Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Varlığı bir dert,yokluğu yara...
Henüz yerini nasıl dolduracağımızı bilemediğimiz bir organ ,bu para denen şey.
Varlığı bir dert, yokluğu yara
Hay aksi, hep para hep para! Başka laf yok sanki: "Para, para para." Ah! Her ağızdan aynı ses: "Para." Tutturmuşlar bir para lafı. Tekerleme olmuş sanki: "Para."
Reklam
“Körüklü Yolculuk” Çeken bilir derler ya hani; İşte ben “o”yum... Tarihi tam olarak hatırlamasam da, günlerden salı olduğuna adım kadar eminim. Çünkü o zamanlar sadece salı günleri polikliniğe randevu veriyorlardı. İlk zamanlarda bunun benim için hiçbir önemi yoktu. Fakat belirli bir zaman sonra hastane köşelerine gide gele günlerin,
Sayfa 12
EŞREF BEYE KARŞI OLUŞAN İTİMAT KAYBI
Mart ayının başlarında ve ortalarında Ankara’nın Eşref’e karşı artan güvensizliğinin başka işaretleri ortaya çıktı. Eşref kuvvetlerini Adapazarı’ndan çektiğinden beri doğuya yönelmişti. Üçü atlı ve onu yayan olmak üzere on üç muharipten oluşan bir kuvvetle Bolu’ya doğru ilerlerken 12 Mart’ta Düzce’ye vardı. Düzce’den Ankara’ya batıdaki
Paranın yokluğu bir dert varlığı ayrı bir dert.
Para, darphaneden çıkmış bir hürriyettir; bu yüzden hürriyetten tamamıyla yoksun bırakılmış bir insan için paranın kıymeti on kat fazladır. Sarf etmeyip yalnız cebinde şıngırdatmakla bile kalsa, yarı yarıya kendini avutmuş olur.
Sayfa 44
Reklam
"Ah, şu para yok mu..." dedi Pinneberg. "Varlığı bir dert, yokluğu yara!"
Sayfa 71 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Para, para, para. Varlığı bir dert, yokluğu yara.
Wertheimer bu paradan hep utanan biri olurken, ben paradan asla utanmadım, diye düşündüm, çünkü insanın içine doğduğu paradan utanması en büyük delilik olurdu, hiç değilse benim görüşüme göre, sapıklık olurdu, o da değilse iğrenç bir sahtekarlık olurdu, diye düşündüm. Nereye bakarsak bakalım, insanlar kendilerinde olan ve başkalarında olmayan paradan utandıklarını durmadan söylediklerinde sahtekârlık yapıyorlar, oysa aslında kimisinde para olması, kimisinde de olmaması ve bazen birisinin parasının olmaması ve ötekinin olması ve de tersi eşyanın doğası gereğidir, bu durum hiç değişmeyecek, parası olanların da bunda bir suçu yok, olmayanların da vesaire vesaire, diye düşündüm, bu durum ne birileri ne ötekiler tarafından anlaşılmayacak, çünkü sonuç olarak gerçekten de yalnızca sahtekârlığı biliyorlar ve başka da bir şey bildikleri yok.
Sayfa 163 - EPUBKitabı okudu
Reklam
Para para para!!! Varlığı bir dert yokluğu yara...
“Dolanımda daha çok paramız olmalıdır. Hangi tür para olduğu vız gelir… ister gümüş, ister bakır, ister pirinç, ister altın, ister kâğıt.”
Sayfa 249 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
Dayım Albay Yegor İlyiç Rostanev emekliye ayrıldıktan sonra, kendisine miras kalan Stepançikovo Köyü’ne yerleşmiş, orada, ömrünü malikânesinde geçirmiş atadan bir toprak sahibi gibi yaşamaya başlamıştı. Kesinlikle her şeyi hoşnutlukla karşılayan, her şeye alışıveren insanlar vardır. Emekli albay da bunlardandı. Ondan daha uysal, her
Sayfa 39 - İletişim Yayınları 1305 • İletişim Klasikleri 39 / Birinci Bölüm - GİRİŞKitabı okuyacak
Geri14
73 öğeden 61 ile 73 arasındakiler gösteriliyor.