Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Allah bizimle. İnan."
Sayfa 49 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
"Bir çocuk da olsa insanın kendine ait, tâ derinlerde sakladığı bir şeyini gün ışığına çıkarması, itiraf etmesi, başkasıyla paylaşması ne kadar zor."
Sayfa 47 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Umut bizim ekmeğimiz."
Sayfa 45 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
"Ekranlarda göre göre gazetelerde okuya okuya alıştık sanki. Yüreğimiz nasır tuttu. Biri yoksulluktan bahsedecek olsa suratımız buruşuyor, dinlemek istemiyoruz."
Sayfa 41 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
"Yoksulluk nasıl pişiriyor insanı; kızgın fırınlarda pişiriyor."
Sayfa 40 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
"İnsanlar nereye gittiklerini biliyor mu acaba? Nereden gelip nereye gittiklerini. İşte bu yollar, bu arabalar, bu sel olmus akan sarı-kırmızı ışıklar arasında ademoğlu bu sorunun cevabını unuttu. Hatırlamak da istemiyor. Hatırlamak isteyenleri tersliyor, saf dışı bırakıyor. Amaan...Boşver. Ne demiş köylümüz: Sür eşşeği küllüğe, debelensin."
Sayfa 33 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Bir zaman susuyoruz. Söz bitiyor bazen. Sözün gücü derde derman olmaya yetmiyor demek."
Sayfa 17 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
"Neler neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur."
Sayfa 17 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Ve yanılmıyorsam yalnız insanların, Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman. Mesela o zamanlar Mutsuz olduğunda insanlar, Yok olurmuş bazı dakikalar.
Reklam
Ah, ne severdim baloncuları, balonları... Pazar günleri sokak sokak dolaşır, bir baloncu bulur, ardına takılırdım.Öyle çok severdim ki balonları... Onları, kırmızı, mavi, sarı, beyaz renkleriyle dev akide şekerlerine benzetirdim. Baloncuyu da, çok balonu olduğu için dünyanın en mutlu insanı sanırdım.Ama hiç balonum olmadı ki o yaşa dek. Onun için nerede bir baloncu görsem, ardı sıra yürürdüm.
Pazar günleri, hayatın intikam günleri. Neşeli başlasın ve öyle geçsin diye gayret edildikçe insanı koyu bir yalnızlığa, anlaşılmaz bir kedere iten günler.
Bunların hepsi nazariyedir. Ben şimdiye kadar hayata uyan bir tek ekonomi nazariyesi görmedim. Devletçilik yapmayan liberal bir rejim, az çok serbestlik vermeyen devletçi bir rejim, mülkiyeti kökünden kazımış bir komünist idare, programını harfi harfine tatbik eden bir sosyalist hükûmet görmedim. Evdeki pazar çarşıya uymuyor.
Sayfa 97 - Milli Eğitim BasımeviKitabı okuyor
Hoşuna gitmeyen bir durumda kızmaz, nasihat etmeyi sevmezdi. Bakışlarıyla hoşnutsuzluğunu belli eder, bu bakışlar her türlü uyandan daha etkili olurdu. Hiçbir şeylerini atlamadan onları takip eder, bunu çocuklara fark ettirirdi. Çalıştığı zaman bile günde en az bir defa konuşur, akşam yemeklerinde evde olmaya özen gösterir, pazar kahvaltıları için uyuyorsa da uyandırılmayı isterdi.
Sayfa 50 - Doğan KitapKitabı okudu
Yine bir pazar daha geçip gitti, anacığım şimdi topraklar altında yatıyor, yine işimin başına döneceğim ve sonunda, her şey eski hamam eski tas, diye düşündüm...
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.