3 gündür hastayım.
Ya da şöyle diyeyim: 3 gündür şifaya muntazırım.
Ey meşrûtiyet sana muntazırım...
Meşrutiyet ve kanun-u esasî işittiğiniz mes'ele ise; hakikî adalet ve meşveret-i şer'iyeden ibarettir.
Sayfa 13 - Yeni AsyaKitabı okudu
İlahi, sen razı olasıya kadar senin affını muntazırım.
Ümit’le muntazırım Rabb’im
عَسٰى رَبُّنَٓا اَنْ يُبْدِلَنَا خَيْراً مِنْهَٓا اِنَّٓا اِلٰى رَبِّنَا رَاغِبُونَ ﴿٣٢﴾
- “Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız.” ~RN-Mealli Kur'an/564~
Derdliyim yâ Resûlallah derde dermân sendedir
Bir günâhkâr sâilim lutfu ihsân sendedir
Tut elimden yâ Habibullah bir garîp ümmetinim
Rahmetine muntazırım sırrı Rahmân sendedir
***
Allah ve melekler peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm okuyun.
Ahzab Suresi 56
"İlahi, gazabına giriftar yahut hoşnutsuzluğuna duçar olmaktan, Senin o zulmetleri parıl parıl parlatan dünya ve ahiret işlerinin medar-ı salâhı Nur-ı Vechine sığınırım. İlahi, Sen razı olasıya kadar Senin affını muntazırım! İlahi, bütün havl ve kuvvet sadece Senin elindedir." Efendimiz (sav)
O şöyle derdi: "İlahi, gazabına giriftar yahut hoşnutsuzluğuna duçar olmaktan, Senin o zulmetleri parıl parıl parlatan dünya ve ahiret işlerinin medar-ı salâhı Nur-ı Vechine sığınırım. İlahi, Sen razı olasıya kadar Senin affını muntazırım! İlahi, bütün havl ve kuvvet sadece Senin elindedir."
Yardım Allah'tandır.
Vapur İnebolu'ya geldiği vakit, oranın memurlarından geldiler. Cumhuriyet ilan edildiğini, Mustafa Kemal'in cumhurreisi, İsmet'in başvekil olduğunu söylediler. Bana da Ismet'ten şifre olmayarak şu telgraf çekilmiş. Onu getirmişler:
Sinop Meb'usu Muhterem Doktor Riza Nur Beyefendi
Hazretlerine,
Cumhuriyetin terakkisi ve vatanın dahilen ve haricen selber ve itilâsı, Doktor Rıza Nur gibi nadir evlâd- vatanın istinadına miüftakırdır. Bu kanaatim, Lozan'da ve Heyet-i Vekile'de arkadaşlığımız zamanından daha sağlam ve samimidir. Mezuniyetiniz zamanının hitamına muntazırım. Daima muhabbet ve müzaheretinize arz-ı ihtiyaç ederim. Bilhassa gözlerinizden öperim kardeşim.
İSMET
Tüylerim diken diken
920'nin 16 Martı.
Öğleden evvel
saat onda
makina başında şöyle bir telgraf aldı Ankara'daki :
«Der-aliye 16/3/1920.
İngilizler bastı bu sabah
Şehzadebaşı'ndaki Muzika karakolunu.
Müsademe edildi.
İşgal altına alıyorlar İstanbul'u şimdi.
Berâyi malûmat arzolunur.
Sayfa 123 - «Bu hamiyetli ve cesur, Manastırlı Hamdi Efendi olmasaydı, İstanbul felâketinden kim bilir haber almak için ne kadar intizarlar içinde kalacaktık. İstanbul'da bulunan nâzır, mebus, kumandan, teşkilâtımız mensupları içinden bir zat çıkıp vaktiyle bizeKitabı okudu
25 Nisan 1909
Rus çarı ülkesine 2. Abdülhamid'i davet etti. Hareket
Ordusu'nun İstanbul'a ilk girdiği gün âsi avcı taburlarının
mukavemet göstermesi üzerine, bunların bulunduğu Taksim Kışlası, Hareket Ordusu'nun bataryaları tarafından topa tutuluyordu. Top sesleri Yıldız Sarayı'nda bütün şiddeti ile aksediyordu. Daha sonra Yıldız Sarayı da kuşatıldı. Bu muhasaradan az evvel Rusya büyükelçisi Mâbeyn-i Hümâyun'a gelerek, “Çar hazretlerinin selâmını getirdim. Kendilerini hasta diye işittim. Arzuları neyse bildirsinler... Emirlerine muntazırım” diye haber göndermişti. Mâbeyin Başkâtibi Ali Cevat Bey bunu arzettiği zaman Sultan Abdülhamid irkilmiş ve, “Çarın teklifini görüyor musun Cevad Bey? Allah bana böyle bir şey yapmayı kısmet etmesin. Başıma gelecek her felakete razıyım. Ecdadımın mezarları nerede ise benimki de orada olmalıdır. Bu ihaneti yapmaktansa ölümü tercih ederim” demişti. Sonra Ali Cevad Bey'e, “Elçiye, çar hazretlerinin selâmına teşekkür ettiğimi, işittikleri gibi hasta olmadığımı, gösterdikleri dostluktan dolayı da teşekkür ettiğimi söyleyiniz" emrini vermişti.
Sayfa 226Kitabı okudu
İlahi, sen razı olasıya kadar senin affını muntazırım.
Sayfa 13Kitabı okudu
[...] 25 Nisan 1909
Daha sonra Yıldız Sarayı'da kuşatıldı. Bu muhasaradan az evvel Rusya büyükelçisi Mâbeyn-i Hümâyun'a gelerek, "Çar hazretlerinin selâmını getirdim. Kendilerini hasta diye işittim. Arzuları neyse bildirsinler... Emirlerine muntazırım" diye haber göndermişti. Mâbeyn Başkâtibi Ali Cevat Bey bunu arzettiği zaman Sultan Abdülhamid irkilmiş ve, "Çarın teklifini görüyor musun Cevad Bey? Allah bana böyle bir şey yapmayı kısmet etmesin. Başıma gelecek her felakete razıyım. Ecdadımın mezarları nerede ise benimki de orada olmalıdır. Bu ihaneti yapmaktansa ölümü tercih ederim" demişti.
Sayfa 226 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Hasretlerimin hepsini avuttum. Teselline susadım. Yüzüne acıktım. Orucunu tuttum. İftarına muntazırım..