Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Daha önce kimsenin bana empatiyle yaklaştığını hatırlamıyordum, o yüzden bunun nasıl bir şey olduğundan emin değildim..
Sayfa 14 - Epsilon YayıncılıkKitabı okuyor
Bir şey kanun-u tekâmüle dahil ise, o şeyde neşv ü nema var. Neşv ü nema varsa ona bir ömr-ü tabii var. Ömr-ü tabii var ise ona bir ecel-i fıtrî var. Vâsi bir istikra ile sabittir ki, pençe-i mevtten kendini kurtaramaz. Nasıl ki insan küçük bir âlemdir, yıkılmaktan kurtulamaz; âlem dahi büyük bir insandır, o da ölümün pençesinden kurtulamaz. O da ölecek ve sonra dirilecek veya yatıp sonra subh-u haşr ile gözünü açacaktır.
Nokta RisalesiKitabı okuyor
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
272 sf. #istila2030 /30/ @tuncergizemavcisi @yediverenyayinlari
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Selamun Aleyküm Beni tanıyan arkadaşlarım fantastik,bilim kurgu türünü tercih etmediğimi bilirler.Türk yazarlarımız,son zamanlarda çıtayı yükseltti,bu türde başarı seviyesi artmış durumda.Dönem dönem okumaya çaba sarf ettiğim bu türde pişman olmadım,güzel çalışmalara
İstila 2030
İstila 2030Tuncer Gizem Avcısı · Yediveren Yayınları · 202381 okunma
KLEOPATRA Hangi kraliçe uğramıştır böyle bir ihanete? Ama çoktan görmüştüm bu ihanetin tohumlarını.
Hiç kimse Ben katil olmam! diye düşünmemeli,düşünmesin de.
Herkes "Ben de bu potansiyele sahibim." demeli ve bu potansiyelin ortaya çıkmasına sebep olabilecek durumlara karşı tedbirli olmalı. Öyle bir baba düşünün ki kendi öz çocuğunu öldürebiliyor. Geceleyin ağlıyor diye öfkesine kapılıyor ve kendi çocuğunu duvara çarparak ölümüne sebep olabiliyor. Bu nasıl bir öfke patlaması!.. Özellikle günümüzde ajanslar servis edilen bu tarz haberlerle dolu. Bu ve buna benzer bir öfke potansiyelini bizim de taşıdığımızı; bazen birinden almak istediğimiz bir hıncımız sebebiyle, birine duyduğumuz haset sebebiyle veya herhangi bir sebeple içimizde oluşan o korkunç öfke üzerinden bunu anlayabiliriz. İnsanın kendisini tanıması açısından çok önemli..
Tüketim çılgınlığı,diderot etkisi.. Saçma sapan ürünlerin linkleri…
Instagram'ın mesela kurulma amacı ne, sizi daha çok tüketime yönlendirmek. Size bir ünlüyü gösteriyorlar; o ünlü aslında çok çirkin bir kadın, ama öyle güzel gösteriyorlar ki o kadını siz onun gerçekten çok güzel olduğunu düşünüyorsunuz, çünkü tanımıyorsunuz. Ben biliyorum, o güzel değil aslında. Onun güzel olduğunu düşünüyorsunuz. “O nasıl güzel olmuş?” diyorsunuz. “O kremi aldı, o çantayı aldı, ben de alacağım,” diyorsunuz. Bunu Hollywood da yapıyor. Holywood starları gidip bir çanta alıyorlar, bilmem ne yapıyorlar. Yani emperyalist sistem ilk önce aşağılık kompleksi veriyor, sonra pahalı ürünler çıkarıp size onu aldırarak sizi köle yapıyor.
Sayfa 41 - Butik yayıncılık
Reklam
Bundan yıllar sonra, bir tartışma sırasında, sana çocukluğumdan nefret ettiğimi söylediğimde bana deliymişim gibi baktın ve dedin ki: Eh ama yüzün hep gülüyordu! O günkü tepkinden nasıl şikayetçi olabilirdim ki, zira zaferimin işaretiydi bu söylediğin, demek ki bütün bu zaman boyunca seni hayatımdan habersiz bırakmayı ve senin -öyle ya- annem olmanı engellemeyi başarmıştım.
Eğitimde müfredat oluşturmak, sınırları belirlenmiş ve ne bilmesi isteniyorsa onu öğretmek için yapılandırılan bir sistemdir. Bir açıdan bakıldığında iyi bir şeymiş gibi gözükebilir. Hatta belli alanlarda öğrenme zorluğu yaşayan bireyler için zorunludur bile denilebilir. Lâkin bilgi sınırlı alanlara hapsedildiğinde dar bir görüş yaratır. Şayet
- Siz kadınların çalışmalarını doğru buluyor musunuz? - Yerine, adamına göre. - İşte benim yerimde bulunan bir kadın çalışmalı mıdır? - Bilmem ki, çalışmaktan ne anlıyorsunuz? Bence kimse boş oturmamalıdır. - Yok, öyle çalışmak değil. Böyle dairelerde, erkekler gibi çalışmak... - Geçineceği yoksa aç duramaz ya! - Aç duramaz ama o kadının başka vazifeleri yok mudur? - Çalışmakla kadınlıktan çıkmıyor ya. Gene kadınlığını eder!.. - Çıkmaz olur mu? Bir daha o kadın evine, salonuna nasıl bakar? İster istemez çocuk doğurmaktan kaçar... - Ben kadın olsam kendi ekmeğimi kendim kazanmak ve gönlümün istediği zaman istediğim erkekle yaşamak yolunu tutardım! - Kadın değilsiniz de onun için böyle düşünüyorsunuz. Kadınlar idare olunmaktan hoşlanırlar. Kadın çalışır, çalışmaz değil ama idareyi düşünmek kadınlara ağır gelir. Her zaman kendilerini idare edecek bir erkek ararlar.
