Merhabalar!
Tam 5 ay önce okumaya başladığım ve 4 defa okumaktan vazgeçip, sonunda bitirdiğim bu kitabı sırf çok okunuyor diye bende kendi düşüncelerimi yazmak istedim.
Yazarın bu kadar çok Klişeyi bir araya nasıl getirdiğini merak ediyorum. :))
Bu aşk mı? Asla değil. Olsa olsa takıntı ya da bağımlılık. Başka türlüsü benim düşünce yapıma ters.
İlk aşk unutulmazmış. Peki ya son aşk? Ölürken ruhunuzun bedeninizden sökülen o son parçası? Camilerde omuz omuza duran kambur ihtiyarların kalbi büsbütün boş mu sanıyorsunuz? Peh.
“2020 Goodreads yılın en iyi romanı” seçilen kitabımızla merhaba.Çok okunmuş,çok sevilmiş kitapları sevmeye baştan yatkınlık duyduğunuz oluyor mu?Bana oluyor, ama bu yargıya rağmen sevemediğim kitaplar da oluyor.Bu da onlardan biri oldu.
Herkesin hayatındaki kimi kararları sorguladığı, keşke farklı davransaydım dediği, pişmanlıklar yaşadığı
NOT : Aşkın gözü kördür.
Bu sıralar şizofren gibi mektupların olduğu kitapları okuyorum. Görünür de ne harika eserler olduğunu okurken yaşıyorum. Bana geçmiş dönemdeki zorlukları, ilişkideki sabrın derinliklerini gösteriyor.
Atalarımızın dediği gibi :
" Peh bizim zamanımızda böyle miydi? Teknoloji nerdeee o zamanlar..."
Keşke bizim zamanımızda da böyle olmasaydı diyorum bu eserleri okuyunca... Bizler de saf ve samimi aşkları, bu tür zorlu yollarla tecrübe etseydik.
Bir mektubun en erken 2 günde ulaştığı bir aşka tanık oldum. Bazen ulaşma süresi uzadı adresten, bazen de maddi problemler mani oldu mektubun gitmesine. İlk zamanlar Nahit hanımın bu ilişkiye pek yanaşmayarak iyice zorladığı bir dönemden görüşme döneminin özlemine ( hatta bir ara Orhan Veli artık at yarışlarından bahseder olmuştu :D) kadar yaşanılan bir duruma gelen aşk. Gündelik olaylardan bahsetmeleri, tanıdıklarını şunları şunları yaptı diye anlatmaları okur açısından bazen sıkıcı gelebilir. Fakat mektup sonuçta, o zamanlar sürekli aşktan konuşacak halleri yok ya :)
Nahit Hanım bazen Orhan Veli'yi çok yanlış anlayarak zor durumda bırakıyor mektuplarda. Fakat burada Orhan Veli'nin mükemmel sabrı ve sevgisi Nahit Hanımı kırmadan problemleri çözmesinde etkili oluyor. Meşakkatli bir aşk ama okundukça bizlere birçok şey katan bir aşktı onlarınki. Sabahattin Ali ve Aliye Hanım aşkı gibi çok samimi bir aşktı...
Çok beğendim. Okumak isteyenlere de tavsiye ederim :)
YouTube kitap kanalımda Hakan Sarıpolat'ın Cıs kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04
4 yıl önce "Eskiden buralar hep dutluktu" diyebileceğimiz sessiz sakin zamanlarda, almışım başımı hunharca Stefan Zweig okuyorum. Ama ne okuma... Satranç'lar, Korku'lar, Gömülü Şamdan'lar... Bütün kitaplarını bitirmeye ant
§
- İlk aşk unutulmazmış.. Peki ya son aşk? Ölürken ruhunuzun bedeninizden sökülen o son parçası?? Camilerde omuz omuza duran kambur ihtiyarların kalbi büsbütün boş mu sanıyorsunuz?.. Peh!
YouTube kitap kanalımda Sevgili Arsız Ölüm kitabını yorumladım: ytbe.one/0QsuJ9RyBtA
Kış kış cinler kış kış
Yallah cinler yallah
Cin çık cin çık cin çık
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Yıllardan 1957, Karacahevenk köyünde Latife Tekin, yıllardan 1927 Aracataca kasabasında Gabriel Garcia Marquez doğmuş.