Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Münevver Kemal Hanım

Dürtme içimdeki narı Üstümde beyaz gömlek var
Reklam
Bunlar nasıl meseleler komutanım? Kim kiminle çekişiyor? Niçin? Ekmek isteyenlere varsa ekmek verilir. Duraklanmaz. Ekmek yoksa katlanılır, istenmez! Hayır. Bu dünya, bizim, savaş patlayınca bırakıp gittiğimiz dünya olamaz. Biz demek ki savaşa gitmedik, eski dünyamızdan çıkıp gittik. Sonra başka bir dünyaya, bize yabancı bir dünyaya savrulduk. Dış görünüşün eskisine benzerliği yalan… Alçakça bir oyuna geldik bizler, komutanım. Düşmanlarımız bizimle eğleniyor? Dayanılır mı buna? Dayanılır mı hiç?
Kamil Bey, yüreğinin derinlerinde uyanan tedirginlikle gözlerini kıstı, Fransız’ın yüzünü seçmeye çalıştı. Bütün Batılılar, hain oldukları için mi bu kadar çiğ gerçekçiydiler yoksa bu kadar çiğ gerçekçi olduklarından mı bir yerde, ister istemez hain, kaba, bencildiler?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bildiğimiz anarşistlerdir bunlar… Arada sırada, şuraya buraya bomba atarlar, büyüklerden birini öldürüp sakinleşirler.
Mecrası taşlık vadilere uğramış bir ırmak gibi bilmediğim yurtlarda oradan oraya akıyordum. Bir tarla suladığım, bir susuza su yetiştirdiğim yoktu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Yusuf
kim ki muhabbet duydu bana, ilk anda zarara uğradım
Sayfa 155Kitabı okudu
aşkın yasaları da İbrani yasaları gibi çalanı çalınana köle olarak vermiyor mu
Sayfa 184Kitabı okudu
“Evet, niçin itiraf etmemeli? Bu hiçbir bakımdan dayanılmaz hayatında sefaletlerine tek çarenin, hepsini, her şeyi bırakıp gitmek olduğunu, bütün bütün onun olmayınca rahat etmenin mümkün olmadığını, uzak ve gerçekleşmeyecek bir düşü düşünenler gibi belli belirsiz anlıyordu.”
Sayfa 220 - Antik Kitap-SuadKitabı okudu
Gül Yetiştiren Adam
“İyi olan nedir peki? -Sabahleyin gözünü açar açmaz yeşile bakmak.”
Reklam
“Sinemaya gidiyorum de annene Cuma namazına gidelim onun yerine”
“Koyu tahin renginde yünlüden olmak üzere hep bir örnek olan elbiselerin siyah kadife yakasının yan taraflarında “Darülmuallimat” yazılıydı.”
Sayfa 116Kitabı okudu
“Ölürsem görmeden millette ümit ettiğim feyzi Yazılsın seng-i kabrimde vatan mahzun ben mahzun”
“Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1954) ise yazarının 20.yy Avrupa edebiyatının ortak problemi sayılan zaman kavramıyla ilişkisini, zamana tutsak oluşunu hiciv tonunda işlemektedir.”
“Sen vatanını düşündükçe ne kadar büyüyorsun…Ben de seni düşündükçe büyüyorum.” -Zekiye