Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Duygusal işkenceye başvuran insan karşı taraf üzerinde yarattığı etkiyi, kurduğu baskıyı ya da oluşturduğu kontrolü bazen elinden kaçırıyor gibi hissedebilir ki bu büyük paniğe yol açar. Bu tip durumlarda kaybedilmek üzere olan kontrolü yeniden yakalamak için ani öfke patlamalarıyla manipüle etmeye çalışır. Öfke çok şiddetli ve etkili bir psikolojik işkencedir. Öfkesine maruz kalmamak için kimlerin her dediğini yaptığını za ya da kimlere karşı haklarınızdan ödün verip sustuğunuza dikkat edin. Ani ve kontrolsüz öfkeler önemli göstergelerdir. Gözlerinden ateşler fışkırarak ortalığı kasıp kavuran, eşyaları yerle bir eden, masaları yumruklayan insanların kontrolü sağladıktan sonra birdenbire rahatlamaları karşı taraf açısından ciddi bir tehdit oluşturabilir. Manipülatör kontrolü yakalayıp rahatladıktan sonra onu böylesine şiddetli biçimde öfkelendirebilen ilk insan olduğunuzu bile üzülerek söyleyebilir, bu yüzden sizinle ilgili derin kırgınlıkları olduğunu bile anlatabilir.
Neden LGBT bireyi olduğum halde LGBT hayatı yaşamıyorum?
Birinin öldürme istediğiyle doğmuş, potansiyel suçlu gibi hissetmesi onun toplumsal ve hatta dünyevi değerleri yıkıp suç işlemesini gerektirmez. Psikolojik olarak birini öldürme isteğinizin olması ve vicdanınızın olmaması sizi akıl etmekten uzak tutmaz. Öldürme isteği psikolojik bir sorundur ama bu sizin dürtülerinize yenik bir hayatı seçmenizi gerektirmiyor. Öfke kontrolü sorunu olan bir adam gibi olmanız başka insanlara zarar vermenizi haklı çıkarmıyor. Bu yüzden daima cinsel yönelim konusunda da aynı şeyi düşünüyorum. Eşcinsel olarak doğmuş olmanız eşcinsel bir ilişkiyle yaşamanızı gerektirmiyor. Heteroseksüel, yani kadın-erkek ilişkisi yaşayamayacağınızı biliyorum ama dünya geneline ayak uydurmak zor değil. Hiç değilse varolduğunuz cinsel yönelim dünya genelinde tersse burada bir sorun var demektir. Demek ki insanlığın temeli kadın-erkek ilişkisi üzerine kuruludur. Hayvanlardan örnek vermek de yine sınırlı bir şeydir. Yalnız olun ama insanlığın genelinin temeline ters bir ideolijiyle de yaşamayın bence. Hayat sadece cinsel yönelimlerinizin üzerine kurulu değil. O kadar yaşanabilecek güzel şeyler var ki... İnsanlığa hizmet etmek var ve hayatı başka yönlerden mutlu yaşamak var. Niçin kendinizi dünyanın geneline ters bir yaşamı normalleştirmek uğruna yaşıyorsunuz? Bunu anlayamıyorum. Biseksüelim. Bir gün olsun bir kadınla ilişki bile kurmadım ve kadınlara olan bakış açımı farklılaştırmayı denedim. Eşcinsel de olsaydım eğer yalnız hayatımı sürdürürdüm ama asla insanlığın geneline ters bir hayatı normalleştirip yaşamazdım. Nasıl doğduğum önemli değil, nasıl yaşayacağımı doğru seçmek önemli benim için.
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Sıklıkla, hatalı bir biçimde, çocuklarının öfkesini ebeveyn olarak kendi başarısızlıklarının belirtisi gibi görürler. Çocuk öfke nöbeti geçirdiğinde, çoğu ebeveyn kontrolu kaybettiğine inanır ve kendini çaresiz hisseder. Çocukların öfkelerini ifade etmeye ihtiyaçları vardır ama makûl sınırlar içerisinde. Öfke duygularının normal olduğu ama bunun çocuğun köpeği tekmeleyebileceği, birine vurabileceği ya da bir şeyleri kırabileceği anlamına gelmediği onlara öğretilmelidir. Bir ebeveyn, çocuğuna duygularını uygun şekilde nasıl ifade edebileceğini öğrettiğinde, ona çok önemli bir ders vermiş olur.
