Seninle başlamadı
Eğer bu kitabı okumaya başlarsanız eminimki içinde kendinizden bir parçayı muhakkak bulursunuz. Yazarın mesleki tecrübesinden mi kaynaklı yoksa çok sağlam bir araştırma sonucu yazılmış bir kitap olduğundan mı bilemiyorum ama ben inanıyorum ki okuyan her kişinin "bunu benim için yazmış olmalı" dediği en az bir bölüm
Bu kitap benim ikinci kitabım ve gerçekten üzerinde çok büyük emekler olan bir kitap. Kendisinin özelliği benim tamamen bitmiş ilk romanım olması. Ortaya gerçekten kaliteli bir iş koyduğumu düşünüyorum.
Üzerinde yaklaşık altı ay kadar çalıştım ve istisnasız hergün üç saat yazdım.
Şimdi kitabın içeriği hakkında konuşalım:
Kitap 236 sayfa bir roman. Kitabı yine Kdy aracılığı ile çıkarttım. Kitapta iki yetim kardeşin hayatın önlerine çıkarttığı zorluklara karşı vermiş oldukları çaba anlatılıyor. Kitabı yazarken ağladım yer yer gözüm doldu. Kitap tamamen hayal ürünü ama yazarken bu kitapta anlattığım olaylardan daha kötüleri hergün binlerce çocuğun başına geldiğini bilmek beni daha titiz bir yazı yazmaya itti.
Kitabın sonunda olacak olan son olay umuyorum ki siz sevgili okurları derinden etkileyecek ve bazı şeyleri düşünmeye itecek.
Şahsen ben kitabımı bitirdiğimde mutlu olmak yerine hüngür hüngür ağlamıştım.
İnşallah siz sevgili okurlar bu eserimi beğenirsiniz.
Uyutulanlar, Unutulanlar, Umutsuzlar...
Aşağıdaki linkten kitabıma ulaşabilirsiniz.
m.kitapyurdu.com/index.php?route...
Saatçi ÇırağıOğuzhan Güneş · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 066 okunma
YouTube kitap kanalımda Albert Camus'nün hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/-_X3xWwwAoA
Yönetmen Akira Kurosawa'nın yine yönetmen Ingmar Bergman'a bir mektubu vardır, o mektubun içerisinde şöyle bir kısım geçer:
"İnsan, bir bebek olarak doğar, bir çocuk olur,
Bakara 173.ayet
Allah size yalnızca murdar eti, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkasının adına kesilmiş olanı haram kıldı. Ama biri zorda kalırsa, haksızlığa sapmadıkça, sınırı aşmadıkça kendisine günah yoktur. Biliniz ki Allah bağışlayan ve esirgeyendir.
Maide 3.ayet
Murdar hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilmiş, boğulmuş,
Söylesene: Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Hiç mi? O halde okumaya yeltenme! Peki neden? Bir travma mı yaşadın? Bıçağı bileklerine geçirmeden veya soğukkanlı bir şekilde şah damarını kesmeden önce soğuğu hissettin mi? Ürpertiyi ensende alabildin mi? Yoksa bütün bunlara rağmen hayati zevkler, şaşalı geçici hevesler ve korku seni alıkoyup vaz mı
Dünyada her nerede olursan ol, seninle buluşmak istiyorum...
Bu yaşamda ömrümüzün yettiği kadar beraber olmak üzere seni çağırıyorum...
Sevgili Can Aydoğmuş #ruheşinnerede? Kitabı ile sizlerin Ruh Eşlerinizi bulmanızı sağlıyor. Kitabın içinde insanların ruh eşlerini hayatına çekmelerine yönelik teknikler, ritüeller ve farkındalık yaratan bilgiler var.
Sizi her anlamda mutlu edecek ve tamamlayacak insanı... Ruh eşinizi hayatınıza çekmeye hazır mısınız?
Ruh eşin nerede kitabı ile devamlı yaptığımız yanlışların farkına varacak, ikili ilişkilerimizi güçlendirecek ve artık yanlış insanlarla karşılaşmayacağız. Kitabı okurken mutlaka altını çizin :) Ritüelleri uygularken de insan iç huzura eriyor. Muhteşem, bayıldım.
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Arkadaşlar selam.
Uzun bir süre oldu, sanırım 1.5 yıldır inceleme yapmıyorum. Bunun sebebi zorlu bir dönemden geçtim, kafa olarak iyi değildim; yeni yeni toparlanabildim.
Aklımdan inceleme fikri geçmiyordu, ancak son zamanlarda yazdığım bazı incelemelerden çok güzel dönütler aldım, kenarda köşede yazdığım bazı lakırtıların okurlar tarafından
1) Mutlu olabileceğin, onunla hiperaktif çoçuklar gibi eğlenebileceğiniz, toplum ne der? Gericiliğinden uzak biriyle evlenmişsindir umarım.
2) iyi, neşeli, vicdanlı olmanın grekliliklerini kavrata bilen bir babasındır umarım. "İyi bir eğitim ailede başların" sorumluluğunu üstlenip bunun şartlarını yerine getirmişsindir, yoksa geçmişteki ben seni bulur vicdan azabından öldürürüm.
3) Denizi olan bir şehire taşındın değil mi bunak?
4) Yüzmeyi öğrenmiş, yamaç paraşütü yapmış, ilk kitabını çıkarmış, İstanbul'u gözlerin kapalı dinlemişsindir zaten.
5) Tek bir ideolojin olan; vicdanlı bir birey olmak anlayışından zerre sapmamış ol. Unutma hiçbir ideoloji uğruna ölmeye ve öldürmeye değmez.
6) Özgür olup, topluma ve onun dayattıklarına sırt çevirip kendi kararlarını sadece kendine danışarak almamışsan, onların sığ düşünce kalıntılarından beslenip ona göre bir hayat kurmuşsan kendine çabuk terk et bu evreni. Anladın mı moruk?
Sevgi... Sevgi nedir? Sanıyorum ki sevgi, sözcüklere sığmayan bir şey. Sevgi, birini anlamak, onun varlığından mutlu olmak. Mutlulukları, mutsuzlukları onunla paylaşmak...
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında."
Gururla söyleyebilirim: "Bu dünyadan bir
Ahmet Hamdi Tanpınar geçti ve ben onu okuma şerefine nail oldum." Bazı yazarlar vardır, geç tanırsın. Bazıları da vardır ki, geç tanımanın daha kötüsü: yanlış tanımak...
Geçtiğimiz yıllarda çok sevdiğim,