"(...)Ben inançlı ve dindar bir aileden geliyorum.
Bizimkiler her Ramazan'da mutlaka oruç tutmuşlardır. Bu doğal bir şeydi, kendiliğinden yapılırdı, mühim mesele sayılmazdı. Günümüzde oruç tutmak yetmiyor, herkese oruç tuttuğunu göstermek ve tutmayanları göz hapsine almak gerekiyor. "
Başkalarını mühim bulamayanlar, bir gün kendilerini de mühim bulamayanlarla karşılaşacaklardır; fakat bu hakikat onların mühim bulmamış olduklarının mühim olduğu manasına da gelmez
Ben inançlı ve dindar bir aileden geliyorum. Büyük dedem Osmanlı sultanları zamanında şeyhülislammış. Bizimki ler her ramazanda mutlaka oruç tutmuşlardır. Bu doğal bir şeydi, kendiliğinden yapılırdı, mühim bir mesele sayılmazdı. Günümüzde oruç tutmak yetmiyor, herkese oruç tuttuğunu göstermek ve tutmayanları da göz hapsine almak gerekiyor.
"Bir gün insanlar hayatlarını fazlasıyla işgal eden dinden bıkacaklar ve kötülerin yanına iyileri de katarak her şeyi inkar edecekler."
"Ne ayıp şey, ne kötü başlık, ne çirkin bir hikâye ismi!
Ben de öyle düşünüyorum. Hadi bırakalım bir tarafa dünya halini, şu pahalılık içinde sevişmek?.. Hadi sevişmeyi de bırakalım bir yana, onu da şu aç insanlar içinde var sanalım. Ama neden konu diye seçelim. Ne ayıp şey!
Ayıp olduğunu biliyorum. Dindar birisi, "Günah bu zamanda!" bile der. Hem ayıp, hem günah doğrusu!
Doğrusu bu, doğrusu bu ama, elimde değilse ondan söz açmamak... Bir başkasıyla hem yalnızlığımı, hem ekmeğimi bölüşmeyi canım çekiyorsa... Yine hakkım yok, yine ayıp!.. Allah belamı versin aşka dair bir hikaye yazarsam. Hikayemin başına "Bir kravat hikayesi" de diyebilirdim.
Aşk nedir, diye düşünüyorum. Galiba Stendhal, "insanların en mühim, en büyük icadı," diyor. Zaman zaman herkes bir şeye benzetmiş. Üstüne ciltlerle kitap yazılmış. Halledilmiş bir mesele değil. Var mı yok mu, o da meçhul."
Sayfa 53 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Çok okurlar, ellerine geçeni okurlar. Sabırsızdırlar, sırtlarından bir yük atmak isterler sanki" Arkadaşlar mesele gerçekten üst üste kitapları bitirip hamdolsun bugün de 3 kitap bitirdim demek mi? 1000K'da farkettiğim geneli itham etmemekle beraber, bazılarında gördüğüm bu tarz/usul Üstat Cemil Meriç'in Bu Ülke kitabında geçen bu
Kur'ân'ın hakikatlerini müspet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve ispat eden Risale-i Nur külliyatı, her insan için en mühim mesele olan "Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Vazifem nedir? Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve haki- katleri nedir?" gibi suallerin cevabını vazıh ve kat'i bir şekilde, çekici bir üslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh ve akılları tenvir ve tatmin ediyor.
Ayrılmıştık, hem de birbirimizi sevmemize rağmen, hem de aşkımız henüz bitmemesine rağmen. Sebebini elbette biliyordum, birlikte olmamız imkânsızdı elbette anlıyordum. Mesele aklın kabul ettiğini kalbe anlatmaktı. İşte onu beceremiyordum.Ayrılmıştık, lakin sen her zaman, her yerde yanımdaydın. Sadece dava arkadaşımla birlikteyken, zihnimi tümüyle vazifeme vererek senden kurtulabiliyordum. Çünkü kalp ağrısının tek çaresi her ânının, her gününün dolu olmasıdır. Aklını sürekli olarak birbirinden mühim meselelerle meşgul etmelisin ki kaybettiğin sevgiliye dair hiçbir hatıra seni rahatsız etmesin. Fakat olmuyordu, vazifeler tamamlanınca, arkadaşlar uzaklaşınca, kendimle baş başa kalınca tekrardan başlıyordu o ızdırap. İçimdeki bu saklı kederi göremeyenler, gülen yüzüme bakıp beni mesut zannediyorlardı.