"Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!"
- Gazi
Sevgili Virginia, seni anlıyor, duygularını paylaşıyor ve yanında olduğumu en başından bildirmek istiyorum!
Sevgili Virginia, belki de her şeye rağmen bugünleri görseydin, bir 100 yıl sonra bazı şeylerin daha da değiştiğini ve geliştiğini görecektin. Bu gelişmişliğin yanında zorbalıkları da görecektin… Bundan Dört Yüz Yıl geriye gittiğimizde,
(ÇIKIN ÇIKIN GELİN #42027708 )
Sevgili muhterem 1K ailem, 😊
Bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Kadınlığa, kadın olmaya, kadın olmayı anlamaya dair…
Dünya kadınlar gününe 10 gün kalmışken "emeği" daha çok anlayalım istiyorum ve kadın yazarlarımızı daha çok okumaya davet ediyorum sizleri. Umarım bu
Merhaba sanatseverler!🎨 Bugün çizimlerime bakarken, daha önce çok severek çizdiğim Ulu Önder MustafaKemalAtatürk'ün portresini aralarında gördüm. Eğitim, kültür, kadın hakları, demokrasi, laiklik gibi değerlere vurgu yaparak, Türkiye'yi çağdaş bir devlet olarak şekillendirdi. Atatürk'ün düşünceleri, bugün hala Türk toplumunda etkisini sürdüren önemli bir mirastır.
Çizimlerimde Atatürk'ün portresini görmek, onun değerlerine olan saygımı ve hayranlığımı bir kez daha hatırlattı. Atatürk'ün vizyonu bugün bile sanatçılar için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Onun eşsiz liderlik ve devrimci yaklaşımı, Türk sanatının ve kültürünün gelişimine katkıda bulunmuş ve sanat dünyasında derin bir etki yaratmıştır. Atatürk'ün portresi, benim için sadece bir çizim değil, aynı zamanda bir simgedir; Türk tarihinin önemli bir figürünü ve ileri görüşlü bir lideri temsil eder.
Umarım beğenirsiniz! 😊🎨🖌️
*
“Cahilliğin dağlarında gezenler için; almasını bilene bilgece öğütler, yaşanmışlıkların getirdiği doğru tespit ve öneriler, samimi itiraflar; bir o kadar da topluma tenkit yağmuru. İlber Ortaylı’nın sakınmadan söylediği her söz, gençler için altın değerinde. Toplumun her kesimine ustaca entelektüel bir dokunuş, hazır olun; bu bir kültür
O Bir Lider
O Bir Kahraman
O Bir Deha
O ........
Kelimelerle anlatılamayacak kadar üstün vasıflara sahip bir insanötesi varlık. Ama ben bunlardan bahsetmeyeceğim.
İki üç yaşlarında tanıştım kendisiyle. Hangi özelliği anlatıldı bana, hangi yönüne hayran kalıp onu sevdim hatırlamıyorum ama hatırladığım tek şey büyüyünce ne olacaksın sorusuna
YASAKLI KİTAPLAR LİSTESİ
Farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitaplar dünya üzerinde hep olmuştur. Birçok durumda
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
Kimine göre Türk aydınlanması kimine göre fitne çukuru. Ama herkesin hemfikir olduğu bir gerçek varsa o da Köy enstitülerinin Türk Tipi olduğu ve çok sayıda başarılı insan yetiştirdiğidir.
17 Nisan 1940 yılında kurulan, Köy Enstitüleri’nin kuruluşundan bu yana 79 yıl geçti.Cumhuriyet çocuklarıydı onlar.
Tarıma, bilime, üretime en çok da
Bizce, Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en saygın düzeyde, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır.
SERANAD iyi ki okudum dediğim sınıf kitaplığımın baş ucundan tuttuğum, okurken pek çok satırın altını çizdiğim; sınıfındaki okuma etkinliği saatlerinde altını çizdiğim cümleri öğrencilerimle paylaştığım, öğrencilerimle duygu bütünlüğü yaşadığım özel bir romandır.
Zülfü Livaneli'nin dokunaklı bir aşk hikayesi anlatmasına rağmen aşk romanı
Zaman zaman geçmişte yaşayıp da keşke tanıma fırsatım olsaydı dediğim insanlara rastlıyorum. Sevgili Mîna'da artık onların başında geliyor. 1915 - 2000 yılları arasında yaşamış bu Dinozor (kendi deyimiyle ) ,Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarından itibaren ülkenin gelişimine bir çocuğun büyüdüğüne şahitlik eder gibi şahitlik ediyor.Bu kitapta
Roman tekke, tarikat, dergahları eleştirir. Bu dönemde bu gibi yerlerin sayısı fazlaydı fakat doğru bulunmayıp zamanla kapatılmış.
Açıkçası bu gibi yerlere bende karşıyım. Camilerimiz var toplanıp ibadet ettiğimiz, ne gerek var bu gibi yerlere. Ben bu noktada kendi görüşümü belirttim.
Roman 1921 yılında gazetede yayınlanmaya başlar ancak tepkiler