Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer bir roman yazacak olursam hayatın acımasızlığı üzerine yazarım. İnsan ne kadar neden sonuç ilişkisi kurmayı başarsa bile bir yerlerde duraksıyor. Modern bilmin ve postmodern dünyanın bizi getirdiyi bu noktada ruhumuzun en orijinal taraflarını kaybediyoruz. Her zaman keşke o günlere dönsek diyerek yaşıyoruz. Don Kixot gibi delilik yapanları gündeme getirmeyi, şaklabanlıklar yapanları konuşmayı seviyoruz. İnsan oğlu dikkat çekmek ister, fakat duyqularımızı kullandırmamız bizi yıpratır. Her ne olursa olsun empati yapmayı başaramıyoruz, affedemiyoruz bizi diğer acımasızlardan ayıran bir düyün noktası arayıp durdum hep. Qaliba insanın absürt yaşama dürtüsü hep sürecek. Belki hayatı sevdiyimiz anlara sıkısıkıya bağlandığımız için vazgeçemeyiz ama kötü günlerimiz de olmuyor deyil dimi...
Bazı şeyleri deniyoruz, kaybediyoruz, tekrar deniyor, tekrar başarısız oluyoruz. Yaptıklarımızın karşılığını alamayınca hayal kırıklığı yaşıyoruz. Başarısızlıktan korkup, bir daha hayal kırıklığı yaşamamak için başarıyı denemekten vazgeçiyoruz. Sonunda başarısızlığı bir yaşam tarzı olarak benimseyip, kendimizi 'kaybeden' olarak görüyoruz. Bu durum bize milyarlarca insanın neden başarısızlık halinde yaşadığı halde başarılı olmak için hiçbir şey yapmadığını açıklıyor.
Reklam
Bizim de Ramazanlarımız var!
Alem-i İslâm bugün 1 milyar 800 milyon... Peki neden yüz yıldır yenilen, mağlup olan hep müminler? Niçin sürekli biz kaybediyoruz? Bu asrın Müminleri de sahabe gibi imsaktan gurûb-u şemse kadar oruç tutuyor. Bizim de Ramazanlarımız, teravihlerimiz, mukabelelerimiz var. Evet, her şeyimiz var lakin Allah Azze ve Celle ile irtibatımız yok.
Sayfa 129Kitabı okudu
Bizim Körfez politikamız iflas etmiştir daha doğrusu bizim böyle bir politikamız yoktur. Politikamız, bekle-gör politikasıdır. Hep bekliyoruz, bir şey yaptığımız yok, hep kaybediyoruz. Hep kaybedecek isek eğer biz neden şehit oluyoruz?
Gözümüzle görüp inceleyebileceğimiz, denetleyebileceğimiz pratik, günlük sorunlar üzerinde duracak yerde, kendimizi neden bulutlar arasında kaybediyoruz? Birçok insanın felaketine sebep olan şey doğaüstü olayları araştırma merakıdır.
Sayfa 137 - Türkiye İş Bankası Yayınları VII. Basım, Eylül 2023Kitabı okudu
282 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Herkesin geriye dönmek istediği tek bir an, değiştirmek istediği onlarca seçim ve sayılamayacak kadar pişmanlıkları vardır şüphesiz.. Yaptığımız seçimlerin ne kadarı bize aitti ve hayallerimizin? Bulunduğumuz anda olmaktan ne kadarımız memnun? Hiç bilmediğimiz
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,1bin okunma
Reklam
Alem-i İslam bugün 1 milyar 800 milyon. . . Peki neden yüz yıldır yenilen, mağlup olan hep müminler? Niçin sürekli biz kaybediyoruz? Bu asrın Müminleri de sahabe gibi imsaktan gurub-u şemse kadar oruç tutuyor. Bizim de Ramazanlarımız, teravihlerimiz, mukabelelerimiz var. Evet, her şeyimiz var lakin Allah Azze ve Celle ile irtibatımız yok. Yakıtı olmadığından dolayı hareket etmeyen gösterişli bir araba gibiyiz. Oysa Namaz, Kur'an-ı Kerim ve oruç bize can verecek, bir asırdır harekete geçemeyen Ümmet'in kıyamının kıvamı olacaktı. Lakin mahrumuz.Niçin namaz kılıyoruz ve neden oruç tutuyoruz sorularının cevabını bulduğumuz gün, Ramazan bizim için de cihad ve zafer ayı olacaktır.
Elimi kolumu bağlayan bi memleket var, heves kırar.
Hep kara kara düşünüyorum ama az önce gördüğüm bir video üzerine daha kara kara, hüzünle, gözümde yaşla oturup ülkemizi, insanlarımızı, ne kadar yoksullaştırıldığımızı, fakirleştiğimizi, garibanlığımızı düşündüm. Birileri zenginliğine zenginlik katarken birileri gittikçe fakirleşiyor. İnsanlar en en temel ihtiyaçlarını alırken bile kara kara
Âlem-i İslâm bugün 1 milyar 800 milyon... Peki neden yüz yıldır yenilen, mağlup olan hep müminler? Niçin sürekli biz kaybediyoruz? Bu asrın Müminleri de sahabe gibi imsaktan gurûb-u şemse kadar oruç tutuyor. Bizim de Ramazanlarımız, teravihlerimiz, mukabelelerimiz var. Evet, her şeyimiz var lakin Allah Azze ve Celle ile irtibatımız yok. Yakıtı olmadığından dolayı hareket etmeyen gösterişli bir araba gibiyiz. Oysa Namaz, Kur'an-ı Kerim ve oruç bize can verecek, bir asırdır harekete geçemeyen Ümmet'in kıyamının kıvamı olacaktı. Lakin mahrumuz.
Yavaşça Kayboloyuruz
Ailece doğa belgeselleri izliyoruz bugünlerde. Doğaya pek fazla çıkma imkânımız olmayınca en azından çocuklarımız görsün, bilgi sahibi olsun, diyorum. Köy hayatı, bahçeler, şelaleler, küçükbaş hayvanlar, yumurta, süt, yoğurt, peynir, dalından koparılan doğal sebze ve meyveler, sonbaharın rengârenk ağaçları ve yollara serpilen yapraklar, kar, kış,
Çıra Yayınları / Mehmet KazarKitabı okudu
Reklam
YAVAŞÇA KAYBOLUYORUZ! Ailece doğa belgeselleri izliyoruz bugünlerde. Doğaya pek fazla çıkma imkânımız olmayınca en azından çocuklarımız görsün, bilgi sahibi olsun, diyorum. Köy hayatı, bahçeler, şelaleler, küçükbaş hayvanlar, yumurta, süt, yoğurt, peynir, dalından koparılan doğal sebze ve meyveler, sonbaharın rengârenk ağaçları ve yollara
İkra...
Ezan okunuyor.. Ya ortada başka bir sebep yok.. Hedefleri biliyoruz.. Hevalarımız, arzuzayımız, duygularımız.. Ezan okuyor Bu bir büyü mü? Yoksa siz görmüyor musunuz? Gidişatı görmüyor musunuz? Neden adım atmazsınız? Niçin önünüzde duran davete icabet etmezsiniz? Sahibin bizi çağırdığı şeylere inanıyorum ki hepimizin içinde sırada hazırda
Neden konuşarak zaman kaybediyoruz?
Sayfa 142 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
465 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.