Kontrolü önemli
Öfke, zekanın alevini söndüren büyük bir rüzgardır.
André Gide
André Gide
Örneğin; “şimdi bağırıp çağıracağım ama; acaba biraz sonra bu öfkelendiğim mesele benim için çok fazla önemli olacak mı ?” Diye düşünerek hareket etmeyi alışkanlık edinmek lazım.
Reklam
İnsanların gözünde nasıl göründüğünüz evet bir dereceye kadar önemlidir ama, önemli olan sizin kendi gözünüzde nasıl göründüğünüz! Siz kendinize gereken değeri verirseniz, emin olun ki herkes size aynı değeri verecektir. Ama siz kendinize değer vermezseniz, başkalarının size vereceği değeri mum ışığıyla arar, durursunuz. Bulamayınca da öfkelenirsiniz!
320 syf.
10/10 puan verdi
Kış geldiyse bahar çok uzakta olabilir mi?
“Neden beni denizin bile kuruduğu bir yerde dünyaya getirdiniz?” Çin edebiyatında Kültür Devrimi arka planı taşıyan kitaplar yeni bir şey değil. Öncesinde de bu konuyu ele alan birkaç kitap okumuştum. Ancak çok az sayıda kitap bu dönemde Sincan sınırları içindeki yaşamın bir portresini önümüze koyuyor. Hiç kuşkusuz bu kitap Wang Gang'ın
İngilizce
İngilizceWang Gang · Kalkedon Yayıncılık · 20134 okunma
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
214 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
kızgınlığımızın ve kızgınlığımızın cinsel rollerimiz üzerindeki etkilerinin toplum tarafından nasıl da bize işlendiğine dikkat çekiyor. Ayrıca kızgınlığın motive edici bir duygu olduğunu kitapta önemle vurgulanıyor. öfke kontrolü, toplumsal rol ve farklılıklar, cinsiyetin davranışlarda ve saldırganlık ve öfkenin dışavurumunda sebep olduğu farklılıklar, ilişkilerde iletişim kurmanın yolları hakkında diyebiliriz. her erkek ve kadının okuması gereken, önemli bir çalışma. Sade bir üslupta yazılmış ve rahat okunuyor. "birlikteliklerin zorlukları ve sorunlarıyla sağlıklı bir şekilde baş etmeye yönelik eğitim eksikliği, kadın ve erkeği birlikte yaşamın ve günlük çatışmaların doğal güçlükleri ve çıkmazları karşısında donanımsız ve çaresiz bırakmaktadır."
Bir Cadı Masalı
Bir Cadı MasalıLeyla Navaro · Remzi Kitabevi · 2007173 okunma
Reklam
İngiliz İdaresi, Svadeşi Hareketi ve Mahatma Gandi'nin Yükselişi
İngilizlerin bencilce hareket ettikleri doğrudur. Bununla birlikte, sömürgeciliğin bazı olumlu katkıları da yok değildir. Anarşiye benzer bir ortama hukuk ve düzen gelmiş, prenslikler arasındaki bitmeyen çatışmalar sona erdirilmiş ve daha az şiddet içeren bir siyasi rekabet ortamı oluşturulmuştur. Robert Kaplan'a göre, "Emperyalizm,
Evlenince düzelmeyen şeyler var ...
İkinci önemli hata da, evlenince düzelir anlayışı. Mesela adam nişanlılıkta ilgisiz biridir. "Evlenince daha ilgili bir eş olacak eminim." Ya da adam değişeceği teminatını kendi verir. Ya da cimridir. Ama evlenince eline delik açılacağı, su gibi karısına para akıtacağı gibi hayaller kurulur tatlı tatlı. Ya da mesela öfke kontrolü olmayan biridir. Oysa evlenince kimse birdenbire kırk yıllık mizacından sıyrılıp da kuzu gibi mülayim olmaz. Hatta evlilik tüm stres ve gerilimiyle insana bindirdiği yüklerle insanı daha asabi yapmak için gerekli tüm şartları haizdir. Bu coğrafyada, tümüyle biyolojik ve doğuştan olan zekâ geriliğinin bile evlenince düzeleceğine inanılır.
Sayfa 73 - Kapı Yayınları
174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.