Sayfa 110Kitabı okudu
“Kimsin sen?'” “0yun kurucuyum. Artık büyük acıyı yüreğimde hissediyo­rum. Oyundan artık çıkmak istiyorum.” Bebeğimin hıçkırıklarını duyuyordum. Korku içinde annesine sığınmıştı. Bana korkuyla bakıyordu. Böylesine büyük bir laneti nasıl tasarlayabilmiltim? İnsanları böylesine büyük acılar içinde bırakma hakkını kendimde nasıl görmüştüm? Ben nasıl bir tasar­layıcıydım ki, ölümle ve korkuyla insanları oyuna yönlendiriyor­dum? Ben nasıl bir tasarlayıcıydım ki, insanlara mutlu olabilme­leri için küçücük bir zerre verirken acının egemenliğini sınırsız bırakmıştım. Ama acının egemenliğinden kendim de örselenmiştim. Ben nasıl bir tanrıydım ki, korkunun egemenliğinde yaratttklarımın bana biat etmesini beklemiştim. Bu oyun yanlıştı; hatalarla doluydu; yaratılan her şeyin yükü omuzlarımı ezdi. Bu yükü kaldırmam mümkün değildi. Çok uzaklarda kalan o sesi anımsadım: "Oyundan çıkmak ister misin?" diyordu o sarışın kadın; deni­zin berrak mavi dalgalarının üzerinde dururken soluk güzelliğiyle karşımda duruyordu. "Oyundan çıkmak için gerekli hamleyi yaptın!" Avucumda si­lah vardı. Metalin soğuklugunu hissediyordum. İçinde mermi kal­mamış olmalıydı. Ama oyun kurucu olan ben değil miydim? Gülümsedim karıma ve bebeğime. Sonra usul bir sesle "Oyundan çıkmak istiyorum," dedim ve tabancanın içinde son bir merminin olmasını istedim. Ardından tetiği çektim.
Sayfa 224 - Metis Yayınları, 2. Basım, Haz. Yiğit Değer Bengi
Reklam
Herkes sürüklenip manipüle ediliyor, o yüzden kimse kaderinin ne olduğunu bilmiyor. Hep gerçekten yapmak istediklerini unutuyorsun. Bu durumda nasıl mutlu olabilirsin? Şair olabilecek birisi bankacı oluyor. Ressam olabilecek birisi doktor oluyor. Harika bir doktor olabilecek birisi işadamı oluyor. Kimse istediği yerde değil. Herkes hiç yapmak istemediği bir şeyler yapıyor - o nedenle de mutsuzlar.
Ne sersemce bir barbarlıktı bu! Yaptığı hizmetleri nasıl da iğrenç bir biçimde unutmuşlardı! Durduğu yerde kendi kendini yiyip bitiren gözü kör bir güçtü halk. Ama kasaba halkının kendi öz davalarını rezil edişlerine kızışının altında aslında kendi yıkılışının, beslediği bütün umutların acıklı bir biçimde sona erişinin üzüntüsü vardı. Hey ulu Tanrım, her şey böyle bir anda bitmiş miydi? Gürgenlerin altında sesine karşılık veren üç bin insanın haykırışını hatırlıyordu. O gün halkın kendisine gösterdiği sevgi elle tutulur, gözle görülür haldeydi, halk avucunun içindeydi, hepsinin efendisi olduğunu seziyordu. Çılgınca düşler kuruyordu: Montsou Kömür İşletmeleri ayaklarına kapanacak, daha sonra Paris'i ele geçirecek, belki milletvekili olacak, Meclis'te ilk işçi temsilcisi olarak vereceği söylev kentsoyluları oldukları yerde donduracaktı. Ama bütün bu umutlar kırılmıştı artık! Kurduğu düşlerden dört bir yanı nefretle çevrili, zavallı bir yaratık olarak uyanıyor, pek güvendiği halk taşa tutarak yola çıktığı noktaya getiriyordu onu.
Sayfa 465Kitabı okudu
Ancak o insanlar oylarını gerçekçi olarak yine sizin, "Nasıl olur da bu adama oy verirler" dediğiniz kişiye kullanır. Çünkü o adam orada yaşayan insanları; içinde bulundukları sıkıntıya ait, size göre alaturka, "Canım olur mu böyle şey? O sadece basit, küçük birtakım öneriler getirmiştir" diye küçümsediğiniz kendi sorunlarından yakalamıştır.
632 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Oblomovlukmuş bu!
6-7 yaşlarımdan beri ciddi bir çalışma, okuma, öğrenme, spor, müzik derken hiç boş durmama dönemine girmiş ben, çocuk yaşlarda bazı insanların gözünde böyle boş donuk bakışlar, isteksizlik, yavaş hareketler gördüm mü algılayamazdım. Bu insanlar zekiydi, sohbetleri keyifliydi, potansiyelleri olduğu aşikardı ama işte anlamlandıramadığım bir terslik,
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
Şu soruyu şimdi kendimize sormamız gerek: O yerleşim biriminin işlerini, sorunlarını o yörede yetişen insanlar bilmeyecek de kim bilecek? Ankara bilecek... Ankara'da kim bilecek? Bakan mı? Bakan bu işlerle uğraşmaz. Müsteşar? Müsteşar hiç uğraşmaz. Müsteşar yardımcıları salt imza atarlar. Onu da biriktirirler, hafta sonunda atarlar. Genel Müdür? Genel müdür çok meşgul, nasıl dosya okusun? Daire başkanı, ancak daire başkanı, onun da ancak çok çalışkan olanı dosya okur.
Sayfa 107Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.