YouTube kitap kanalımda Son Ada kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim:
ytbe.one/dR12B0gIkhg
Livaneli'ye hak ettiği değerden fazla değer verip onu putlaştırıyor musunuz?
Livaneli'nin kitaplarından bazılarını hiç sevmemenize rağmen sırf başka okurlardan tepki almamak için diyeceklerinizi içinize mi atıyorsunuz?
O zaman gel
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
"Zaferler azaldıkça özgürlükler artar." Victor Hugo
Hugo'nun bu cümlesini aslında Ezilenler kitabına uygulayabiliriz. Çünkü Ezilenler kitabı tam olarak Rusya'da serflik,
“Sinop Hapishanesi’nde kaldığı sürede, arkadaşlarının gönderdiği kitapların içinden çıkan Jack London’ın orijinal dilinde ‘Demir Ökçe’si çok ilgisini çekti Sabahattin’in. Türkçeye kazandırılmasının yararlı olacağını düşündü.
Sabahattin Ali, London’ın devrimci mücadelede işçi sınıfına önderlik rolü vermesinden alabildiğine etkilenmişti. Bu kitabı Türkçe bilen herkesin okuyabilmesi için çevirmesi gerektiğini düşündü. Kitabı, yeşil mürekkepli dolmakalemini ve bir deste kağıdı önüne koydu ve yazmaya koyuldu…”
Sayfa 123 - Sabahattin Ali, çevirisine başladığı bu DEMİR ÖKÇE kitabını bitiremedi. Sonradan onun yakın arkadaşı Emin Türk Eliçin onun bıraktığı yerden devam etti. Kitap ilk kez 1966’da yayımlandı.Kitabı okudu
Seni o kadar özlüyorum ki, tarifi olamaz. Yanımda olsan “açsam yüzün baksam dursam". Dostluğuna, sevgine, şefkatine, teselline o kadar muhtacım ki sevgilim. Beni senden başkası avutamaz, teselli edemez. Ne yapayım söyle bana. Ne edip, nerelere gideyim. Derdimi kimlere dökeyim. Ah sevgilim ah... Bir gün içinde belli aralıklarla ölümün
Dikkat!
Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak.
Kadın...
Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile bu iletiyi yazarak
Kendisi, 10 Kasım 1938 sabahı saat 09.05’te çok sevdiği vatanının bayrağının dibinde hayata gözlerini yuman kahraman bir vatan sevdalısıydı. Daha küçük yaşta yaşadığı türlü zorluklara rağmen eğitime önem vermiş, kitaplara ilgi duymuş ve bir insanın kendisini ancak ve ancak okuyarak geliştireceğini benimsemişti. Hayatı zorlu geçen ve kolay olmayan
Onlar [Stoacılar] doğanın hayvanlarla bitkiler arasında asli bir ayrım yapmadığını, çünkü onun bitkilerin de hayatını yönlendirdi ğini söylerler.
Ancak bizdeki bazı süreçlerde olduğu gibi bu, içgüdü ve duyuma dayanmayan bir yönlendirmedir. Hayvanlar söz konusu olduğunda buna içgüdü eklenir ve hayvanlar bu yetiyi kullanarak kendileri için uygun olan yiyeceklerini elde ederler.
Böylece Stoacılar Doğa'nın kuralının [hayvanlarda] içgüdünün gösterdiği yön de gitmek olduğunu söylerler.
Akıllı varlıklara daha üstün bir önderlik için akıl verilmiş olduğundan ötürü insanlarla ilgili olarak doğaya uygun yaşamak, haklı olarak akla uygun yaşamaktır. Çünkü onlarda akıl içgüdüyü yönlendirmek üzere ona eklenmiştir.
Sayfa 382 - İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARIKitabı okudu
Hafta sonu okumak için kitaplığımı karıştırırken karşıma
Deniz Gezmiş çıktı. Aslında okunmayı bekleyen çok kitabım var ama benim amacım hafta sonu için okuyacağım bir kitap bulmaktı. Malum 1 Eylül'de okuma etkinliği başlıyor.
Deniz Gezmiş, kitapların arasında sıkışmış mahsun mahsun bana bakıyordu, 'neden hala beni okumuyorsun?' der gibi. Ne zaman almışım