Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zayıflamanın üçüncü nedeni, merkezdeki yönetici kadronun bozulmasıdır. Daha önce padişahın yönetici maiyeti, kökeni genellikle köylü olanlardan oluşmaktaydı ve bunlar kırsal alanların sorunlarını çok iyi biliyorlardı. Ama, 16. yüzyılın sonlarına doğru padişahın yönetici çevresi içine tümüyle kentlerde yaşayan kişiler girmeye başladı. İşin daha da kötüsü, bunlar aile nüfuzu ya da parayla bu yüksek yerlere geliyorlardı ve yerlerini ölmelerinden sonra oğulları alıyordu. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak Osmanlı devletinde “nepotizm” (yüksek devlet mevkilerinin akraba ya da çok yakın arkadaşlara bırakılmasını sağlayan kayırma sistemi) uygulaması başladı.
Osmanlı Devletinin Zayıflama NedenleriKitabı okudu
200 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Donald Trump'ın Tayyip Erdoğan'a yazdığı ahlaksızca mektuptan başlayıp ülkenin genel panoramasının çıkarıldığı bir araştırma eseri. Yıldırım ve Timur arasındaki, Johnson'ın Kıbrıs Krizi sırasında İnönü'ye yazdığı mektuplar örnek gösterilerek mektuplar karşı neler yapıldığı anlatılıyor. Erdoğan'ın yurtdışı servetinden dolayı bir şey yapılmadığı söyleniyor. Man adasında kurulan şirket, Zindaşti olayı ve Burhan Kuzu'nun olaya dahli, İsrail ve Mısır ile aramız bozulduktan sonra Doğu Akdeniz kısmında dışlanmamız, Libya'da bile ülkenin yüzde dokuzunu kontrolünde bulunduran birime yardım etmeye çalışmamız, dış politikayı iç politika malzemesi haline çıkarlarla değil duygularla hareket etmemiz anlatılıyor. Nepotizm sonucu THY gibi şirketlerin zararı, çılgınlık olan Kanal İstanbul projesi ve İmamoğlu'nun 15 maddelik itirazı, Kenan Evren'in bir dönem uzamaması ama Bahçeli'nin 2002 seçiminde söz vermesine rağmen istifa etmemesi, S-400'lerin kullanılmaması, Bilal Erdoğan'ın TÜRGEV vakfına yapılan bağışlar, Nazlı Ilıcak'ın tahliyesi ve daha bir çok konuda kokuşmuşluğun anlatıldığı bir kitap. Son dönemde yaşananlar için hafızasını tazelemek isteyenlere önerilebilecek bir kitap.
Rehin
RehinSabahattin Önkibar · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202070 okunma
Reklam
Nepotizm Türkçe'de hısım-akraba kayırmacılığı anlamına gelir.
Doğu Akdeniz böyledir değişmez hizipler iltimas rüşvet edepsiz bir nepotizm her zaman olacak, buna alışmaktan başka bir seçeneğimiz yok deyip duruyorlar.bütün bunları reddettiğim için de kibirli hatta hoşgörüsüzlükle suçlanıyorum.ülkesinin biraz olsun bu yapıdan çıkmasına, yozlaşmanın ve şiddetin azalmasını istemek kibir sayılabilir mi?üstünkörü bir demokrasi ve hep kesintiye uğrayan bir iç barışla yetinmek istememek kibir veya hoşgörüsüzlük diye algılanabilir mi? eğer öyleyse bu günahı boynuma ben kibirliyim ve onların faziletli tevekkülünü lanetliyorum.
İttihad Terakki'nin genellikle 19. yüzyıl Osmanlı bürokratlarına has diğer bir yanına işaret etmek gerekir. Bunlar da «devleti kurtarmak» iddiası ile iktidara geldikten sonra nüfuz ticareti ve nepotizm yanında, emperyalist-levanten-bürokrat işbirliğine girmiş ve bunu yürütmüşlerdi. İngilizler yerine kısmen cermen kapitalistleri ikame etmek neticeyi de­ğiştirmezdi.
Reklam
Geldik yine"dayı" meselesine:) müthiş!!
". Türkler halen daha eski ataları gibi tehlikeler karşısında derhal toparlanmayı, örgütlenmeyi, hakkını ve hukukunu almayı bilirler. Gelgelelim normal hayatta toplumsal disiplinden uzaklaşmaya meyyal bir toplumdur. Bu noksanlarımızın başında nepotizm gelir. Nepotizm İtalyanca bir kelimedir. Yeğenden gelir. Papalar ve kardinaller, güya çocukları olmadığı için yeğenlerine iş vermeye, torpil babında yeğenlerini kullanmaya başlamışlardır. Dolayısıyla nepotizm, akrabacılık diye bir şey var ve bizde bu ciddi bir meseledir.."
