Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
332 syf.
·
Puan vermedi
Yirmi altı yaşında ölmüş yazar. Ama öyle böyle ölmemiş; ölümün her aşamasını sindire sindire, hissede hissede, can çekişerek, yaşayarak, öyle aramızdan ayrılmış. Haliyle öykülerinde de sadece yaşadığı yıkım var. Çığlıkları kelimelerin içinden fışkırıyor adeta. İnsanlığın imdat çığlıkları... Havada asılı kalacağını ve aynı masada oturduğu
Ama Fareler Uyurlar Gece
Ama Fareler Uyurlar GeceWolfgang Borchert · Doğan Kitap · 2003506 okunma
Ölümün Avlusunda
“Yaşamak hükmünü sürdürse de tenimizde Herkes biraz kendi cenaze töreninde…”
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Peygamber efendimiz'in, babanızın dostlarına hürmet edin dediği hadis vardı aklıma o geldi. Belki birçok hikâye anlatıldı hepsini dinledik kıssadan hissemizi aldık. Fakat yeri gelince hissemizi heba ederek onların gönüllerini kırdık. Ölümün olduğu bir dünyada niye bu kadar yoruyorsak gönlümüzü,kitap etimolojik kökü olan "dostluk"a, daha
Belki de Üzülmeliyiz
Belki de ÜzülmeliyizAhmet Murat · Profil Kitap · 20171,042 okunma
Zaten alçakgönüllü bir adamdın, herkesten uzak yaşadın cami avlusunda. Ölümün de gürültüsüz olsun!
Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. "Masalın da Yırtılıverdiği Yer", Göçmüş Kediler Bahçesi Bilge Karasu'nun metinlerinin belirgin bir özelliği var: Birçok edebiyat metninde bir arka
Ölümün Avlusunda
Yaşamak hükmünü sürse de tenimizde Herkes biraz kendi cenaze töreninde...
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
HAT, ŞAH ve MAT
Biraz inceleme, biraz paylaşım, biraz spoiler, biraz biraz hepsinden... ------------------------------------------------------------ “Bu yol Pasin’e gider Döner tersine gider Şurada bir garip ölmüş KUŞLAR YASINA GİDER.”
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,8bin okunma
Yazmış olduğu romanlarla tanıdığımız, Batılı anlamda ilk romanların yazarı, Servet-i Fünun'un öncü kalemi Halit Ziya, romanlardaki kurguların aksine, bu kez hayatın ona hazırladığı kurguya maruz kaldı. Kendi ifadesiyle "Ne kadar iyi yetiştirilmek mümkünse öyle yetişsin." dediği ve öyle yetiştirildiğine inandığı evladı Vedat, arkasında
Sayfa 20 - Yunus Yağız - "Acı Hikayemiz"Kitabı okudu
Cenaze
Omuzlanınca tabutun ilk defa kurtuldu ayakların topraktan; pek muhteşem oldu medreseden çıkışın. Bir dilim ekmeği çok görenler yüzüne bakmayanlar sağlığında dikildiler yol üstüne bir selâmla ödediler bütün borçlarını... Üzülme, gelmiyor diye çelenkler peşinden, mevsimsiz oldu ölümün... Ne olurdu bir kış daha bekleseydin, bahar gelir çiçekler açardı... Ölümün kimseyi sevindirmedi, atsız arabasız kalktı cenazen. Zaten alçakgönüllü bir adamdın, herkesten uzak yaşadın cami avlusunda. Ölümün de gürültüsüz olsun!
Sayfa 48 - Çınar Yayınları, 2.Basım İstanbul Ağustos 2004Kitabı okudu
... Ölümün kimseyi sevindirmedi Atsız arabasız kalktı cenazen Alçak gönüllü bir adamdın Herkesten uzak yaşadın Cami avlusunda Ölümün de gürültüsüz olsun (Rıfat Ilgaz - Cenaze)
Sayfa 161
Reklam
#şiirpostu Dostoyevski’yi “Gece yarısı uykusundan uyandırıp sürüklediler, Kılıç şakırtıları duyulur hapishanenin avlusunda” BİR YİĞİTLİK ÂNI Dostoyevski, Petersburg, Semenowsk Alanı 22 Aralık 1849
114 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.