Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fatma Molla Kadın Mektebi
Mustafa Kemal: “Okula gideceğim sabah annem bana beyaz bir entari giydirmiş, başıma da sırma işlemeli bir sarık sararak süslemişti. Elimde yaldızlı bir dal vardı. Sonra hoca efendi, yanında bütün okul çocuklarıyla, evimizin yeşilliklerle bezenmiş kapısına geldi. Duadan sonra anneme, babama ve hocaya temenna ederek ellerini öptüm. Ardından yeni arkadaşlarımın alkışları arasında, sevinçli bir alay halinde şehrin sokaklarından geçerek, caminin yanındaki okula gittik. Oraya varışımızda hep bir ağızdan yeniden dualar okundu, sonra hoca beni elimden tutarak, çıplak ve kemerli bir odaya götürdü, Kuran’ın kutsal kelamını orada bana açıklamaya başladı.”
Sayfa 20 - AltınKitaplarKitabı okudu
282 syf.
2/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Öncelikle Fatma Seher Erden (Kara Fatma) gibi yakın tarihimizdeki en önemli kadın kahramanlarımızdan birinin hayat hikayesinin okurlarla buluşturulması takdiri hakediyor. Kitabın başlığını görünce bir heyecanla yazarı bile araştırmadan hemen kitabı edindim. Ancak kitabı okuduktan sonra açıkçası şevkim kırıldı. Çünkü kitabın ilk 1/3'lük kısmı yazarın yaptığı çalışmayla ilgili kendine övgüleriyle geçiyor. Bu konuda takdirin okuyucuya ve kamuoyuna bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Kitap özgün bir çalışmadansa daha çok derleme gibi geldi bana. Yani konu hakkındaki daha önce yayınlanmış gazete yazıları, Fatma Seher Hanım'ın kendi kaleme aldığı hatıratı ve diğer eserlerden pasajlardan vesaire bulunmakta. Kitap içerisinde sürekli tekrara düşülüyor ve konu bütünlüğü ile akıcılık yok. Ayrıca kitap içerisinde Mustafa Armağan gibi objektif tarihçilikten çok uzak ve Mustafa Kemal Atatürk düşmanı bir isme yer verilmesi Atatürk'e hayranlığı ve bağlılığı ile bilinen Kara Fatma'ya saygısızlık bence. Kitabın benim açımdan en değerli kısmı çok kısa da olsa Fatma Seher hanımın kendi kaleme aldığı hatıratın bulunması. Ayrıca yazarın takdir edilmesi gereken kısım ise konuya ilgiyi çekmesi ve Kara Fatma için Kızılay tarafından yaptırılan anıt mezara bir nevi vesile olması diyebilirim.
Kara Fatma
Kara Fatmaİlknur Bektaş · Timaş Yayınları · 2013122 okunma
Reklam
560 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Diğer yılmaz özdil kitapları gibi yalın, dolambaçsız bir dille kaleme alınmış, kolayca okunan ve okutan yapıt. kaynakçanın olmaması konusundaki eleştirilere ben de katılıyorum. sonuçta mustafa kemal atatürk'ü hiç bilmediğimiz hasletleriyle anlatan bu eserde ithafların tanık ya da belgelerle teyit edilmesi gerekirdi. makbule atadan'ın kitapta belgesiz, delilsiz olarak ağabeyinin hatırası sırtından geçinen bir kadın olarak resmedilmesi şık olmamış. fikriye hanım'ın intiharı konusunda değişik senaryolar mevcut. kitapta bunlardan henüz doğrulanmayan bir tanesi gerçekmiş kabul edilerek sunulmuş (kitaba göre fikriye, yurt dışından dönüşte bir yıl kadar çankaya'ya gidemiyor, en sonunda gidip latife kendisini görüştürmeyince atatürk'ün kendisine hediye ettiği silahla intihar ediyor ama bazı tarihçilere göre fikriye, yurt dışından döner dönmez çankaya'nın yolunu tutar, orada birkaç gün kalıp üstelik atatürk'ü ziyaret de eder ama latife hanım ziyareti uzayınca kendisini kovar, bunu gururuna yediremeyerek atatürk'e hediye olarak getirdiği ve çantasında taşıdığı tabancayla kendini vurur). kitabın sonundaki "atatürk'ün yaşadığı yıllarda dünyada olup bitenler" kısmı da temayla kel alaka kaçmış, finalin dramatik havasını bozmuş sanki. yine de her dem zevkle raftan indirilip okunur.
