan Brown okumayı uzun zamandır düşünüyordum. Kısmet bu kitaplaymış. Öncelikle şunu söyleyeyim Dan Brown anlatıldığı kadar akıcı yazıyormuş gerçekten. Kitabı okurken hemen hiç sıkmıyor okuru ve hep merak içinde bırakıyor. Ayrıca kitapta geçen olaylar ile beraber bir sürü ilginç bilgiyle de boğuyor okuru. Kitabı okurken bir şeyler de öğreniyorsunuz. Bu yönüyle yazarı bizim edebiyatımızda Zülfü Livaneli'ye benzettim. Kitabın konusuna gelince; günümüzün belkide üzerinde en çok komplo teorileri üretilen örgütü İlluminati ele alınmış. Genel olarak da din ve bilim ilişkisi (çatışması) üzerinde durulmuş. Bu yönüyle de kitap okuturken öğreten ve düşündüren bir yapıya sahip. Kitabın sonlarına doğru olaylar okurun tahmin edemeyeceği kadar karışıyor. Kimin ne olduğunu ne yapmaya çalıştığını anlamakta zorlanıyorsunuz. Genel olarak kitabı çok akıcı buldum ve oldukça da beğendim. Kitabın diğer serilerini de okumayı düşünüyorum. Okumayanlara da tavsiye ederim.

Melekler ve ŞeytanlarDan Brown · Altın Kitaplar · 200436,1bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

05 Mayıs 2020 18:37

164 syf.

8/10 puan verdi

5 günde okudu

Namık Kemal'in okuduğum ilk kitabı oldu. Kitapta Ali Bey adında bir beyefendinin bir kadının gazabına uğrayıp hayatını adeta mahvetme süreci anlatılmış. Kitabı okuduktan sonra bir insanı suçlarken mutlaka onun savunmasını da almamız gerektiği anladım. Olayları tek bir ağızdan duyup o fikre mutlak gerçek gözüyle bakamamak gerekir. Ayrıca edebiyatımızın ilk edeni romanı olması kitabın önemini bir kat daha artırıyor bana göre.

İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

30 Nisan 2020 04:44

96 syf.

7/10 puan verdi

4 günde okudu

Kitap kısa kısa öykülerden oluşuyor. Öykülerde ise genel olarak dramatik konular seçilmiş. Kitabın arkasında yer alan: "Uyarıyoruz: Ne keten ne de pamuk helva bu öyküler! cümlesinden kitabın acı olaylardan bahsedeceği belli oluyordu. Kitaptaki birkaç öykü gerçekten insanın yüreğini dokunup acıtan cinstendi. Genel olarak başarılı buldum diyebilirim kitabı.

KarmeleğiÖzlem N. Yılmaz · Can Yayınları · 201014 okunma

Muhammed Kılıçarslan

26 Nisan 2020 18:58

128 syf.

6/10 puan verdi

5 günde okudu

Kitaba göre Ernest Hemingway ve Miguel de Cervantes reenkarnasyon ile tekrar dünyaya gelmişler ve geldikleri yer yazarın yaşadığı yer yani Türkiye olmuş. Yazarımız onlarla tanışıp kendi evinde ailenin bir ferdi haline getirmiş onları. Olaylar da bundan sonra başlıyor. Kitabı biraz amatör buldum. Kitabın işlediği konu olsun yazım dili olsun beni pek sarmadı.

Ernest, Cervo ve BizÇağan Dikenelli · Can Gençlik Yayınları · 201013 okunma

Reklam

Muhammed Kılıçarslan

19 Nisan 2020 18:35

96 syf.

6/10 puan verdi

4 günde okudu

Kitap 12 farklı hikayenin birleşiminden oluşuyor. 12 hikayenin çoğunluğunu beğendiğimi söyleyemem. Aradan sıyrılıp insanın içine dokunabilecek kadar iyi 3-4 hikaye vardı bana göre. Özellikle Kara Katır, Cellat Ağlıyor ve Bir Öldürme Olayı isimli hikayeleri beğendim.

