YouTube kitap kanalımda Gogol'ün kitaplarını hangi sırayla okuyabileceğinizi anlattım: ytbe.one/D98bVL1lQrg
Kitap, Neva Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Bir Delinin Anı Defteri, Fayton adlı eserlerden oluşmaktadır.
Neva Bulvarı, Bağdat Caddesi, Şanzelize... Hiç fark etmez. Hepsi benzer özellikte caddeler. Sosyetik insanların ayak
"Gözlerime güneş doluyor sandım yüzüne bakınca."
Ben de bu kitabı okurken gözlerime, ruhuma güneş doluyor sandım. Öyle bir güzellik. Herkesin bir başucu kitabı vardır, benim yoktu ama artık var. Ne zaman moralim bozulsa bu kitabı açıp bir öyküsünü okuyacağım.
"Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık." diyor
İmam Nevevi , 13.yy da yaşamış Arap Hadis ve Fıkıh alimi.Şam'ın güneyinde bulunan Neva köyünde doğduğundan adı Nevevi yani Nevalı dır.İslam hukuku ve hadis alanlarında önemli bir kişi.44 yaşında ölmüş, 40 dan fazla eser yazmıştır.En kıymetli eseri
Riyazü's-Salihin dir.Bu kitabında hadisleri konu başlıklarına göre değerlendirmiştir.
40 Hadis kitabına gelecek olursak; benim okuduğum kitabı Beyan yayınları basmış.Kalın karton kapak ve midi boy.Sayfa çevirmek zor.Sayfa kalitesi ve emek başarılı.Beyan yayınları kitabı birçok önemli eseri yaptığı gibi yarısı Arapça, yarısı Türkçe olarak basmış ve yayınlamış.Çevirmen
Halil Günenç e gelecek olursak : Birkaç hadiste anlam bozukluğu vardı ama doğru çevirilmiş hallerini internetten buldum.Biraz daha dikkat edebilirdi.Bilindiği üzere ayetlerden sonraki en önemli ana kaynak hadisler.Peygamberimiz(sav) 40 hadis ezberleyenlere büyük mükafatlar müjdelemiş.İmam Nevevi de bu vesile ile yola çıkmış ve çoğu Buhari, Müslim gibi sahih olan hadislerden ya da hasen hadislerden birçok örneklerle 42 tane hadis yazmış ve kendisine düşen görevi yerine getirmiş.Allah(cc) bizleri de mükafatlanlananlardan eylesin.Amin.
Kitaba puanım 8.
haldır huldur alt çizilcek ya da waow denilecek bir şey bence yoktu, ortaokulda okuduğum watty kitaplarına benziyordu ama okurken eğlendim dksodk watty anılarını depreştiricek bi konu girişi var: kızın babası ruslardan para çalıp kaybediyor, o yüzden kız anlaşma üzerine rus mafya babasıyla evlenmek zorunda kalıyor. adam, onun diğer kızlardan ne kadar farklı olduğunu; kız da onun ne kadar koruyucu, kollayıcı, haşin biri olduğunu fark ediyor. sonra aşık oluyorlar kdmdk. düşünürsem rahatsız olcağım bir şeyler vardı o yüzden düşünmeden okudum dklsol. adamın, kıza "minik çiçeğim" demesine eridim. "günışığı" zart zurt baymaya başlamıştı, değişiklik iyi geldi. "senin için dünyayı yakarım, sana dokunanın kolunu koparırım" adamı okunmak isteniyorsa okunabilir, rsden çıkarır.
°
°
°
alıntılı yorum (spoiler olabilir??)
✧"Seni öyle çok seviyorum ki senin için s*ktiğimin dünyasını yakardım. Bir canavar yarattın, Nina çünkü senin için yapmayacağım şey yok. Sadece istemen yeterli."
《jdmwkd komik ama okutturuyo. arada lazım boyle seyler malesf》
✧"Onu paketleyip aramamı bekle."
《çok artistik uuh, sanki pasta paketliyolar dkdms》
✧"Baban benim için asla bir adamı öldürmezdi, biliyorsun."
"Evet, bu iyi bir şey anne."
"Hayır, tatlım. Değil."
《?? jdmeodk?? biriyle evlenmeden önce 'bu adam benim için birini öldürebilir mi' diye düşünün》
Herkese Merhaba
Eller havaya diyorum artık :) 9 puanımı verdim gitti hahaha :D Artemis yayınevi bu aralar benden tam not almaya devam ediyor gerçekten :))
Kitaba gelirsek, bayıldım gerçekten , Roman'a ayrı Nina'ya ayrı cok sevdim. İkisinin şapşal hallerini daha çok sevdim. Kitap ilerleyişi basit biraz evet konu bakımında klişe ama ben
İkbal Bayrak / Aşkın Kapısı
Günümüzde unutulan ya da çoğu zaman göz ardı edilen vicdan, sevgi ve inanç gibi kavramları, etkileyici bir hikaye üzerinden hatırlamamızı sağlayan bir kitap.