Mustafa Kemal
Mustafa KemalYılmaz Özdil · Teas Press · 014bin okunma
544 syf.
7/10 puan verdi
Ne zor şey gurur,varlığı ayrı acıtıyor yokluğu ayrı. Bu kitap hep içinde olmak istediğim ama korktuğum aşk hikayesini anlatıyor fakat yazarın hayatımıza sokmaya çalıştığı mesaj apayrı. Güçlü kadın imajını bu kitapta da çok güzel bir şekilde anlatmış. Kamran gibi birisine bence Feride çok fazla ama olsun :'). Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kitabın yazılmasında bildiğim kadarıyla etkeni büyük olayı tam bilmediğim için yorum yapmıyorum ama herkesin mutlaka okuması gereken kitaplardan. Su gibi gidiyor. Hem olaylı hem toplumsal mesajlı. Reşat Hocam sizi seviyorum.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,9bin okunma
Mustafa Kemal, Türk kadınına çağdaş bir konum kazandırma düşüncesini uygulamaya, hem de Kurtuluş Savaşı'nın en umutsuz günlerinde başlamıştı! Düşman Ankara'ya doğru ilerliyor, hükümet merkezinin Kay­seri'ye taşınması önerileri yapılıyordu. Milletvekilerinin önem­li bir kesimi, kadının "vatandaş" sayılmasına bile karşı idi. Atatürk, "kadın ve erkek" Türk insanına verilecek eğitimin ilkelerinin saptanması amacıyla, ilk öğretmenler kurultayını işte bu ortamda topladı!...
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
Kütüphanemde olmasını istediğim ve okumayı ertelediğim kitaplardan biriydi. Sindire sindire görece daha müsait olduğum bir zaman diliminde okumayı tercih ettim, doğru karar vermişim. Bu kitabı okumaya başladığımda bir kadın olarak, hayatımın hatırlamaya başladığım yıllarından itibaren neler yaşamışım, nelerle karşılaşmışım düşüncesi hakimdi
Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı
Mizojini - Dünyanın En Eski ÖnyargısıJack Holland · İmge Yayınları · 2019298 okunma
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütle­nin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
Atatürk'ün manevi oğlu Abdurrahim Tuncak müzesinde sergile­nen Zübeyde Hanım'a ait eşyalar da onun mü'min bir kadın olduğu­ na işaret etmektedir: Tespihler . . . Seccadeler. . . Kur' an-ı Kerimler. . . Zemzem kapla-n . . . Allah aşkına söyler misiniz, bir genelev kadınma ait olabilir mi bu eşyalar? Şimdi Türk'ün ve Atatürk'ün azılı düşmanlan, iftiralannı ispat­ layahilrn ek için bir mahkeme karan uydurmuşlar. Siirt, Bitlis ve Almanya postahanelerinden Türkiye'deki binlerce adrese gönderi­ len bu uyduruk karara göre Zübeyde Hanım, be raber yaşadığı kişi ölünce ondan olan oğlu için Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi'nde babalık davası açmış da . . . Ölen adamın yakınlan bu davaya itiraz etmiş de . . . Çünkü Zübeyde Hanım genelevde çalışıyormuş da . . . Genelevden çıkanldığında iki yaşında bir çocuk sahibi imiş de . . . Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi meseleni nufuzuna kavuşması için durumu Selanik genelevinden sormuş da . . . Sonunda mahkeme 22 Kanunuevvel 1883 tarih ve 1298 sayılı karar ile Mustafa Kemal'in gayri meşru olduğuna karar vermiş de . . .