BANA AHLAK AL ENGİN
“Bir ülkede rüşvet alıp vermek, nefes alıp vermek kadar yaygınsa, eş dost akraba kayırmacılığı (nepotizm) özellikle devlette hep varsa, ambulansın peşine takılıp gidenlere pratik zekalı deniyorsa, tüccarın vatandaşı kazıklaması ticaretin cilvesi olarak kabul ediliyorsa, politikacıların vatandaşı aleni olarak kandırması politik dehâ olarak isimlendiriliyorsa, devlette işi bilenlerden çok, işini bilenler terfi ediyorsa, bir ülkede ekonominin büyük kısmı kayıt dışı ise, devlet yakaladığı dürüst esnaf, tüccar veya sanayicinin ümüğünü sıkıyorsa, devletin aldığı vergilerin çoğu doğrudan vergi değil de dolaylı vergi ise, yani vatandaşın günlük tüketimi tamamen vergi kapsamında, hesaplara takla attıran büyük kazanç sahipleri devede kulak vergi veriyorsa, şayet mali müşavir ve muhasebecilerin en iyileri patronuna en az vergi verdirenlerse, kara para aklama yaygınsa, avantacılığın adı komisyonculuksa orada da ahlâkın zerresi yoktur.” Hüseyin ÇELİK Eskı Bakan
Usandık, Prebendalizm ve Nepotizm düzeninden
***** Herakleitos, <<Her şey akar» de­mektedir; ve <<Aynı nehire iki kere giremezsiniz». Hayal kırıklığına uğra­mış olarak, varolan toplumsal düzenin İlelebet süreceği inancına karşı koymuştur:《 Dar bir "bize böylesi verildi" görüşüyle yetiştirilmiş çocuklar gibi davranmamalıyız.》 *****
Sayfa 30 - Remzi KitabeviKitabı okudu
320 syf.
5/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Sayfa sayısına göre elimde kalma süresi sünüm sünüm sünen, Güney Amerika ülkelerinde ne zaman bir devrim ya da darbe havası sezilse kitapçılarda toplatıldığı iddia edilen, Nobel ödüllü
Miguel Angel Asturias
Miguel Angel Asturias
kaleminden çıkan romanda, iktidarını baskı ve korku üzerine kurmuş bir başkanla görünüşte demokratik bir rejimle yönetilen, bağımsız? mahkemeleri olan, aslında tam bir diktatör rejimin hüküm sürdüğü “tek adam” yönetiminin olduğu, Başkana muhalif olanların vatan haini hatta terörist olarak kodlandığı, mevcut durumun tam aksine her şey çok yolundaymış gibi üstün demokrasi ile yönetiliyormuşçasına ters algı oyunu oynanan ülkede haksız tutuklamalar, kraldan çok kralcılar, hastalıklı bir düzen ve nepotizm konusu işlenmiş. Eline aldığı her kitabın önce arka kapağını okuyan bir okuyucu olarak açık söylemek gerekirse kitabı elime ilk aldığımda çok heyecanlanmış ve meraklanmıştım. Konuyu çok çekici bulmama rağmen olayın çıkış noktası anlatılırken kullanılan çok sayıda isim olay akışının karmaşıklığı beni okumaya devam etmem konusunda çok zorladı. Acaba şimdi ne olacak heyecanını hiç duymadım. Belki sonrası çorap söküğü gibi gidecek bir kurguya 1-0 yenik başladım ve bir yerden sonra olay göz okumasından ileri gidemedi. Başka bir zaman belki yeniden. Keyifli olsun, verimli olsun.
Sayın Başkan
Sayın BaşkanMiguel Angel Asturias · Yordam Kitap · 2020278 okunma
Reklam
Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir.
100.Yıl Marşı youtu.be/5mqvYm6qrDg?si=... Cumhuriyetimizin 100. Yılında Başlıca Sorun ve Anahtar kavramlar Kavramlar; Prebendalizm, Nepotizm, Kronizm ve Patronaj. Bu Kavramların Devlet Yönetimi içinde varlığı sürerse Devletimiz ve Ülkemiz yakın gelecekte yok olacak. Bu Kavramlar Devlet Yönetimi içinde yok olursa, Devletimiz ve Ülkemiz Küresel Güç olacak. Prebendalizm (Arpalık Sistemi) Seçilmiş yetkililerin ve hükümet çalışanlarının devlet gelirlerinden pay almaya hakları olduğunu düşünen ve onları destekleyenlerine, dindaşlarına ve aynı cemaaat-ırk ve ideolojik mahalleden olanlarına fayda sağlamak için kullandıkları politik sistemleri ifade eder. Kayırmacılık Türk Dil Kurumu Sözlüğünde kayırmacılık “belli bir birey, küme, düşünce ya da uygulamayı, bir başkasıyla karşılaştırıp aralarında bir seçim yapmak gerektiğinde nesnellikten uzaklaşıp yan tutma” olarak yer almaktadır. Kayırmacılık; örgüt içerisindeki elemanların ya da kamudaki memurun ve üst düzey yöneticilerin yakınlarını yasadışı bir biçimde ve haksız yere kayırmasıdır. Adam kayırmacılığı kendi içinde Nepotizm (akraba kayırmacılığı) ve Kronizm (eş-dost kayırmacılığı) olarak ikiye ayrılarak incelenmiştir. Siyasi kayırmacılık altında ise Patronaj, klientalizm ve hizmet kayırmacılığı yer almıştır.
NEPOTIZM
Adam kayırmacılığı, akraba kayırmacılığı (nepotizm) ve eş-dost kayırmacılığı (kronizm) olmak üzere iki farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır.Kayırmacılık; örgüt içerisindeki elemanların ya da kamudaki memurun ve üst düzey yöneticilerin yakınlarını yasadışı bir biçimde ve haksız yere kayırmasıdır.
Nepotizm, akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık.
Geleneksel toplumlarda nepotizm hep olmuştur. Ama bizde çok çok yaygınlaştı ve toplum artık bunu kaldırmıyor. Nipote biliyorsunuz "yeğen" demektir; çok da eski bir kavramdır ama 21'inci yüzyıl dönemecinde bu kavramla sistem yürümüyor.
Sayfa 167 - Kronik KitapKitabı okudu
230 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.