Okan Bayulgen, eskiden beri takip ettiğim bir adam.Çok okuyan biri olduğunu iyi biliyorum.Bakış açısını genel anlamda beğenmemekle birlikte Türkiye de geçmişte güzel programlara da aynı zamanda imza attı.Eğlence programlarını demiyorum tabiki.Uzman kişileri çıkarıp önemli olup da görünmeyen konularda insanları çıkarıp sunduğu programlar çok
- Bu inceleme Anthony Burges tarzında yazılmıştır. Argo kullanılarak, bir günümden kesit anlatılmıştır ve mizah amaçlıdır.. Lütfen ona göre okuyup değerlendirin sevgili okurlar :))
- Ben Mütevazi Anlatıcınız sabahın ayazı yüzümü deler gibi şlap şlup vururken, paldır palas evden çıkmış, şehiriçi servisine yetişmeye çalışıyordum. Telaş yalnızca
“İnsan sevince gözü kör oluyor, hatalarını göremiyorsunuz... canımı verebilsem yaşatabilmek için verirdim.” (Eşini 12 yerinden bıçaklayarak öldürme suçundan cezaevinde)
“Ortada yalın bir gerçek var. Gün geçmiyor ki bir kadın, erkek şiddetinin mağduru olmasın. Baskılanan, öldürülen ve hiçleştirilmeye çalışılan kadınların sayısı her geçen gün
Rousseau'yu oldum olası sevmişimdir. Kendisi bir filozof olmaktan çok adeta hikaye anlatıcısı gibidir. Herhangi bir filozofun eseri düşünüldüğünde ilk akla gelenlerden biri metnin aşırı yoğunluğu ve ağırlığıdır. Rousseau'da bu durum farklı. Kendisi çok samimi bir dille ifade ettiği düşüncelerini adeta bir keşif süreciymiş gibi anlatır. Okurunu
VE BU BENIM HİKAYEM
Öncelikle belirtmem gerekir ki bu bir kitap incelemesi değildir, bu benim kitapla olan hikayemden küçük fakat hayati bir kesittir . (Anlatabildiğim kadarıyla)
Hayatımın son bir buçuk yıllık zaman diliminde vazgeçilmezim oldu kitaplar. Ve kitapçı dükkanları..Kapıdan içeri adım atar atmaz bizleri kuşatan o kitap kokusu, ve
Önce webtoon olarak okuduğum, hikayeyi beğendiğim için sonra novel versiyonunu ingilizce olarak bulduğum güzel bir e-roman.
Öncelikle webtoon denemek isteyenler bununla başlangıç yapabilir. Aslında watpad gibi imla hatalı, olay örgüsü bulunmayan 'saçma' diyebileceğimiz kitaplar yerine bunlara şans verebilirsiniz. Gençliğimda fazlaca
Üzdün Gılokovski reis. Cidden büyük üzdün beni.(HATTA SAÇMALAMIŞSIN BİLE DİYEBİLİRİM!) İlk kitaptan sonra bu kitaptan çok şey bekliyordum. lakin puanlarını ve incelemlerini okumadan önce bi göz atınca vasat bir ara kitap olduğunu farkettim. Yine de devam kitabıdır okuyalım dedik. Vasat olsa bile kabuldum ama vasatında altındaydı. ilk 200 sayfada
İlk olarak şöyle başlamak istiyorum: Kitabı almadan önce fark ettiğim şey bu kitabın 2 farklı isimle anılmasıydı. Birincisi "Aşk ve Gurur" , ikincisi ise "Gurur ve Önyargı". Benim elimde bulunan kitap "Aşk ve Gurur" isimli basım. Ancak bana kalırsa kitabın hakettiği isim kesinlikle "Gurur ve
#kitapyorumu
Selamlaarr....
Rom_com sevenleri buraya alayım .
Kızımız Hannah Brooks.1.65 boyunda sekiz yıldır özel korumalık yapıyor. Öyle koruma deyince gözünüzde canlanan klişe kol kaslarını tam kavrayan daracık tişörtüyle barlarda fedailik yapan ya da ünlülerin yanında Gördüğümüz ,Steroidlerle sişen iri herifler gibi değil yani. Ama bu sizi
CEYLAN 'a ithaf edilmiştir.. Dergiyi yerin dibine sokmuş, ben göklere çıkartmayacağım ama hakkını vereceğim. Ve incelemede ki sorularıma cevap istiyorum. İncelemene karşı inceleme yapıyorum sayın Örtmenim :)
Buyrunuz bir bakalım... :)
Öncelikle dergi'nin içeriği fazlasıyla dolu. Moğollar ve Hippileri
"Söz veriyorum :bana eski durumum bağışlanırsa, evi saksılarla dolduracağım ve böceklerin evi istila etmesi pahasına,yerlerin ıslanması pahasına onlara bakacağım. Tabiatı seveceğim, insanları seveceğim yurduma yararlı olmaya çalışacağım, hiç bir düzene karşı çıkmayacağım. Herkese güleryüz göstereceğim, evleneceğim çocuk yetiştireceğim, onların altını değiştireceğim, gece uyutmak için sabırla masal anlatacağım, dedikoduları dinleyeceğim, ilgi göstereceğim, ilgi! "