97 syf.
10/10 puan verdi
Karlsbad'da Geçen Günlerim
#Atatürk #karlsbaddageçengünlerim günün anlam ve önemi açısından birkaç yıl önce okuduğum ama ancak paylaşmanın nasip olduğu bir kitaptan bahsedeyim. Yıl 1918; Atatürk'ün böbrek rahatsızlığı nedeniyle kaplıcalara gittiği Karlsbad'da kaldığı süre boyunca tuttuğu günlükten parçalar... İlginç yanı o dönemde kadın haklarına ait düşüncelerini kendi kalemi ile yazıya dökmesi. O tarihte bunu düşünmesine rağmen fiiliyata 5 Aralık 1934'te geçirebilmiş... Bugün seçme ve seçilme hakkını Atatürk sayesinde sahip olup ona olmadık hakaretler edenler hariç kıymetini bilen herkese kutlu olsun... Nerdeyse hiçbir hakkı yokken kadına birey olma yolunu açan kendini ifade edebilme hakkı veren O vizyoner insanı rahmetle anıyorum..
Karlsbad'da Geçen Günlerim
Karlsbad'da Geçen GünlerimMustafa Kemal Atatürk · Kopernik Kitap · 2018601 okunma
Reklam
Bugün yaşadığım bir durumdan dolayı bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderim olduğu için ve onun, çağının son derece ilerisinde olan fikirlere sahip olduğundan dolayı kendimi çok şanslı hissettim. Temel olarak durum şu: Bir mağazada alışveriş yaparken oldukça uzun sakallı bariz bir şekilde ismi lazım değil topluluktan bir adam içeri giriyor ve onu birden fazla kadın takip ediyor. İlk etapta mağazada bulunan insanlar duruma anlam yüklemeye çalışıyorlar ve sonunda anlaşılıyor ki içeri giren kadınlar bu adamın eşleri. Daha da vahim olan durum ise kadınların halinden gayet memnun olması. Bir kez daha teşekkürler Atam. Senin ışığında, senin görüşlerinle hayatımın devam etmesi ile. Huzurlu uyu, herkes bir gün senin fikirlerinin ne kadar değerli olduğunu anlayacak.
"Bizce, Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bü­tün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en saygın dü­zeyde, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır."
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Renklerle Yolculuk / Yeliz Özge TOYMAN Renklerle yolculuk yapabilmek, ancak hayal gücünün en iyi kahramanları olan çocukların yapabileceği muazzam bir yol olduğunu düşünüyorum. Böyle bir kitabı okuma şansı bulacak olan yetişkinler için de hayal dünyasına gitmek ve çocukluğu bir kez daha yaşamak için çok iyi bir fırsat bence. Sevgili yazarın da
Renklerle Yolculuk
Renklerle YolculukYeliz Özge Toyman · Hayal Ağacı Yayınları · 09 okunma
Atatürk'e karşı büyük bir hayranlık besliyenler, Makbule Atadan'ı ziyaret vazifesini ihmal etmiyorlardı.... Son ziyaretlerimin birinde Atatürk'ün sevgi ve muhabbetini kazanmış, o büyük insanla beraber çalışmak ve yurt seyahatlerine iştirak etmek imkânına erişmiş yakınlarından Bayan Sabiha Gökçen de oradaydı... Türk havacılığının ilk kadın pilotu olmak şerefini taşıyan Bayan Sabiha Gökçen, Atadan'ı sık sık ziyaret edenler arasındaydı... Daha doğrusu başucundan ayrılmıyordu.... Biraz sonra Halil Nuri Yurdakul da geldi... Atatürk'e ait en küçük bir eşyayı bile kaybolmaktan kurtaran ve büyük bir dikkatle muhafaza eden Yurdakul, İnkılâp müzesi için büyük ölünün hemşiresine ait eşyaları da temine çalışıyordu...
Bir erkek için kadın huzurundan, kadın sözünden, kadın refakatinden mahrum bulunmak bir noksandır, bu behemehâl tatmin olunur.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.