Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nero
Devlet'i esir edecek altıncı saçlı, Bu son saçlının oğlu olmayan oğlu olacak. Roma'ya düzenbazlık, korku ve yangın sunacak. Elinde ebeveyninden birinin kırmızı kanı olacak. Yerine geçecek yedinci bir saçlı olmayacak Ve mezarından kan fışkıracak.
Sayfa 11
kisisel gelisimi saka mi
yukarıdaki kraliyet profiline bakarken nero'yu görmedim. kendimi gördüm. kendi kibrim için dikilmiş bir heykel. nero'nun gururu benimkinin yansımasından daha fazla değildi. ben daha büyük aptaldım. tam olarak ön bahçeme otuz metrelik kocaman, çıplak heykelimi yaptıracak türde biriydim.
Sayfa 364 - apollonKitabı okudu
Reklam
İkonik
ah bu kısmını anlatmak kolay değil. ben doğuştan bir hikâye anlatıcısıyım. tiyatro için şaşmaz bir içgüdüm var. ne olması gerektiğini aktarmak istiyorum: nasıl öne sıçrayıp "hayıııır!" diye bağırdığımı ve bir akrobat gibi fırlayarak yanmış kibriti bir kenara attığımı, sonra da göz kamaştırıcı derecede yıldırım hızıyla bir dizi shaolin hareketleri yaptığımı, nero'nun kafasını kırdığımı ve muhafızların kendilerine gelmeden defterlerini dürdüğümü... ah, evet. böylesi mükemmel olurdu. heyhat, ne var ki gerçekler beni bağlıyor. seni lanet olası gerçek! aslında "hıyııır, yapmeaaa!" gibi bir şeyler geveledim. brezilya bayraklı bandanamı sihrinin düşmanlarımı yok edeceği umuduyla sallamış olabilirim.
Sayfa 314 - apollonKitabı okudu
Çoğumuz davranışların altında yatan farklılı genlerin, nero kimyasalların ve hormonların ne yaptığı konusunda hic bir fikre sahip değil.
"Nero Roma'yı yeniden yaksa umurunda olmazdı."
Sayfa 196 - Timaş
Reklam
Başkasının elindeki iplerle hareket ettirilen kuklalar misali arzularla hareket etmek vahşi hayvanların, çift cinsiyetlilerin, Phalaris'in ve Nero'nun özelliğidir.
Hiçbir zorbayı ondan daha da çirkinleşerek değiştiremezsiniz.
Sayfa 380 - Apollon, 36Kitabı okudu
Bir ışık parıltısı dikkatimi Nero'ya çekiyor . Bu adamın cidden elmas kaplı muştaları mı var ?
Vücut, ruh, zihin: Vücudun hisleri, ruhun arzuları, zihnin kanıları vardır. İmgelerden etkilenmemiz hayvanlara benzer. Başkasının elindeki işlerle hareket ettirilen kuklalar misali arzularla hareket etmek vahşi hayvanların, çift cinsiyetlilerin, Phalaris'in ve Nero'nun özelliğidir.
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Oğlum şifa tanrısı Asklepius, engellilere yardım konusunda beni hep azarlardı. “Yardım isterlerse yardım edersin. Ama bekle önce istesinler. Buna onlar karar vermeli, sen değil.”
Sayfa 237 - Apollon, 22Kitabı okudu
"Eğer zevk sırf kendisi için aranırsa o artık sefahattir, diye söylendi Senatör Zosimus. Nero'ya tahammül eden Seneca sanki pek çok cümlesini bu doymaz güruh için söylemişti. İyi ki bugünleri görmemişti. Lüksün getirdiği hastalıkları vardı şimdi Roma'nın, sindirim sistemine yayılan yaraları ve bunlar diğer organlara da sıçramıştı. Ziyafetteki unutkan filozofun kadeh tutarken istemsizce kalkan serçe parmağı Roma'nın resmiydi aslında ve onda cesur erkek ruhundan eser kalmamıştı. Mücevher artık sadece kadınların kullandığı bir şey değildi. Şimdikiler rengarenk tunikleri kızlarınkini aratmıyordu doğrusu. "
Sayfa 155 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Lor
Bir zamanlar bambaşka bir adamdı. En kötüleriydi. Kemikkıran. Cengiz Han'la arkadaş olup Moğollar'la at sürmüştü. Atilla'yla savaşmıştı. Caligula'yla katliamlar yapmış, Nero'yla yakıp yıkmıştı. Korkunç Ivan'la gülmüş, Robespierre'in cellatlığını yapmış ve Kazıklı Voyvodo'yla düşmanlarının kafataslarından kan içmişti. Binlerce yıl boyunca durmadan savaşmıştı. Sayısız insan öldürmüştü. Kendi klanına sırt çevirmişti. Taa ki bir gün Ryodan önderliğinde ona saldırıp yakalamalarına dek.
Sayfa 411 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Kötü ilişkilerden çekip gitmek gibi bir lüks bahşedilmiş bize. Çok şükür, Sporus değiliz. Ayrıca ne kadar kötü davranmış olursanız olun, kesinlikle Nero da değilsiniz..
İngiliz gençleri, Nero and the Gladiators veya B. Bumble and the Stingers gibi müzisyenleri de radyodan dinleyebilmek istiyorlardı ve BBC'nin bu konuda- ki isteksizliği onları öfkelendiriyordu. Tam bu noktada girişim- ci zekaya sahip gemi sahipleri devreye girdiler. Gemilerini radyo İstasyonuna dönüştürerek Britanya'nın karasularının tam dışı- na demirlediler ve Birleşik Krallık'a pop müzik yayını yapmaya başladılar. Bu deniz radyocularına çoğunlukla korsanlar deniyordu ama onlara takılan bir isim daha vardı: offshore. Korsanlar kadar eğ- lenceli bir tınısı olmasa da, duruma daha uygun bir tanımdı. Bri- tanya ka rasularının hemen dışından yayın yaptıkları için Britanya yasalarını ihlal etmiş sayılmıyorlardı. Bu offshore radyo İstasyon- ları, en az yasal radyo İstasyonları kadar somut ve gerçektiler; radyonuzun kanalları arasında dolaşırken onları kolaylıkla bula- biliyordunuz ama yasal olarak var olmadıkları için onlarla başa çıkmak da çok zordu. Yasal olarak yokken fiziksel olarak var olmayı tanımlayan "offshore" terimi, farklı bağlamlarda da kendine kullanım alanı buldu ve kısa sürede finans çevrelerinde de. duyulmaya başladı.
291 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.