Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nişantaşı adı nereden geliyor
Nişantaşı semti adını, 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın başlarında reformcu ve batılılaşmacı padişahların üçüncü Selim, ikinci Mahmut’un spor olsun, keyif olsun diye boş tepelere nişanladıkları okların düştüğü, bazan da tüfekle vurdukları boş testilerin kırıldığı yeri işaretlemek için dikilen taşlardan alıyordu.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan 1 Ekim 2015 gecesi CNN Türk'teki "Tarafsız Bölge" programından sonra şoförünün kullandığı ve korumasının da bulunduğu otomobiliyle evine gitmek üzere ayrıldı. Hakan, Nişantaşı'ndaki evinin önüne geldiğinde saldırıya uğradı. Saat 00.35'te 34 VY 7765 plakalı siyah Toyota marka oto­ mobille gelen 4 kişiden biri korumasına yönelirken, diğer üçü Ahmet Hakan'a saldırdı.
Reklam
Ezansız Semtler
Kendi kendime diyorum ki: Şişli, Kadıköy, Moda gibi semtlerde doğan, büyüyen, oynayan Türk çocukları milliyetlerinden tam bir derecede nasip alabiliyorlar mı? O semtlerdeki minareler görülmez, ezanlar işitilmez, Ramazan ve Kandil günleri hissedilmez. Çocuklar Müslümanlığın çocukluk rüyasını nasıl görürler. İşte bu rüya, çocukluk dediğimiz bu
520 syf.
·
Puan vermedi
Masumiyet Müzesi Orhan Pamuk’tan okuduğum ilk romandı. Konusu sadece aşk değil. Başta basit bir aşk hikayesi gibi gelecek fakat sonradan derinden etkileyecek ve ne olacağını merak edeceğiniz türden bir roman. Yazarın akıcı üslubuyla en sıkıcı kısmı bile bir solukta okuyorsunuz. • Kemal Basmacı’nın ana karakter olduğu bu romanda var olan tüm olayların bir eşya ile bütünü oluşturması ve sonunda hepsinin bir müzeye dönüşmesi ise bu kitabın en etkileyici yönü. Yazarlara müze yapılırken bir romanın neden müzesi olmasın ki? •Sadece Kemal ve onun aşkını değil 1975 yılından itibaren İstanbul’u Nişantaşı burjuvasını anlatan, İstanbulda geziniyormuşsunuz gibi hissettirecek bir kitap olduğunu da not etmeliyim.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,1bin okunma
Yıllar sonra müzemizin bu noktasında sergilensin diye sanatçıya bütün ayrıntılarıyla sipariş ettiğim bu resim, Füsunların evinde içeride yanan lambalardan turuncumsu bir renk almış pencereleri, arkadaki ayın ışığıyla dallan parıldayan kestane ağacını, bacalarla ve damlarla çizilmiş Nişantaşı göğünün arkasındaki lacivert gecenin derinliğini bir hayli iyi yansıtıyor da, benim o manzaraya bakarken hissettiğim kıskançlığı bilmem müze ziyaretçisine verebiliyor mu?
İletişimKitabı okuyor
Unutmak, olağan karşılamak istediğim çarpıcı gerçek gene içime işlemişti.Ona bakarken, çok tanıdık birini görüyormuşum, onu biliyormuşum duygusuydu bu.Bana benziyordu.Benim saçlarım da çocukluğumda dalgalıydı ve onun çocukluğunda olduğu gibi esmerdi, yaşım ilerleyince Füsununki gibi düzleşmişti.Sanki kendimi onun yerine çok kolay koyabilir, sanki onu derinden anlayabilirdim.Üzerindeki basma gömlek, teninin doğallığını, saçlarının şimdiki boya sarısını daha da ortaya çıkartmıştı. Arkadaşlarımın "Playboydan çıkma"diyerek ondan söz edişlerini acıyla hatırladım. Onlarla yatmış olabilir miydi? "Çantayı geri ver, paranı al, git. Harika bir kızla nişanlanmak üzeresin," dedim kendime. Dışarıya, Nişantaşı Meydanı'na doğru bakıyordum, ama az sonra Füsun'un rüya gibi görüntüsü dumanlı vitrinde hayalet gibi yansıdı.
İletişimKitabı okuyor
Reklam
Yahudilerden intikam alacağınız yerler ; Robert Koleji bağlantıları,Kemerburgaz Göktür Evleri Bölgesi,Bebek,Nişantaşı,Yeşilköy Zekeriyaköy... Tarabya,,,İstinye Amerikan Konsoloslukları nerede güvenli alan varsa oradalar, mit binası polis bınası çevreleri...
Nişantaşı 17.44
"Bilgelik hiçbir kötü tarafı olmayan değil, kötü taraflarının olduğunu bilen ve bunu yönetebilen insan olmaktır."
Hastalarımın problemlerini çözmek için kendimce geliştirdiğim yöntemler sayesinde kısa zamanda Nişantaşı civarında tanınan bir psikiyatr olup çıkmıştım . Fakat kimse asıl büyük hastanın ben olduğunu bilmiyordu .
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
Acınası Osman
Osman, bence sen Şebnem’e aşık değildin. İyi markalı bir dolma kalemine, güderi kaplı defterine, masa lambana, BMW ne hayran olduğun gibi hayrandın sadece. Şebnem güzeldi, farklıydı, fark ediliyordu. Ağladığında da sevdim diyebildim mi mesela, içine kapandığında çıkarmak istedin mi? Yanına yakışıp herkesi hayran bırakmasaydı yine onun için sayfalarca yazabilir miydin? Görmezden geldin!!! Kötü şeyleri hafızamda tutamıyorum deyip geçtin gittin değil mi? Yazamadın, yazarken bile görmezden geldin. Günlüğüne bile dürüst değildin. Şebnem, iyi ki cesaret ettin. Ne kadar kimsenin düşüncesini değiştirememiş olsanda şöyle bir rahatlarını bozdun, düzenlerini altüst ettin ya olsun yine konuşsunlar arkandan. Senin derdinde kimsenin düşüncesini değiştirmek değildi zaten. Rahatlarına çomak sokmaktı. Yaptın. Bence intihar etmedin Osman. O kadar vicdanlı değildin ki. Vicdan azabı çekesin. Ve çok korkaktın. Kormaktan geldi zaten başına ne geldiyse. Babasının oğluydun, kardeşin farklı bir versiyonu sen Nişantaşı versiyonu. #ayfertunç nasıl bir yazı diline sahip ki resmen esir alıyor. İyi yazarların kurgu yeteneğine, kurgu ile beraber entellektüel bilgi birikimi ya da çok iyi araştırmacı olmalarına, insan karakterini bu kadar iyi anlatabilmelerine hayranım ve iyi yazarların dahi olduklarını düşünüyorum. Klasikleri okurken yenileri doğacak mı düşünürüm. Doğmuş.
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,743 okunma
Çiğ köfte Kürt köylerinde çıkmıştır ama çiğ köfteyi İstanbul Cihangir Beyoğlu Etiler Nişantaşı sokaklarına tanıştıran Türklerdir.
Merdivenler. Rasih'in kapattığı daire kapısının çıkarttığı ses. Apartmanın ağır demir kapısının isteksizce kapanışı. Nişantaşı'nın kendine özgü uğultusu. Pencerede Rasih. Kalkarmış gibi bir el. Bir acı tebessüm. Bir damla gözyaşı.
Sayfa 377 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
1.104 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.