Cellat Ağlıyorİrfan Yalçın · Can Yayınları · 201058 okunma

Muhammed Kılıçarslan

16 Nisan 2020 03:10

460 syf.

7/10 puan verdi

24 günde okudu

Orhan Pamuk'un okuduğum ilk kitabıydı. Aynı zamanda okuduğum ilk siyasi içerikli kitap oldu. Kitapta siyasetten bahsedilmesine rağmen tamamen siyasi bir kitap demek haksızlık olur. Çünkü kitabın ana konusu siyaset değil. Siyasi konularda da iki taraf açısından objektif yaklaşılmış. Yani bir siyasi düşünceyi okura empoze etme amacıyla yazılmamış bu kitap. Siyaset, anlatılan konuyu okuyucuya aktarmada bir aracı işlevi görmüş. Kitapta yaşanan aşk, çaresizlik, bağlılık gibi duygusal olgular iyi işlenmiş. Ancak ben kitabı biraz karmaşık buldum. Son zamanlarda kitap okuma hevesimin biraz azalmasının etkisi de olabilir bunda. Bu sebeple 24 günde ancak okuyabildim. Okuma hevesimin yüksek olduğu bir zamanda okumuş olsaydım belki kitabı biraz daha beğenebilirdim.

KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,4bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

23 Mart 2020 02:30

120 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

31 saatte okudu

Yine bir Zülfü Livaneli kitabı yine muhteşem bir kitap. Gerçekten de Zülfü Livaneli çağımızın en entelektüel yazarları arasında ilk sıralarda yer alır bana göre. O kadar kaliteli bir kalemi var ki okurken aynı zamanda insanı bilgiye boğuyor. Nitekim bu kitabı da öyleydi benim için. Bu kitabı okumadan önce Elia Kazan ismini hiç duymamıştım. Kitabı okuduktan sonra ülkemizde doğan ve aslen Kayserili olup dünyanın en önemli yönetmenlerinden biri olan bu kişiliği nasıl olurda önceden hiç duymadığıma çok şaşırdım. Ülkemizde hiç bilinmemesi bizim için büyük bir ayıp bence. Bunun böyle olmasında yazarın etnik kimliğinin çok önemli bir payı olduğunu düşünüyorum maalesef. Kitabı okurken hiç sıkılmadım. Bir anı şeklinde yazılmış ve bu şekilde öyküleştirilmiş. Kitabın içeriğinde verilen bilgiler altın değerinde oldu benim için. Okurken öğreten muhteşem bir yazardır Livaneli...

Elia ile YolculukZülfü Livaneli · Karakarga Yayınları · 202010,8bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

21 Mart 2020 02:57

382 syf.

7/10 puan verdi

12 günde okudu

Kitapta üç ayrı dönemden bahsediliyor. Tanzimat öncesi, sonrası ve Cumhuriyet dönemi. Bu dönemlerde toplumda yapılmaya çalışılan modernleşme hareketlerinin kara mizah şeklinde tasvirini görüyoruz. Ayrıca doğu - batı kültürününün çatışma izlerini de görmek mümkün. Doğu kültürünü temsilen Hayri İrdal karakteri batı kültürünü temsilen de Halit Ayarcı karakteri yer alıyor. Hayri İrdal karakterininin modernleşme çabaları bize doğu kültürününün batılılaşma çabasını kara mizah şeklinde gösteriyor. Kitabın dilini biraz ağır bulduğumu söyleyebilirim. Ayrıca kitapta anlamı pek bilinmeyen kelimelerin dipnot şeklinde verilmemesini büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Kitap okurken ikide bir sözlüğe bakmanın kitabı okumayı zorlaştırdığını ve bu işi sekteye uğrattığıni düşünüyorum.

Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma

Muhammed Kılıçarslan

09 Mart 2020 04:35

544 syf.