Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özlem Alagöz

Özlem Alagöz
@ozlemalagoz
7 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Kadın gözyaşı: Tarihin akışını değiştiren biyolojik silah
Reklam
Tabiatımın yumuşaklığı kaybolmuş ve içimdeki her şey kin ve acıya dönmüştü.
Sayfa 162Kitabı okudu
Küçük şeylerle mutlu olacak kadar aptal değilseniz, şansınıza küsün.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben delireli çok olmuştu. Şimdi ise divaneliğin ötesinde, adı konmamış bir evredeyim.
Acı ve gerekliliğin keskin biley taşında yaşıyoruz, ama o lanet biley taşı işte nihayet kırıldı anlaşılan
Reklam
Çünkü çoğunlukla bir dirhem irade, yüz kilo kavrayış ve akıldan daha ağır çeker.
Düzeltmek için kendi gücünüzü tükettiğiniz şeylere yeni gözlerle bakmak, her durumda hüzün verici oluyor.
Yorulmak istemediğin için, kolaya kaçtığın için, esen her rüzgara göre yön değiştirdiğin için vasatsın.
İnsanların, yapmaları gerektiğini düşündüğünüz şeyleri yaptıkları gezegen bu değil.
Reklam
Ne Hazîn
Bizden vazgeçilsin istemiyoruz, ha? Bir kopuş, çözülüş, parçalanış ve dağılma evreninde biri bizi gözetsin, akılda tutsun, ansın, arasın istiyoruz. Amortiye fitiz. Ne hazin.
Takdir edersiniz ki aşırılıklar, tuhaflıklar ve anormalliklerden sonra normale dönmek zordur. Ve ben artık normal olmak istemiyorum.
Bir keresinde “insanların çoğu aşk nedir bilmez, aşık taklidi yaparlar” demişti “kalbinde zerre kadar sevgi bulunmadığı halde aşk naraları atan narsistlerle dolu ortalık”
En sıradan biri coşkun ateşli ve bataklıktaki zehirli zambaklar kadar güzel bir sevginin nesnesi olabilir. İyi yürekli birisi gerek amansız gerek rezilce bir sevgiyi uyarabilir. Abuk sabuk konuşan bir deli, başkasının yüreğinde yalın, duygulu bir şiir yaratabilir. Demek ki sevginin değerini, özgünlüğünü yalnızca seven belirler.
İlişki denilen kavramın karmaşık olduğunu biliyorum artık. Yaptığım her hareketin gelecekte bir düğümü çözeceğini ya da sıkılaştıracağını biliyorum. İlişkide gelişigüzel yürümenin hiç tahmin edilmeyen zamanda tahmin edilmeyen boyutlarda hasarlar oluşturabileceğini biliyorum.
Reklam
Hepiniz sağ olun! Sayenizde gözlerim açıldı ve bir insan olmadığımı anladım! Hatta açılan o gözlerimi, gelecekte bir işe yaramayacakları için ( çünkü göreceğimi gördüm!), yuvalarından söküp yemeye başladım. Tatları güzel. İkisi de protein ve umut dolu. 36 etnik unsur mutfağına son derece uygun. Tavsiye ederim.
Yüzünü bana döndü. Yüzünü bana dönmesiyle gözlerini görmem bir oldu, her şey bir olmadı ama bin oldu, binlerce şey onun yüzünden oldu; zaman kendini doğurdu, an çoğaldı, mekan arttı, eşya büyüdü, uzam uzadı, evren genişledi, yer yarıldı, gök delindi, arz titredi. Beni kendine çekti. Gözlerine baktım; göğün son katına varan bir çift kuleye mi çıktım yoksa yerin dibine inen bir çift çukura mı düştüm, belki kuleden çukura belki çukurdan kuleye, bu düşüş, bu yükseliş, nasıl oldu, ne oldu, kaç asır sürdü bu bakış… Hatırlamıyorum.
Mutlu muydum o zaman ? Bilmiyorum, hatırlamıyorum. Ama şimdi böyle bir güzellik beni kendine çekmesi gerekirken kaçıp uzaklaşma isteği uyandırıyor. Büyük bir hatayı önlemek için. O güzelliği alıp kendime göre yeniden şekillendirmeme, hayalimdeki kalıplara tıkıştırmama, her yerinden bağlayıp boğmama, her açıdan kendime benzetmeme ve onu kendinden nefret eder hale getirmeme; sonuçta o güzelliğin de kaybolup gitmesine, bütün bu korkunç geleceğe karşı engel olmak için. Bunları, sadece acı bir tecrübenin etkisiyle söylediğimi sanmayın. Her bencil erkek, her güzel kadına bunu yapar. O güzelliği ezer ve tüketir, kendisi ve diğerleri için, bir mizah unsuru olmaktan başka bir anlamı kalmayıncaya kadar
Ve hayatta en nefret ettiği şey, kontrolsüz tutkunun inat dolu saçmalığıydı.
“Kadınlar kendilerini saldırarak savunur, bazen ani ve anlaşılmaz teslim oluşlarla saldırıya geçerler.”