Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nasrettinhoca, kurulu düzenli dalga geçer değersizleştir, Anarşik tutum ! Zira düzen beşeri olunca hoca da beşeri ontolojik üstünlüğe karşı ! öyle ise insan ötesi bir otorite olmalı !
Meselâ sevgi bahsini işlerken sevmek için önce bilmek gerektiğini anlattıktan sonra, mârifetullaha ulaşanların bu mertebeye iki yoldan ulaştıklarını belirtir. Birincisi Allah hakkındaki bilgiden varlığın bilgisine gitmek olup bu güçlü zihinlerin yoludur. Onlardan birine, “Rabbini ne ile bildin?” diye sorulduğunda “Rabbimi bildim; çünkü eğer mevcut olmasaydı O’nu bilmem imkânsızdı.” şeklinde cevap vermiştir. Görüldüğü gibi bu, Gazzâlî’den beş buçuk asır sene sonra Descartes’ın, “Tanrı var olmasaydı O’nun varlığını düşünmem imkânsız olurdu.” şeklindeki ontolojik deliliyle aynıdır. Gazzâlî bu delili şu ifadelerle açmaktadır: “Bil ki en güçlü ispat yolu, yüce Allah’ın varlığını O’nun dışındakilerin varlığına kanıt yapmaktır. Ama bu zor bir yöntemdir ve bu konuda söylenecekleri anlamak insanlardan çoğunun kavrama kapasitesini aşar.” Anlaşılması daha kolay olan yöntem ise yaratılmışların varlığından hareketle Yaratıcının varlığına götüren (felsefede kozmolojik delil denilen) kanıtlama şeklidir. Gazzâlî, Kur’ân-ı Kerîm’in evren ve ondaki varlık ve olaylar üzerinde düşünüp taşınmaya çağıran birçok âyetinde bu yöntemin kullanıldığını hatırlatır; ardından da bu delillerden bazı örnekler verir ***
Reklam
“Kadın nedir?” sorusuna Mevlânâ, kadındaki dört yöne dikkat çekerek cevap verir: Birincisi, Mesnevi'de birkaç yerde kadın nefisle, erkek akılla özdeşleştirilir. “Bu kadınla erkek, nefisle akıldır. Aklı erkek bil! Kadın da bu nefis ve tabiattır... Kadın da nefis sıfatı üstündür. Çünkü kadının renge, kokuya meyli vardır.” İkincisi,
48 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
İlk iki faz deneyleri tamamlanan, son fazı da başarıyla geçerek toplumsal kırılmaları tespit etmek üzere yerini alan dergi
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)
’ın şimdilik son sayısı çıktı. Daha önce nereden alabiliyorsanız aynı yerlerde rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu ay Belçika, Mısır ve Azerbaycan’da da olacak. Az önce
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)İzdiham Dergisi · İzdiham Dergisi Yayınları · 2020369 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Önce ufak bir DÜZELTME. Sartre'ın felsefesinin adını varoluşçuluk yerine 'Özgür iradecilik' diye düzeltirsek daha anlaşılır olacaktır. O; bu aşırı özgürlüğün sonucu olarak varoluşun saçmalığına varıyor ve tüm felsefesini bunun üzerine bina ediyor. Oysa buna direkt 'Varoluşçuluk' denirse okuyucunun zihninde yanlış manalar belirecektir. Sartre'ın
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20193,167 okunma
Varlığın Ontolojik Delilleri:
Allah'ın varlığını, sonradan Kant tarafndan "Ontolojik Delil" diye adlandırılacak delillerle ispatlamaya çalışan ilk kişinin, Canterbury Başpiskoposu St. Anselm(1033-1109) olduğu kabul edilir. St. Anselm'e göre: 1. Bir şeyin düşünce halindeki varlığına ait olan her şey, o şeyin gerçek varlığına da aittir. Çünkü ontolojik delili kullanan ve savunanlar, Allah fikri ve düşüncesi içinde, zorunlu olarak zorunlu bir varlığın yani Allah'ın varlığının yattığını söylerler. 2. Her yönden az yetkin olan, kendinden daha çok yetkin olanın varlığını hatırlatır. Zira yine ontolojik delilciler şu alemdeki daha az, daha çok mükemmel olan olaylar zincirinin bize en mükemmel yetkinin zorunlu olarak var olduğunu kabul ettirir, derler ki bu en mükemmel Allah'tır.
Sayfa 248 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Descartes’ın ontolojik delil formülasyonu
1) Ben, Tanrı fikrini, yani en yüksek derecede mükemmel bir varlık fikrini zihnimde taşıyorum. 2) Mükemmellik vasıflarının birine sahip olmayan varlık Tanrı olamaz. 3) Varlık bir mükemmellik vasfıdır. Tanrı’nın var olması Tanrı kavramının bir parçasıdır. 4) Demek ki Tanrı vardır. Descartes .... Descartes’a göre sanatçının bir esere ismini veya markasını koyması gibi, Tanrı, varlığının delilini insan zihnine koymuştur. .... Descartes, insan zihninde böyle bir fikrin tesadüfen bulunamayacağı ve Tanrı gerçekten var olmasaydı böyle bir fikrin de oluşamayacağı kanaatindedir.
