361 sayfalık kitabın yalnızca son 100 sayfası akıcı ilerledi ve başlarda kitabı okumak için, yarım bırakmamak için kendimi çok zorladım maalesef
6 arkadaşın hiç bilmedikleri bir yerde, tehlikeli koşullarda hayatta kalma ve eve dönüş yolunu bulma çabaları anlatılıyor kitapta, tabii ki büyülü bir evrende geçiyor bu olayların hepsi
Kitapla ilgili en -hatta belki de tek- sevdiğim şey Theo Brood... Göründüğünün aksine inanılmaz iyi bir karakterdi. Çok düşünceli, vefalı, yardımsever, iyi niyetli biri. Kitabı tek başına güzelleştirdi gerçekten
Bu kitap serinin ilk kitabı, ikinci kitap henüz yayımlanmadı. Muhtemelen yazar bu ilk kitabında tamamen evreni tanıtmayı amaçlamış çünkü yaratılmak istenen büyü evreni ile ilgili o kadar fazla bilgi vardı ki sürekli bu bilgileri okumaktan olayların gelişimine olan ilgimi kaybettim...
Üstelik kitabın ana karakteri Ren'i hiç ama hiç sevmedim. Fazlasıyla ukala, kendini bilmiş, tek derdi yalnızca kariyer olan, çocukluk arkadaşına zarar gelmesi ihtimalinde dahi endişelendiği şey 'kaybedeceği büyüler' olan, gördüğüm en bencil kitap karakteriydi. İlk sayfalardan itibaren Ren'in böyle biri olduğunu anlıyorsunuz maalesef.
Başkalarının verdiği bilgileri devamlı küçümsemesi çok rahatsız edici ve gerçekten kitabın en başında Ren ile ilgili yapılan tanımlamanın çok doğru olduğunu düşündürüyor
"Sen her zaman haklısın, ne olursa olsun. Sen hep haklı olmak zorundasın. Bu çok yorucu."
Ve gerçekten de Ren'i okumak çok yorucuydu.