"Olma" nın kibri veya "olmuş" un hata yapma korkusuysa meclise gelen, sazı eline alan bilge yanın değil egondur. Çok dikkatli olmazsan, ruhunun kavrayış yolundaki o narin mücevherini, egon alır da yakasına nişan diye takar. Seni de dansöz diye oynatır o mecliste...
" Ah, bu aşkın baharı ne kadar da benziyor
Bir nisan gününün güvenilmez parlaklığına,
Bir bakıyorsun, güneşin bütün güzelliği ortada,
Derken bir bulut gelip karartıyor her şeyi. "
Mustafa Kemal kendisini devletin ve hükümetin başkanı olarak görüyordu. Bunun için de her eyalete, belediye başkanlarına, tüm askeri birliklere ve "Müdafaa Hukuk Grubu" merkezi azalarına
"Sadece büyük idealler peşinde koşanlar mı? Hayır. Günlük hayatın içinde, sessiz sedasız dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için uğraşan insanlar da var."
"Râh-ı Hakk'ın rehberin bul destin öp bir kâmilin
Düşmeyesin berzaha kul ol bulup bir kâmilin"
[Hak yolunun rehberini bul, bir mürşid-i kâmilin elinden eteğinden öp. Böyle bir mürşid-i kâmili bulduktan sonra kapısında köle ol ki dar geçitlerde, çıkmaz sokaklarda düşüp kalmayasın.]