Sayfa 158Kitabı okudu
724 syf.
7/10 puan verdi
Hakkı Özdemir’in Şiar’ın 28. sayısındaki “Her Şeyin Parodisi Yahut Batsın Bu Dünya” isimli yazısı vesilesiyle fark ettim Orhan Gencebay’ın “Batsın Bu Dünya” isimli şarkısı ile Tutunamayanlar’da geçen “Bat dünya bat” ifadesi arasındaki paralelliği. Özdemir şöyle diyor bahsi geçen yazıda: “Batsın Bu Dünya müzikal anlamda Tutunamayanlar’ın olduğu
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
Akıl-iman ayrımı iki varsayıma dayanır, Birincisi, akılda imanla ilgili hiçbir şey olmadığıdır. Bu varsayım yanlıştır, çünkü akli kanıtlamada bazı güvenilir önermelerin ve belirlenmiş kuralların delilsiz şekilde varsayım kabul edilmesi söz konusudur. Ayrıca aklı araç olarak kullanmak ona iman etmeyi gerektirir ki böylece aklın faydası sabit olsun ve onu araç şeklinde kullanmanın meşruiyeti ortaya çıksın. İkinci varsayım, imanda akılla ilgili hiçbir şey olmadığıdır. Bu varsayım da yanlıştır, çünkü dini söylem yükümlülerle ilgilidir ve yükümlülük ancak akıl şartını sağlayan kimseler için söz konusudur. Buna ilaveten dini söylemin kendi ilahi aslını ispatlamak için fikrettiğı delil ve ayetler ile gerektirdiği kalbi tasdik vardır. Böylece soyut akıldan daha geniş bir aklın varlığını kabul etmek gerekir. Bu dini temelli genişletilmiş aklın ayırt edici özelliği soyut aklın ulaştığı ontolojik hakikatlere soyut aklın darlığı sebebiyle yer veremediği imani hakikatleri eklemesidır. İşte bunlar, genişletilmiş aklın hakikatleri üzerine inşa etmesi ve kendisinin mükemmelleşmesi için dayanması gereken gerçeklerdir.
Sayfa 140Kitabı okudu
Ontolojil Delil
Tanrı’nın mükemmel bir varlık olduğu inancı ve fikri,tek tanrıcı dinlerin ilk prensibi durumundadır.Fakat Tanrı’nın varlığı ile ilgili delillerin çoğu,”mükemmel varlık” kavramını çıkış noktası olarak değil,varış noktası olarak görür.Bu bakımdan,sözkonusu kavramdan yola çıkan ontolojik delil,öteki delillerin hepsinden yapı itibariyle farklıdır.
Reklam
Militan ateistin ateizme verdiği zararı kimse veremez!
Az önce birisinin bilim(?) yapmaya çalışan bir ateistten şunu alıntıladığını gördüm; ''Evrenin ezelden beri var olduğu düşüncesi, Tanrı'nın ezelden beri var olduğu düşüncesinden daha az sayıda varsayımla , aynı miktarda şeyi açıklamaktadır.'' Öncelikle sözü neresinden tutsam elimden kalıyor lakin ilk önce şuradan başlamak lazım; Resmen herifler
Kurani Kerim baştan sonuna bir delil kitabıdır. Asırlar boyunca pek çok farklı âlim İslam'ın hak olduğuna dair Kur'ân'a başvurarak deliller getirmişlerdir. Gerek sosyolojik, psikolojik gerek hukul gerek verdiği tarihi bilgiler gerek gaybi bilgiler açısından pek çok delile yer vermiştir. Kurani Kerim verdiği olağanüstü bilgiler yanı sıra müthiş bir
VARLIKSAL (ONTOLOJİK) DELİL
Bu iki şekilde ifade edilebilir. Birincisi, mademki her şey Allah'tandır; mutasavvıflara göre O'nun isimlerinin ve sıfatlarının tecellisidir; O var olduğu için, varlıklar vardır; Allah'ın bir ismi de Yaşayan (Hayy)'dır; o halde bu ismin tecellisinin bütün varlıklarda da görülmesi gerekir. İşte, dolayısıyla Allah'ın Hayy ismiyle, her şey yaşayan ve hayat sahibidir. İkincisi, mademki bütün varlıklar arasında tabii bağlar ve ilişkiler vardır ve bazılarının hayatı, diğerlerine bağlıdır; o halde bunlardan bir kısmını canlı kabul edip, diğer bir kısmını kabul etmemek pek mantıki değildir. Her şey öz bakımından aynıdır; tezahürleri ve ve görüntüleri değişiktir. Bunun için, bir kısım varlığı gerçekten canlı kabul edersek, tüm varlığı da canlı kabul etmek gerekir.
Sayfa 72 - İnsan
55 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.