Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Evet Efendim"Ci (Makale)
“Sisi ile asla barışmam!” “Sisi bir darbecidir!” “Sisi mi, Binali Yıldırım mı?” “Sisi bir zalimdir!”
Âbis b.Rebîa (ra) anlatıyor: Ömer b. Hattâb'ı gördüm,Hacer-i Esved'i öperek şöyle diyordu: -Biliyorum ki sen bir taşsın,ne faydan dokunur,ne de bir zararın.Eğer Resûlullah'ın (s.a.v) seni öptüğünü görmemiş olsaydım,seni öpmezdim. 'Buhari' Bir taşı bile güzel ve özel kılan sensin Ey Sevgili,En Sevgili.
Reklam
Eliyle toprağa diktiği bir direğe bağladığı bayrak, sevinç alevi olarak dalgalanıyor, komşular ve yardımcılar merakla koşup gelerek hangi kutsal günün ya da olağanüstü olayın kutlandığını öğrenmek istiyorlardı. Adam gülümsemekle yetinip, "Size ne bundan!" diyordu. "Benimle sevinin işte!"
Sayfa 25
"Benim için yapılacak ne iş kaldı ki?" diyordu. "Yerimizi boşaltsak da dünyaya yeni geleceklere yer açsak.."
Sayfa 114Kitabı okudu
"Demek ki..." dedi yazıyı okurken bir ara Celile. "Herkes Mata Hari'yi bir dansöz zannederken, o savaşın en dişli casuslarından biriymiş." Celile, Mata Hari'nin hikâyesini okurken adeta kendinden geçmişti. Her satırdan sonra, yüksek sesle "Vay vay vay!" diyordu. Fransız, İngiliz ve Ruslardan topladığı çok gizli bilgileri, kızına yazdığı mektupların arasına sıkıştırarak Almanlara ulaştıran Mata Hari, Madrid yolculuğundan edindiği bilgeleri elçilik kanalıyla ve telgrafla göndermeye kalkınca yakalanmış, yaptığı iş karşılığında aldığı on beş bin İspanyol pezosu tutarındaki çekin kaynağını açıklayamayınca suçlu bulunmuştu. Hakkında kurşuna dizilme kararı verildiğinde ise "Ne kazanacak Fransızlar beni yok edince? Savaşı mı?" diyerek durumu hafife almıştı Mata Hari. Casusluk tarihine adını altın harflerle yazdıran kadın, kurşuna dizilirken gözlerinin bağlanmasına da karşı çıkarak, müthiş bir cesaret ve soğukkanlılık örneği verecekti..
Sayfa 223 - Destek YayınlarıKitabı okudu
İnsan ölünce yalnız kendisi ölmüyor Ne diyordu Metin abi Yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri Bir gün benimle birlikte Yok olup gidecekler, öyle mi? Metin abi( Metin Altıok)
Sayfa 49 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Atatürk'ün 15 yıl Dışişleri Bakanlığı'nı yapan Tevfik Rüştü Aras da, o dönemin ideolojik yönelişini açıkça saptar; CHP kurulurken programa sosyalist ilkeleri geçirmeye çalıştıklarını ve sosyalizmin en temel ilkesi olan emek ve kabiliyete göre gelir sisteminin prog­ramda kaldığını belirtir. Aras, "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesinin sosyalist bir görüşü içerdiğini de anlatmıştır. Yine Aras'a göre, Amasya Komutanlar Toplantısı'nda kabul edilen, "gereğinde Bolşe­vik olma" kararı, Kurtuluş Savaşı boyunca geçerli kalmıştır. Aras, bu gerçeği şöyle ifade ediyor: "Batı ülkeleri bize hayat hakkı tanı­mıyordu. Atatürk, 'Bizi dünya tanımazsa, komünistlerle birlik olur, kurulan yeni dünyada yerimizi alırız. Fakat memlekete yabancı eli sokmayız. Görüşümüzde samimiyiz. Bu bir oyun değildir. Ama ne olursak biz oluruz, asla yabancı eli karıştırmayız' diyordu."
İsviçre’den evlatlık aldığımız Medeni Kanun’un girişine zamanın Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt'un yazdığı zehirleyici cümlenin şifrelerini de çözmekte zorlanıyoruz hala. Diyordu ki Mahmut Esat Bey: Prensipleri yabancı bir memleketten iktibas edilmiş olan Türk Kanun-i Medenisi layihasının (...) mevki-i mer'iyete vaz edildiği gün milletimiz onüç asrın kendisini çeviren itikadat-ı sakimesinden kurtulmuş bulunacaktır. Ne diyor? Açıkça şunu: İlkeleri yabancı bir ülkeden alınmış olan Türk Medeni Kanunu tasarısının yürürlüğe konulduğu gün milletimiz 13 yüzyılın kendisini çeviren hastalıklı inançlarından kurtulmuş olacaktır. Şimdi bu söz, bir din ve bir hukuk sistemi için söylenebilir mi? Bir. Bir hukuk sisteminin dayandığı temeller nasıl "sakîm" (hastalıklı) olabilir? (Olsa olsa zayıf veya kuvvetli olabilir.) İki. Yeni alınan ecnebi hukuk sisteminin sağlıklı olduğunun garantisi nerededir? Üç. Ve ne konuştuğunu en önce kendisi bilmesi gereken bir hukukçu böyle yavan propagandacı ağzıyla konuşabilir, üstelik bu sözleri bir medeni kanun tasarısının başına yazabilir mi? Dört.
Sayfa 9
— Niçin, diyordu; niçin inançlarımın uğrana ateşe atılmaya bile hazırım? Niçin hiçbiriniz kendinizi ateşe atamazsınız? Niçin, niçin? Yejevikin: — Ateşe atılmak lüzumsuz şeydir de ondan Foma Fomiç; diye takıldı. Ne faydası var sanki! Evvela, insanın canı acır, sonra da yanmakla elinize ne geçecek?
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ama henüz hayattayım. Peki şimdi ne yapmalıyım, ne yapmalı? Diyordu umutsuzlukla.
Sayfa 457Kitabı okudu
Reklam
Ne diyordu şair :İnsan insanı ya tamamlayamadı , Ya tam anlayamadı.
Ben kötü bir kadınım, mahvolmuş bir kadınım, –diye düşünüyordu,– ama yalan söylemeyi sevmiyorum, yalana katlanamıyorum, oysa onun (yani kocasının) gıdasıdır yalan. O her şeyi bilir, her şeyi görür; bu kadar sakin konuşabildiğine göre ne hissediyor? Beni öldürse, Vronskiy’i öldürse ona saygı duyardım. Ama hayır, onun için gerekli olan tek şey yalan ve nezaket,” diyordu Anna kendi kendine.
Sayfa 274Kitabı okudu
152 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Hayvan Çiftliği
Bunu bir tek benmi yaşıyorum. Bilmiyorum. . Gerçekten hayvan çiftliğini okurken günümüz canım memleketim Türkiye’nin aynı durumda olması bu nasıl bir rastlantı. Yoksa tarih tekerrürden ibarettir sözünden mü anımsamalıyım yine bilemiyorum. Napoleon’un buyrukları. Duvara yazılan yedi emirin hemen güncel duruma ve yöneticilerin suçlarını örtbas
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,3bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.