•••
Bir şeyleri hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum. Bir yerden kaçıyorum ama nereye olduğu belli değil. Bir şeylerden soğuyorum ama yaşamdan mı insanlardan mı çözebilmiş değilim. Birileri beni üzüyor ama sorsalar isimlerini söyleyemem.
•••
Arada Şırnak'a dedemlere uğrarım, birkaç gün orada kalır, oradakilerle zaman geçiririm. Dedem eski bir imam, dinler konusunda, görüşler konusundaki bilgi birikimine hep hayran kalmışımdır. Dedem, bölgede tanındık biridir. Şifalı bitkiler konusunda uzman vasfındadır aynı zamanda. Bitkilerle konuştuğuna da şahit olmuşumdur çoğu kez. Hatta güzel bir
YouTube kitap kanalımda Dahi Diktatör kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Uzun bir inceleme geliyor sıkı durun! Kısa hayatına çok şey sığdırabilen insan uzun bir incelemeyi de hak ediyor bence.
Kitap Atatürk’ün hem dahi hem de diktatör yönünü nedenleriyle beraber anlatan güzel bir
✏Öncelikle inceleme yazmaya teşvik etmelerinden dolayı @Sultanalp ve https://1000kitap.com/Desss 'e teşekkürlerimi iletmek isterim.
✏Sahaftan aldığım ilk kitap olması ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın okuyacağım ilk eseri olduğundan apayrı bir ilgi ve merakla başladım. Sonra ne mi oldu? Tabi ki başlamadan önceki merakım giderek artmaya başladı. Çünkü kitabın olay örgüsü
( Aziz Nesin ve eserleri ile ilgili 2021 Mart ayı okuma etkinliği oluşturarak benim de uzun zamandır okumadığım Aziz Nesin'i okumamı sağlayan
Ebru Ince 'ye çok teşekkür ederim. )
• Mizahı; toplumundaki sorunların aksayan yönlerini göstermede bir silah olarak kullanan Aziz Nesin, güldürürken düşündürmeyi, düşündürürken de bizlerin anlatılanlardan
Fesupanallah :))
Seksek mi oynuyoruz?
Hadi başlayalım.
Başlangıç çizgisinin gerisindesin. Ayakların çizgiyi geçmeyecek. Ama çizgiler de oyun hanesine dahil.
Taşını atacaksın. Alırken sürüklemek, düşürmek yok. Tek ayak üstünde sekeceksin, kural bu. Çift basacağın yerlerde en fazla beş saniye durma hakkın var.
Falan,felan,
yani ben orkestradan kovulunca berbat duygulara kapılan ben
karşılıksız mektup yazmada üstüme kimseyi tanımayan ben
istiklal marşı’nı iki satır önceden okuyan
ilkokul bir çocuklarının başını okşayan ben
şimdi nereye koyayım bu heyecanlanmış gövdemi
nereye, soğuktan üşümüş ellerimi nereye
ah ben
ah sen
❝Ey nefsim şimdiye değin sen benim boynuma bir urgan geçirdin de nereye istediysen aldın götürdün ya! Şimdi o urganı ben senin boynuna geçireceğim ve yerlerde süründüreceğim seni. Mademki susmayacaksın sen, mademki durmayacaksın o vakit ben acı çektireceğim sana... Sen beni terk etmek için yalvaracaksın.❝