1266'nın 29 Ağustos'undaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türkülerin imparatorluğunun zirve noktası kabul edilir. Hemen hemen 400 yıl sonra 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharrebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. En başta Başkumandanımız ve subaylarımız bunu bekliyordu. Aslında ikinci dünya savaşi yıllarında musolini'ye karşı başarılı şekilde yunanistan'ı savunan, yunan ordusunun seçkin ve ünlü komutanı Ioannis Metaksas "oraya çıkmayın, iki günde Türk ordusu karşınıza çıkar, sizi mahveder" demişti, dediği gibi oldu
Ey Benito Mussolini!
Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duçe!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar...
Bizim için savaş düğündür;
Din Arab’ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular
Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duçe!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür;
Din Arab’ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular
Sen, giyimini de yumuşatırsın. Yalnız bir erkeğin giyinişindeki acımasız sertliği beceremezsin. Hitler'e bak, Musolini'ye bak: Kılıkları ne kadar beceriksiz ve zevksiz bir düzen içindedir. İhmalcilikleri ne kadar gerçektir. Elbiseleri üstlerinden sarkar. Evlerini bile ne vahşi bir görgüsüzlükle döşerler. Yalnızlığın görgüsüzlüğüdür bu. Sınıflarını bulamamış insanların derbederliği içindedirler. Birbirlerini sevmeyen evlilerin de görünüşü böyledir.
Yalnız bir erkeğin giyinişindeki acımasız sertliği beceremezsin.Hitler'e bak,Musolini'ye bak: Kılıkları ne kadar beceriksiz ve zevksiz bir düzen içindedir.İhmalcilikleri ne kadar gerçektir.Elbiseleri üstlerinden sarkar.Evlerini bile ne vahşi görgüsüzlükle döşerler.Yalnızlığın görgüsüzlüğüdür bu.Sınıflarını bulmamış insanların derbederliği içindedirler.Bir-birlerini sevmeyen evlilerin de görünüşü böyledir. Dağınık yaşantılarında hiçbir güzellik yoktur.Tek başına düşünme katılığının kokusu her tarafa sinmiştir.
DAVETİYE
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
italyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
.
.
Ey İtalyan başvekili! Ey Musolini!
İki ırkın kabartmalı asırlık kini..
(İtalyan Başbakanı Musolini'ye cevaben yazdığı Davetiye şiiri)
...türkiye bütün bu olayları yakından izliyordu. musul'u türkiye'den koparabilmek için, üzerimize musolini'yi de saldırtmış olan ingiltere'ye ve güney anadolu'dan toprak istemeye başlayan faşist italya'ya karşı türkiye 1925 yılında sovyet rusya ile bir ittifak andlaşması aktedmişti. yardım vaadi almıştı.
ayrıca troçki'nin, istiklâl harbi sırasında türkiye'ye yardımları dokunmuş, sovyet harbiye komiseri olarak silah sevkinde rol oynamıştı.
bu hava içinde stalin'in ricası kabul edilecekti...
Sayfa 17 - kitaş yayınları mart 1969 basımındanKitabı okudu
DAVETİYE
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
italyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar ... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açılışı nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden
DAVETİYE
Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duçe!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.