«Orta Amerikada bir ülkede darbe oluyor. Bütün sanatçılar, yazarlar, şairler, bilim adamları, öğretmenler içeri. Görüş yok. 2 hafta, 3 hafta, 6 ay, 1 yıl. Dünyadaki bütün hukuk örgütleri, demokratik örgütler araya giriyorlar: "İnsanları içeri attınız dört duvar arasına, bari 1 seferlik bir görüş günü düzenleyin. Sevdikleriyle
Tüm öğretmenlerimizin, öğretmen adaylarının, insanlara bir şeyler öğretmeyi görev bilen, öğretirken öğrenen herkesin Öğretmenler Günü'nü kutluyor, şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.
Öğretmenler gününe özel indirim! 16-24 Kasım tarihleri arasında Prestij Kalemler %24 indirimde! Fırsatı kaçırma. 😇💛
Hemen İncele: bkmkitap.com/prestij-kalemler
Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen öğretmenler arası anı yarışmasında ilçe 1.liğine, şiir yarışmasında ilçe 3.lüğüne layık görüldüm. Bugünün en güzel hediyelerinden biri oldu. 📄🖊
YouTube kitap kanalımda Tezer Özlü'nün hayatı, bütün kitapları ve okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz :
ytbe.one/4rhsgjdY_SQ
Bir insanın anıları kaç puan eder? Anılar puanlanabilir mi? Tezer Özlü bir insanın tozlanmış anılarını dışarıya çıkmaya nasıl ikna edebilir?
Keşke böyle bir kitap yazmasaydın Tezer. Anılar ne güzel
Bir okulda deprem tatbikatı yapılacakmış. Okul müdürü yıllardır tatbikat yaptığı için sıkılmış olsa gerek farklı bir şey denemeye karar vermiş. Toplamış öğretmenleri ve "Yıllardır aynı şeyi yapıyoruz. Bu sefer sirenleri çocuklar teneffüsteyken çalalım, bakalım ne olacak?" demiş. 🙂🕊️
Birkaç öğretmen bu fikre itiraz etmiş ama müdür kararlıymış. Gerçekten de yüzlerce çocuk teneffüste bahçede neşeyle oynarken sirenleri çalmışlar.
Çocuklar sireni duyar duymaz koşturarak okula girmişler. Ne olduğunu anlayamayan öğretmenler de çocukların peşinden koşup okula girmiş. Sınıflara çıktıklarında, öğrencileri yaşam üçgeni oluşturmak için sıraların yanına çömelmiş halde bulmuşlar.
Sirenler susunca da daha önce yaptıkları gibi hep birlikte yine bahçedeki toplanma alanına doğru koşturmuşlar.
Galiba çocuklara düşünmek haricinde her şeyi öğretmişiz. Müfredat yetiştirme derdine düşüp insan yetiştirmeyi unutmuşuz. Artık öğretmeyi bırakalım da, biraz düşünsünler.
Yarın okullar açılıyor. Sizce de artık ezberci eğitim anlayışını bir kenara bırakıp, çocuklara düşünerek öğrenmeyi öğretmenin zamanı gelmedi mi?
#alıntı
Bugün radyoterapimin yirmi beşinci, kemoterapimin ise beşinci günü. Bir kaç ay önce boğulurcasına öksürük nöbetleri sonrasında gittiğim dahiliye uzmanı, onkoloji servisine yönlendirdiği zaman anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini.
"Akciğer kanserisiniz" dedi doktorum. Üzüldüm, "tahliller, tetkiklerde başka organlara yayılmamış,
Voleybol oynarken tendon koptu. Daha kötü bir Öğretmenler Günü hediyesi olamazdı.
Bu günümde de yanımda kitaplar...
Hayat daha ağırdır, bütün nesnelerin ağırlığından.
YouTube kitap kanalımdaki Azerbaycan edebiyatı videosunda bu muhteşem kitabı önerdim: ytbe.one/FM7RoOXGSok
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriyle tanıştırmak istiyorum sizi bugün. Çünkü bu kitabın içinde neredeyse her şey var. O halde neden
Deli Kür daha fazla okunmasın?
Şimdiye kadar Azerbaycan edebiyatında
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye?
Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlık yolunu kendisine rehber edinmiş değerli meslektaşlarımın
Öğretmenler Gününü Kutluyorum.
Unutmayalım ki;
"Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renklere boyayamazsın."
Bırakalım da her çocuk kendi rengin de parlasın..🌿