Selim, kayıplar ile sınanmış yaralı bir adam. Çok sevdiği aşkı Neva, neden göstermeden güzel giden ilişkilerini sonlandırınca yıkılır. Daha Neva’nın gidişini
Rus mafya lideri olan Roman bombalı saldırı sonucu sakatlanır. İmajını korumak için ya hemen ayaklanmalı ki bu pek yakın gelecekte olacağı mümkün görünmüyor ya da evlenip mafya alemini kendinden sonraki varise inandırmalı. 6 aylığına anlaşmalı evlilik için en ideal aday ise Nina Grey'dir. Çünkü babasının Roman'a 3 milyon $ borcu vardır ve Nina onunla evlenmezse babasını öldürmekle tehdit edecektir..
Alışılmışın dışına çıkıp kasıntı bir dark roman erkeği okumadığım için öncelikle mutluyum. Tam romcom karakteri olacakmış da yanlışlıkla buralara düşmüş gibiydi Roman. (Аплодисменты для милый пахан :D)
Kitap kısa olduğu için olaylar da 2× hızında ilerledi. O yüzden kitabın daha uzun ve biraz slow burn olmasını isterdim. Çünkü ikiliyi okumak keyifliydi..
Sadece Nina'nın Roman'ı görür görmez stockholm sendromuna tutulmuş gibi tutulması garipti. Ama Nina'nın kendisi de zaten değişik bir karakterdi. Hiç tehditle evlenmemiş gibi havaya girip hızlı bir şekilde uyum sağlaması.. sanki yıllardır birisi anlaşmalı evlilik teklif etsin de bende rol yapayım diye beklemiş. Ben enemies'den beklerken friends'den lovers'e evrildi konu. Ama yine de klişeleriyle güzel bir kitaptı.
Not: 8'le 9 arasında çok gidip geldim ama kasıntı tiplemelerden gına geldiği için puan kırmayacam Roman'a feda olsun :D
1)VENEDİK
İlk seyatimizde bize eşlik eden, sihirli kitabın cini, Seyyah Marco Polo'dan, ülkesinin gondolla gezilen kanallarını, renkli balo maskelerini, Venedik'in meşhur pizzasını, cam süs eşyalarını, Venedik'in tarihi atmosferini yansıtan Dükler Sarayı'nı, kulağa acayip geliyor farkındayım: Köpek Sarayı'nı, lezzetli dondurmalarını, Çan
Kısa bir süre önce, Dostoyevski’nin okumadığım kitaplarını da bitireyim artık, demiştim. Sonra okuduğum, okumadığım diye ayırmadan tüm kitaplarını kronolojik bir şekilde okuma kararına varmam sonrası, bu büyük yazarı daha iyi anlamak amacıyla başladığım bir kitap oldu Henri Troyat’ın yazdığı bu biyografi. Hayatımdaki 1-2 olay neticesinde
...eğer kitabımı bastıramazsam muhtemelen Neva'ya gideceğim.
Başka ne yapabilirim ki?
Her şeyi teker teker düşündüm.
Sabit fikirlerim için ölümü göze alamam.
Kısa zamanda yaz bana, zira kendi kendimden bıktım.
...Çünkü alevden gömlek giyip âşıklar ordusunun mecnûn, meftûn ve meclûp neferlerinden biri olan Dâvut artık, kalbindeki firâvuna, yani Nevâ'ya tapıyordu.
Geçmişe gittim bugün..
Babamın evine.
Babam evde yoktu,
Annem de yoktu,
Hava çok sıcaktı, öğle vakti,
Biliyordum evde olmadıklarını
Yine de gittim.
Babamın yemeninin biri ters dönmüş.
Annemin eski şalvarı asılıydı giriş kapının yanında.
Her yıl bulgur kaynatılan büyük bakır bulgur kazanları da yuvarlanmış tandır ocağının yanına.
Dışardaki
Her gün yaptığım gibi yine gecenin bir yarısında dışarı çıktım. Gidiyorum, gidiyorum ama yolculuk nereye? Gecenin sonuna mı? Yok yahu. Celine gitti oraya. Keyfini bozmayayım şimdi onun.
Kaldırım taşlarına bakıyorum, onlar da bana bakıyor. Bunlar bari anlasın halimden diyorum, ama tık yok. Sadece üzerlerine düşen yağmuru umursar bu düzenbazlar.