Çocukken, görüleni severdim; yeniyetmeyken hissedileni; erkek oldum, artık hiçbir şeyi sevmiyorum.
Yine de ruhumda ne çok şey var, ne içsel güçler ve ne öfke ve aşk okyanusları, bu kadar zayıf, bu kadar aptal, bu kadar bıkkın, bu kadar bitkin şu kalpte çarpıp, paramparça oluyor!
Bana yeniden yaşamam, insanların arasına karışmam gerektiği söyleniyor!... Peki ama, kırık dal nasıl meyve taşıyabilir?