Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eh peh...
Hayat var olmamanın yeğleneceği derecede kötü olabilir fakat varoluşu sonlandırmaya karar verecek kadar da kötü olmayabilir.
Sayfa 234 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
"Onları cezalandırmak için düello hoş görülüyor." "Peh! Düello," diye haykırdı Kont, "inanın ki, hedef intikam olduğunda hedefe varmanın eğlenceli bir yoludur! Bir adam sevgilinizi kaçırır, bir adam karınızı baştan çıkarır, kızınızın onurunu lekeler; Tanrı'dan yarattığı her insana vadettiği mutluluktan payını isteyen tüm bir yaşamı keder, sefalet ya da alçaklıkla mahvolmuş bir var oluşa dönüştürür ve siz de ruhunuzu çılgınlıkla, yüreğinizi umutsuzlukla dolduran bu adamın göğsune bir kılıç sapladığınız ya da kafasına bir mermi sıktığınız için intikamınızı aldığınızı sanırsınız! Hadi canım! Üstelik düelloyu sıklıkla o kazanır, herkesin gözünde aklanır ve bir şekilde Tanrı tarafından bağışlanır. Hayır, hayır, birin den intikam alacak olsam bu yöntemi asla denemezdim.."
Sayfa 457 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. CiltKitabı okudu
Reklam
Konuşmak? Kelimeler? Peh! Kim medet umar kelimelerden!
“Mesele doğru yola girebilmekti. Yuva, aile, neşeli dostlar... Peh, sonunda sıkıcı olan sıradan şeyler.”
Sayfa 54 - BonifacioKitabı okudu
Hayatmış, peh! Ucuz malların arasında en ucuzu, Gittiği her yerde el açıp dilencilik eder. Doğa savurgan elleriyle her yere saçar onu. Nerede tek bir can için yer varsa oraya binlercesini eker ve yaşamın en güçlüsü, en oburu kalıncaya kadar hayatı yiyip tüketir."
"Namaz kılıyor musun? Komik değil mi bir müslümana bu soruyu yönetmek? Acı bir soru. Namaz kılıyor musun? Hayır. İmanın var mı? Süper. Başını secdeye bile götürmeyen bir iman.. Peh!
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
İlk aşk unutulmazmış. Peki ya son aşk? Ölürken ruhunuzun bedeninizden sökülen o son parçası? Camilerde omuz omuza duran kambur ihtiyarların kalbi büsbütün boş mu sanıyorsunuz? Peh. Aşk, gençlerin oynadığı fakat ihtiyarların bildiği bir oyundur.
Ampulün icadı uykumuzu kaçırdı. Fotoğrafın icadı da kıskançlığımızı arttırdı. Kim demiş akıl, bilim, teknoloji iyidir diye! Buharlı tren son güzel icattı.Neymiş? İnsanlık içinmiş... Peh... Sanayi devrimi insanlığın sonunun başlangıcı oldu. Teknoloji yalnızca savaşları ve acıları çoğalttı.
Sayfa 162 - AZ KitapKitabı okudu
Milne Hattı, peh! İngiliz kalemle çizer, biz kanımızla sileriz!
İçimden böyle dertlenirken gözüm saate ilişti. Peh hey! Yine akşam dokuzu bulmuşuz. Ama bu son uygulama bayağı uğraştırdı beni. Bir saati bile geçirmişiz farkında olmadan. Neyse, kadıncağızın yuvası düzelsin de biraz çok çalışırız, bize dert mi! Ortalığı toparladım. Işıkları kapattım, kapıdan çıktım. Bağcılar, dolayısıyla İstanbul ve tüm Türkiye için çok önemli bir günü daha bitirmenin gönül ferahlığı ve ailelere sunduğum hizmet kalitesinin iftiharıyla dönüp geceye loş bir ışık salan tabelama baktım: 'Ağdacı Suzan Abla'
Reklam
Aynı zamanda çok iyi bir yaşam koçuyumdur da! Özellikle genç kızlar için. Çoğusunun annesi bilmiyor ki gençlik nedir,ergenlik nedir, genç kız bedeni nasıl büyür, gencecik ruh o bedende neler hisseder... Peh peh peh, sanırsın bunların anaları yaşlı doğmuş. Hiç genç olmamış. O kadar uzaklar mevzuya. Böylesini gördüğümde özellikle diyorum, 'Kızını bana getir,diye çünkü kendi yol yordam gösteremeyecek, belli. Bari Suzan ablaları tutsun ellerinden. O yol göstersin. Geçen gün geldi öyle gencecik bir kızımız. Ah kuzum, nasıl da dertli, nasıl da kırılgan. 'Hiç kimse beni anlamıyor,' diyor. 'Sen anlıyor musun peki kendini,' dedim. 'Nasıl yani,' diyor. 'E güzelim,' dedim,'sen anlayacaksın önce kendini ki başkalarına anlatasın. İçindeki duyguları sen fark edeceksin. Düşüncelerini sen görecek, neden öyle düşündüğünü ölçüp, tartıp, analiz edeceksin. Bakma sen, dedim, 'pek çok insan kendini tanımıyor. Ne istediğinine istemediğini bilmiyor. Hangi olay ona ne hissettiriyor, farkedemiyor. Ondan sonra da 'kimse beni anlamıyor' diye ağlanıyor. Eee sormazlar mı adama sen kendini anlıyor musun, diye.
İlk aşk unutulmazmış. Peki ya son aşk? Ölürken ruhunuzun bedeninizden sökülen o son parçası? Camilerde omuz omuza duran kambur ihtiyarların kalbi büsbütün boş mu sanıyorsunuz? Peh. Aşk, gençlerin oynadığı fakat ihtiyarların bildiği bir oyundur.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.