Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Düşün! Bize, matematik dünyasının kurgusal ve sonsuz olduğu öğretildi. Bunu kabul ederim. 1'den sonra 2 gelir dendi. Bunu da kabul ederim. Ama sonra, 1 ile 2 arasındaki sonsuzluğu düşündüm. Peki o nereye gitti? irrasyonel sayılar varken bir sayıdan sonra diğer bir tam sayı nasıl gelebilir? Eğer 1'den sonra virgül konursa ve bunun da sonuna sonsuz sayı konabiliyorsa 2 nasıl gelir? İşte! Soru bu! Yanıtsız bir soru. Ve işte matematiğin hatası! Dolayısıyla matematik yok. Onun üzerine kurulmuş dünya düzeni de yok... Ama ben anlayabilirim. Anlayabilirim bu sorunu. Ve o zaman ortaya yaklaşık sayılar çıkar. Yani hiçbir sayı tam değildir. Hepsi tama yaklaşır. Ama varamaz. Demektir ki, 1,999...9'u bize 2 diye yutturmaya çalışan bir dünyanın çocuklarıyız. Ve dünya da aslında tam gibi görünürken, aslında bir irrasyonellik harikası. İşte bunun için hayat yoktur. Olsa dahi o da irrasyoneldir! Yani anlamsızdır. Ne bir başlama nedeni, ne de bir oluş nedeni vardır. Evrende uçuşan kocaman bir irrasyonellik. Tabii ki dünyanın bir anlamı olması gerekmiyor. Belki de onu anlamlandıran üzerinde yaşayan akıl sahibi yaratıklardır. Ama onların da bizi getirdiği nokta ortada!"
Sıfırın Farklı Dillerde Adlandırılışı Antik Çağda Çinliler sıfır rakamını “ling” kelimesiyle çağırıyorlardı. “Ling” yağmur yağdıktan sonra herhangi bir nesnenin üzerinde kalan küçük su parçasına verilen isimdi. Bugünkü birçok Latin dilinin kökenini oluşturan Sankrit dilinde, sıfırın “gagana (uzay)”, “sunya (boşluk)” ve “bindu (nokta)” sözcükleriyle adlandırıldığı görülmektedir.
Reklam
Akrep,nokta nokta ruhumu sokmuş, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki,ateşte,cımbızda yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence.
Bir noktanın, boyutları olmayan tek bir noktanın en büyük yalnızlık olduğu geldi mi hiç aklına? Bir nokta kendine bile güvenemez, çoğunlukla kendi dışında da olmadığından.
Beynin ve vücudun çalışabilmesi için belirli hammaddelere ihtiyacı vardır. Nokta. Yeterli ve uygun hammaddeler (örneğin uygun besin öğeleri) olmadan ne kadar kaliteli terapi veya gi-rişimler uygulansa da tam ve uzun süreli etkilere ulaşılamaz.Şeker, nişasta, glüten, alkol, ağır metaller, eksitotoksinler, kse-noöstrojenler, GDO'lar, atıklar veya EMF kirliliği gibi zehirli stres etkenleri psikoterapiyle veya reçeteli ilaç kullanımıyla ortadan kalkmaz.
Bak kitab-ı kâinatın safha-i rengînine Hâme-i zerrîn-i kudret, gör ne tasvir eylemiş. Kalmamış bir nokta-i muzlim, çeşm-i dil erbabına Sanki âyâtın Huda, nur ile tahrir eylemiş. Bak, ne mu'ciz-i hikmet, iz'anrubâ-yı kâinat; Bak, ne âlî bir temaşadır feza-yı kâinat; Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şirinine, Name-i nurîn-i hikmet, bak ne takrir eylemiş. Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler: Bir Kadîr-i Zülcelal'in haşmet-i sultanına Birer bürhan-ı nur-efşanız vücub-u Sâni'a, hem vahdete, hem kudrete şahidleriz biz. Şu zeminin yüzünü yaldızlayan nâzenin mu'cizatı çün melek seyranına Bu semanın arza bakan, Cennet'e dikkat eden, binler müdakkik gözleriz biz. Tûbâ-yı hilkatten semavat şıkkına, hep kehkeşan ağsanına Bir Cemil-i Zülcelal'in dest-i hikmetiyle takılmış, binler güzel meyveleriz biz. Şu semavat ehline birer mescid-i seyyar, birer hane-i devvar, birer ulvî âşiyane, Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar, birer tayyareyiz biz. Bir Kadîr-i Zülkemal'in, bir Hakîm-i Zülcelal'in, birer mu'cize-i kudret, birer hârika-i san'at-ı Hâlıkane, Birer nadire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, birer nur âlemiyiz biz. Böyle yüzbin dil ile, yüzbin bürhan gösteririz, işittiririz insan olan insana, Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü. Hem işitmez sözümüzü. Hak söyleyen âyetleriz biz. Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize musahharız, müsebbihiz abîdane Zikrederiz, kehkeşanın halka-i kübrasına mensub birer meczublarız biz...
Sayfa 603
Reklam
Nedense gülmekten vazgeçti sonra, yüzüne belli belirsiz bir karanlık çöktü.
belki ortak atan bir nâbız...
Atan bir nabız Arıyorduk sanki tüm vücutta Bir ses Tik tak diyen Kâinatta İlk nokta Başlangıç noktası Hakikata
Değişiyoruz çünkü, değişen her şeyle birlikte, farkına varmasak ve değişimin rüzgârını yüzümüzde açıkça hissetmesek de, yavaş yavaş değişiyoruz.
Bir alışkanlıkta ustalaşmak istiyorsanız kilit nokta kusursuzlukla değil, tekrarla başlamaktır. Yeni bir alışkanlığın her özelliğini ayrıntılı olarak paylaşmanıza gerek yok. O alışkanlığın pratiğini yapmalısınız.
Reklam
İki taraf da gerçekten dinlemeyince sözcüklerin tüketici olduğu bir nokta geliyordu.
Birinci Mebhas/3. Nokta
Demek iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktiza eder.
Birinci Mebhas/2. Nokta
İşte o iki dağ; mebde-i hayat, âhir-i hayat.. yani âlem-i arz ve âlem-i berzahtır. O köprü ise, hayat yoludur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.