Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
9/10 puan verdi
Ölümü kabullenmek gerçekten bu kadar zor mu? Gülnihal hanım eşi Münih beyin ölümüyle çok sarsılır yıllarca bunu kabul etmek istemez. Huzurevinde kalmaya başlar. Kızı Nilgün arada annesiyle vakit geçirmek için onu dışarı çıkartır. Çoğunlukla bu dışarı çıkmalar Nilgün'ün kendi işlerini halletmek üzerine kurulu... Ne kadar da hayırlı bir evlat sevemedim seni Nilgün kusura bakma. Huzurevi arkadaşı Dildade ile tekrardan eve çıkmak isteyen Gülnihal hanım dilekçe yazıp oradan ayrılırlar. Kitap burdan sonra başlıyor. Yolculuğa çıkarlar Dildade'nin köyüne giderler. Arıkbaşı köyünde Ezrak la tanışır Gülnihal. (yazarın köyü burası)Ezrak görme engellidir. İstanbul'a onu da götürmek ister teyzesinden izin alır dönüşte onu da yanlarına alırlar ev halkı giderek kalabalıklaşmaya başlar sonradan yanlarına Ferhunde de yerleşir bu durumdan pek hoşnut değildir kızı Nilgün bir yönden hakverdim kızına. Peki bu insanlarla neden aynı çatı altında yaşamak istedi Gülnihal..Neler yaşandı sonu nasıl bitti merak edenler kesinlikle okuyun kitabı. Okuruyla bu kadar ilgili olan bir yazar görmedim ben kitap hakkında sohbet edebilirsiniz kendisiyle.
Atlıkarıncaları Affediyorum
Atlıkarıncaları AffediyorumMurat Gülen · İndigo Kitap Yayınları · 2021118 okunma
Yazgıyı Kabullenmek Üzerine
"Tanrı'yı ya da insanları suçlamamak; yaşanan olaylar karşısında üzüntüye kapılmamak; ölümü iyilik ve soylulukla beklemek; yapılması gereken neyse onu yapmak: Hekimin söylediklerinden korkuya kapılmamak; 'İyiye gidiyorsun.' Dediği zamanda çok sevinmemek. (çünkü) Bu sözün için iyi olan yanı ne? Sağlıklı olduğun zamanlarda sağlığın senin için
Sayfa 360 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ölüm ve yaşam karşılıklı bağımlıdır: Ölüm her ne kadar bizi yok ediyor olsa da ölüm fikri bizi kurtarır. Ölümü kabullenmek, yaşama bir acılık hissi karar, yaşam perspektifini kökten değiştirir ve kişiyi dikkat dağınıklıkları, bastırma ve gereksiz endişelerle dolu bir yaşam modundan daha sahici bir yaşam moduna taşır.
Sayfa 220Kitabı okudu
216 syf.
·
Puan vermedi
İnsanlık Komedisi
Tarihler 1942'yi gösterdiğinde Amerika hükümeti tarafından , MGM adlı bir film şirketi aracılığıyla William Saroyan'a, savaşın psikolojik etkileri konulu bir film senaryosu yazması teklifi gelir. Teklifi kabul eden Saroyan öyküsünü yazar, öykü sinemaya uyarlanır ve 1944 yılı Oscar Ödül Töreni'nde Saroyan'a ''En İyi Hikaye" ödülünü getirir.
İnsanlık Komedisi
İnsanlık KomedisiWilliam Saroyan · Aras Yayıncılık · 2018127 okunma
Yanlış bir şekilde, vahşi doğanın en derin ve temel boyutlarından birinin çarpık bir biçimini kabullenmek üzere eğitiliyoruz. Bize, ölümü her zaman daha fazla ölümün izlediği öğretildi. Hayır, bu doğru değil, ölüm her zaman yeni hayatın kuluçkasına yatmaktadır. Varoluş,kemiklere kadar parçalandığı zaman bile.
Sayfa 154 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Usul usul ölmek, vakti gelince gömüldüğün yerde uyanmak, ölümü kabullenmek ve mezarlığın diğer sakinleriyle tanışmak her zaman daha kolaydır.
Sayfa 17 - Bayan OwensKitabı okudu
Reklam
Kesin konuşmak gerekirse, doğma, kitleden kopma, bağımlılığın yerini karar verme yetisine bırakması süreci, yaşamın her safhasında bireyin karar verme mekanizmasını etkiler; hatta; ölüm döşeğinde bile bireyin karşı karşıya kaldığı konu budur. Ölümü cesurca kabullenmek, tekrar bütünden kopma, bir kez daha tek başına kalmayı öğrenmek değil de nedir?
Sayfa 114Kitabı okudu
“Sen bir cenazenin iki farklı hali gibisin Mithat. Yani, yani nasıl anlatsam, kasvetli cenazeler vardır, çoğu öyledir, ama bazısı neşeli olur. Sizde yoktur belki, ama bilirsin işte, bir yerde toplanır, ölen kişinin sevdiği şarkıları dinler, şarap içersin. Önce bir hüzün basar herkesi, ardından hafif hafif gülüşmeler başlar. Mutlu değilsindir ama gülersin. Belki ölümü kabullenmek, onunla barışmak gibi bir şeydir bu yaptığımız, bilemiyorum.”
Her doğum aynı zamanda ölümün habercisidir. Dirinin nefesleri, eceline giden adımlarıdır. Ölüm, geri dönüşü olmayan bir geçit gibidir. Ölüm ürkütücü olsa da bu gerçeği kabullenmek ve her an gözümüzün önünde cereyan eden, neşemizi kaçıran bu hâle hazır olmak önemlidir. Mesele içimizdeki ölümü öldürmektir. O zaman ürkütücü bir şey kalmaz ortada. Necip Fazıl"ın dediği gibi, “Ölüm güzel şey, Budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı, Ölür müydü Peygamber?...”
568 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.