Bu günlerde pek az insan, dört yılda bir yapılan modern Olimpiyat Oyunları'nın hala Venüs'ün devrelerini takip ettiğinin farkındadır.
Sayfa 47 - Altın Kitaplar Yayınevi - 36. Basım - Ekim 2004 - Çeviren: Petek DEMİRKitabı okudu
Yazın bunu kenara, çıkar bu
Olimpiyat Oyunları savaş yüzünden sadece üç defa iptal edilmiş 1916, 1940 ve 1944'te.
Sayfa 107 - Kolektif KitapKitabı okudu
Olimpiyat oyunları
Oyunlara özgür Helenler katılalabilirdi. Kadınlar katılamazdı. Kadınlar konusundaki tek istisna Demeter rahibeleriydi.
Sayfa 20 - Kronik KitapKitabı okudu
Ocak Ayı Hikaye Yazma Etkinliği - Nermina
Nermina
Bir köprünün başındayım, hiç takatim yok, yere uzanmış ve ölmek üzereyim. Ama ölmek istemiyorum. Henüz yirmi yaşındayım ben. Bir kurşun sağ omzumu delip geçti. Karşı tepede bulunan keskin nişancılardan birisi vurdu beni. Oysa ben bir sivilim. Elime hiç silah almadım, kimseye bir kötülük yapmadım.
Hemen başında uzandığım köprü,
Bir Sinik Filozof Diogenes'den
Gündüz vakti eline feneri alarak “Hey insanlar” diye bağırdığında çevresine toplananları “Ben insanları çağırdım pislikleri değil” diyerek sopayla kovalarmış
Olimpiyat oyunları dönüşünde, kalabalığın olup olmadığını soran birine “Evet, kalabalık vardı, fakat insanlar çok azdı” diye karşılık verirmiş.
Dünyanın görünümü, der Pisagor, olimpiyat oyunlarına benzer: kimisi (tacirler) çadırlarını açmış ve sırf karını düşünür; diğerleri ortaya kendini koyar (oyunlarda yarışmacı olur) ve şöhret arar; yine başkaları oyunları seyretmekle yetinir, ki en kötü durumdakiler onlar değildir.
Sayfa 241Kitabı okudu
Dünyamızın tuhaf bir çelişkisi var , eski Yunanlılar olimpiyat oyunları sırasında savaşlara ara verirdi; oysa günümüzde olimpiyatlar adeta kimi ülkelerin “soğuk savaş “ girişimine vesile olmaktadir.
“spor dünyasında da klasik mitolojiden alıntılara rastlanır. eski yunanistan’da başlayan olimpiyat oyunları bunun en belirgin örneğidir. spor ayakkabılarının ünlü markası nike, yunan zafer tanrıçasının adıdır. maraton sözcüğünün kaynağı ise atinalı bir haberci olan pheidippides’in söylencesidir.”
Bana göre, şimdiye kadarki en ilham verici bilimsel keşif, yaşamın gelecekteki potansiyelini önemli ölçüde hafife almış olmamızdır. Hayallerimizin ve özlemlerimizin hastalık, yoksulluk ve kafa karışıklığıyla gölgelenmiş yüzyıllık yaşam süreleriyle sınırlı olması gerekmez. Aksine, teknolojinin yardımıyla, hayatın milyarlarca yıl boyunca gelişme potansiyeli var, sadece burada Güneş Sistemimizde değil, aynı zamanda atalarımızın hayal ettiğinden çok daha büyük ve ilham verici bir kozmosta. Gökyüzü bile sınır değil.
Bu, çağlar boyunca sınırları zorlayarak ilham alan bir tür için heyecan verici bir haber. Olimpiyat oyunları güç, hız, çeviklik ve dayanıklılığın sınırlarını zorlayarak kutlar. Bilim, bilgi ve anlayışın sınırlarını zorlamayı kutluyor. Edebiyat ve sanat, güzel veya yaşamı zenginleştiren deneyimler yaratmanın sınırlarını zorlayarak kutluyor. Birçok kişi, kuruluş ve ülke artan kaynakları, bölgeleri ve uzun ömürlülüğü kutluyor. Sınırlara olan insan takıntımız göz önüne alındığında, tüm zamanların en çok satan telif hakkıyla korunan kitabının Guinness Rekorlar Kitabı olmasına şaşmamalı.
