"Hangi günü görmedik ki akşam olmamış" -Yaşar Kemal-
Hangi kitabı görmedik ki nihayete varmamış
-Mustafa Diyar-
Herkese selam ederim Breler(Kitabın tarzına uygun bir selam olsun istedim). Kitabın baskısı günümüzde dört cilt olarak neşredilmiş. Okuduğum baskı tek ciltten müteşekkil 2142 sayfa. Ama hiç bitmesin istedim. Ben, bunca yıl
İnşallah ileride çocuklarım olursa hususi olarak Kızıldağ Yaylasına götürüp gezdirmeyi çok istiyorum. Çünkü benim tüm çocukluğum neredeyse orda geçti. Kışın sokağa çıkamazdık, biz küçükken hala mahallede PKKlılar istediği gibi eylem yapabiliyordu. Biz de yazın yaylaya çıkar bastırılmış çocukluğumuzu orda yaşardık. Festival günlerinde su satardım,
Hızlıca sizlere kitaptan bahsetmek istiyorum. Öncelikle kitabın dili ağır, yani akademik. Necati Bey, Amazonlardan başlayıp, Osmanlı Devleti'nin ilk yıllarına kadar olan süre içerisinde Türk kadınlarını anlatmış. Türk kadınlarının mitolojideki, edebiyattaki, devlet içerisindeki ve ailedeki önemli rolleri üzerinde durmuş. Tabi Türk kadınlarını
Makal, Anadolunun ortasındaki köylerin çaresiz durumunu, insanı sarsan bir gerçekçilikle dile getiriyor.Anadolu köylerinin sefalet ve geriliğininbetimlenmesi,çalışkan, hisli eskiyle yeninin karşılaşmasını ve kişisel cesaretin, eğitimin ve içten gelen öfkenin bir belgesi durumunda eser.
"Yapımız böyle kurulmuş toplum olarak. Okumanın
Demek ki görünüşe aldanmamalı... Atalar ne demiş, kepenek altında er yatar, demiş. İşte tam da bu çoban için söylemiş. Bir kişi çobansa da, hiçbir adama öyle tepeden, öyle adam saymazcasına bağırmanın bir yakışığı yok.