Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Selamlaşma, Tanışma: Silavdayîn
Günaydın: Beyanîbaş. Bu benim arkadaşım Bermal’dir: Ev hêvala min Bermal e. O Kobane’lidir: Ew ji Kobanê ye. Zanyar Mahabat’lıdır: Zanyar ji Mahabatê ye. İyi akşamlar: Evarbaş. İyi geceler: Şevbaş. İyi günler: Rojbaş. Selam: Silav. Tünaydın: Navroj bi xêr. Hoş geldiniz: Bi xêr hatin. Nasılsınız?: Çawan in? İyiyim, teşekkür ederim: Baş im, spas dikim. Çok şükür, iyiyim: Şukur, baş im. Memnun oldum: Şanaz bûm. Tanıştırayım: Bidim nasîn. Tanıştığımıza çok memnun oldum: Bi nasîna te gelek kefxweş bûm. Memnuniyetle: Bi şanazî. Adınız nedir?: Navê te çi ye? Soyadınız nedir?: Paşnavê te çi ye?
Reklam
Günlük ifadeler: Gotinên Rojane
Geçmiş olsun!: Derbazî be. Giriniz: Kerem bike. Görüşmek ümidiyle: Bi hêviya hevdîtinê Gözünüz aydın!: Çavên te ronî. Güle güle: Bi xer biçî. Hayır, anlamadım: Na, min fêm nekir Hayır, doğru değil; yanlış: Na, ne rast e; şaş e. Hayırlı olsun: Ser xêrê be. Hiç bilmiyorum: Qet nizanim. Hoş geldiniz: Bi xêr hatin. İyi günler, günaydın: Rojbaş. İyidir: Baş e. İzin verin: Destûr bidin. İzin verir misiniz?: Hûn dikarin destûr bidin? Lütfen: Ji kerema xwe re.
Rojbaş (Günaydın)
“Kusursuzdur ya Allah O’nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’ dan ötürü yaratılanı sevmeden ne layıkıyla bilebilir, ne layıkıyla sevebilirsin.”
Günaydın Rojbaş️
Gönlüm, dilim, kanım ve mizacımla sizdenim Dünya ve ahrette vatandaşlarım benim
Reklam
Rojbaş/ Günaydın!
Aşk mıdır kış gelince başlayan Beyaz bir kılıçla yürüyen aşka... Bırakmaz olur kuşlarını ülkeler, Yazın her yerde bittiği söylenir; Yorgunluklar çoğalır silahlardan sonra; Kardan mezarları görülür ıssızlığın Ölü öpüşlerin koyuluğuyla... Aşk kalmıştır otlarda yılı götüren, Cesur savaşçıları taşıyan kışa. Her yerde yazın bittiği söylenir, Çürür çiçeklere yapışan kanlar; Belki uzaktan iki atlı yaklaşır, Belki yakından iki yaprak kalkar; Akşamın örtüsü derelerde yıkanır, Gökyüzünü görünce gecenin devi Çıkarıp şapkasından yıldızlar, saçar, Cüceler bunu bilir, gürgenler bilir, Aşkın uyumadığı her yerde söylenir.
Rojbaş u günaydın
"İki tür insan vardır, duvar yanında uyuyanlar ve onları yataktan aşağı iten birinin yanında uyuyanlar."
Rojbaş u günaydın
Her gün işe gidiyorsun. Akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında aldığın tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durumdasın.
Reklam
Günaydın/ Rojbaş
Kadın ölür hiç bırakılmadığı kalabalıklardan. Saçlarına gelip gelip kumrular konar ve sevinir ayrıldığına. Belki evlenmişti ve yaşamıştı çocukların öldüğü kuytularda, her gece adlarını unuttuğu şehirlerde. Hiç bilmediği dağları aramıştı o zamanlar, çocukluğunda dinlediği hâzineleri. Kadın ölür, yeniden saçlarına üşüşür kalabalık; uykusundan iki kişinin başlattığı eski bir karanlığa azalır, ölmekten hiç bıkılmayan çağlar geçer gölgesinden. Gölgesinden haydutlar geçer, dönüp onu kuyulardan çıkarır bir tanesi, atların en iyisini ona verir; özlediği sulardan geçer kadın, ama öteki haydutların çadırlarını görür birden, yorgun atına bakar ve ağlar belki. Ve büyür uykusunda İstanbul
Günaydın / Rojbaş..
Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinürem Ne yokluğa yerinürem Aşkın ile avunuram Bana seni gerek seni Aşkın aşıklar öldürür Aşk denizine daldurur Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni Yunus Emre
"Sabahları uyandığınızda ne dersiniz?" diye sordum. "Heç" dedi Halime. "Nasıl hiç? Günaydın demez misiniz birbirinize?" "Yooo... Ama Rojbaş vardır..."
Sayfa 40 - Doğan KitapKitabı okudu
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.